Bu bölüm de 30 yorum sınırı vardır.
Önceki bölüm
-Anlaşıldı.
Yolculuk sessizce devam etti. 2 gün içinde devlet tarafından inşa edilmiş işınlanma düzeneğine varılmıştı.
.
.
.
.
Bu düzenekler uzun mesafe için kullanılıyordu. İnsanlar uzun mesafe yolları daha kısa sürede geçmek için kullanıyordu. Belli bir ücret ödemeleri zorunluydu. Bu ücret de devletin cebine giriyordu.Kişi başına 250 Shijie parası yeterli oluyordu.
Ne pahalı ne de ucuzdu.
Bing Lang yol boyunca konuşmamıştı. Öfkesi taşmak için hazırdı. Rue Ji parayı ödedikten sonra hemen düzeneğin merkezine geçti.
Kısacık bir süre içerisinde görüntüsü silindi ve Bing aile evine en yakın olan ışınlanma düzeneğin de belirdi. Düzenekten çıktıktan saniyeler sonra Rue Ji de belirmişti.
2 gün içinde aile evine varmış olacaklardı. Zamandan tasarruf etmişlerdi. Daha doğrusu zamanı satın almışlardı.
Rue Ji bir taksi tuttu ve ikili Bing aile evine ilerledi.
İkisi de yol boyunca sessizdi. Bing Lang neler yapabileceğini düşünüyordu. Önce dövüp sonra mı sorgulamalıydı yoksa önce sorgulayıp sonra mı dövmeliydi?
Öncelik sırası hakkında düşüncelere dalmıştı. Taksici sahte bir öksürükle konuştu.
-Geldik.
Bing Lang uçarcasına indi ve hemen evin kapısına koştu. Güvenliğin ona bağıran sesini umursamıyordu bile. Tüm gücüyle koştu ve sonunda aradığı evi buldu.
Kendisini tutmadan kapıya bir tekme attı ve kapı anında kırıldı.
-Bing Guan! Neredesin!? Hemen çık ortaya!
Bing Lang'ın, çığlık gibi çıkan sesi herkesi şaşırtmış ve ürkütmüştü. Küçük bir çocuk vardı ve üstü kana bulanmıştı. Kim olsa irkilirdi.
Kısacık süre içerisinde arkasında adamlar olan Bing Guan göründü. Gri saçları, mavi gözleri ve sakalları vardı. Üstünde de bir zırh takımı bulunuyordu. Kaşlarını sertçe çatmıştı.
-Kim bu terbiyesiz?!
Bing Lang, gelen Bing Guan'a öfkeyle baktı. Dudakları arasından tıslarcasına söylendi. Bedeni her an saldırmaya hazırdı ve titriyordu.
-Sen! Seni yılan! Ailemi nasıl öldürmeye cüret edersin?
Bing Guan, karşısında kana bulanmış öfkeyle ona bakan çocuğa dikkatlice baktı. Onun siyah saçlarını ve altın gözlerini dikkatlice inceledikten sonra gözleri kocaman açıldı.
-Bing Lang?! Bu sen misin? Ne oldu sana? Ne diyorsun? Anlamıyorum.
Bing Lang bir kaç koca adımla Bing Guan'ın dibine kadar girdi. Öfkeden gözü dönmüştü. Bir çok şeyi belki affedebilirdi ama ihaneti ve sevdiklerine zarar verenleri asla affetmezdi.
-Bize ihanet ettin! Her şeyi biliyorum. Sen de öleceksin!
Bing Guan, derin bir iç çekti ve tek dizi ile çökerek Bing Lang'ın boyuna geldi. Elleriyle omzunu sertçe tutup konuştu.
-Bak, sana neler söylendi bilmiyorum ama ailenin ölümünden ben sorumlu değilim. Şu anda iyi değilsin. Odana git ve yıkanıp dinlen.
Bing Lang, sertçe omzundaki elleri itti ve bağırdı.
-Ben araştırdım ve öğrendim. O yerli kardeşleri de Du Han'ı da sorguladım. Para karşılığı ailemi öldürüp Bing aile lideri olmayı amaçladın!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
I want to Revenge! [BL]
Fantasíaİntikam almak istiyorum! Bing lang, öldüğü ana kadar kullanıldığının farkına varamamıştı. Sevdiği adam tarafından öldürülmüştü. Kalbi delindikten sonra gözlerini kapattı ve intikam almayı diledi. Bing lang, gözlerini tekrar açtığında geçmişe geri...