2.Sezon 7.Bölüm

117 27 5
                                    

Önceki bölüm

Shui Hong ise afallamış bir şekilde donup kalmıştı.

Az önce ne olmuştu böyle?
.
.
.
.

Ma Tong da inanmayan gözlerle bakıyordu. Onun ve ailesinin hizmet ettiği yüce şahıs bir veletten tokat mı yemişti?!

Bu nasıl olurdu?

Acaba sahte miydi?

Hayır antlaşma sayesinde önündekinin gerçek Shui Hong olduğunu hissedebiliyordu.

Acaba geçmiş ataları mı bu adamın yüce ve kahraman olduğu konusunda yanılmıştı?

Shui Hong sonunda şaşkınlığını atmıştı. Fakat bu ilk kez başına geliyordu. Doğduğundan beri kimse ona tokat atmamıştı.

Yüzlerce yıl işkence görmüş olsa da onlar da asla tokat atmamıştı.

Shui Hong, hızla ortadan kayboldu ve Bing Lang'ı kolayca bulup yanına geldi. Hemen ardından da ensesine ufak bir güçle bayıltıp kucağına aldı.

Burada nereye gittiğini sanıyordu?

Milenyum köşkü'nün içindeydiler.

Ona her şeyi açıklayacaktı. Gitmesine müsade etmeyi planlamıyordu. Buna asla izin vermezdi.

Geri döndüğünde ciddiyetle konuştu.

-Bu çocuk benim kurtarıcım. Ona değer veriyorum. Bize bir yer ayarla. Yakında öğrenci sınavına girecek ve kazanacak.

Ma Tong başını salladı ve onayladı.

-Pekala efendim. Lütfen beni takip edin.

Küçük grup tarikatın içinde ilerlediler. Shui Hong da merak ettiği soruyu sordu.

-Neden gereken şartları düşürdünüz? Bu kadar öğrenciyi ne yapacaksınız?

Ma Tong ciddiyetle açıkladı. Efendisi'nden bir şey saklayamazdı.

-Aslında yapmak istemiyorduk. Fakat zorunda kaldık. Büyük aileler ve ilk 10 tarikat birleşme aşamasına girdi. Gezegenin bir ucunda savaş başladı.

-Öğrencilerimizin bir kısmı öldü ve bizde mecburen yeni öğrenci almak zorunda kaldık. Tahmini 5 yıla savaş iç bölgelere kadar yayılacaktır.

Yerliler ve dünyalılar arasında ki barış antlaşması bozulalı bir süre geçmişti. Şimdiden gruplaşmalar oluşmuş ve hatta gezegenin dış kısmında savaşlar başlamıştı. Her gibi yüzlerce kişi ölüyordu

Haliyle de tüm büyük tarikatlar öğrenci alımı için gerekli şarları düşürmek zorunda kalmışlardı.

-Efendim bu çocuk yerli mi yoksa karma kandan mı?

-İkisi de değil. Saf dünyalı.

Ma Tong şaşkınlıkla bağırdı.

-Ne!? Yani bu çocuk kendi ırkına ihanet mi etti? Bizim yanımızda mı?

-Sizin yanınız da neymiş? Hangi gruptasınız?

Ma Tong hızlıca açıkladı.

-Efendim biz o hırsız dünyalıları gezegenimizden atmak istiyoruz. Ayrıca imparatorluk ailesini de devirip yönetime el koymak istiyoruz.

-Dünyalılar geldi ve bizim olan her şeyi çaldı. Hatta kendilerini imparator ilan ettiler ve güzel evimizi mahvettiler. Hatta sizi bile tutsak ettiler. Elbette intikam almalıyız.

Shui Hong derin bir iç çekti ve konuştu.

-Tüm dünyalıları yok mu etmek istiyorsunuz? Peki ya masumlar? Onlar da mı acı çekmek zorunda?

I want to Revenge! [BL] Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin