No 26 ~GİYUSHİNO~

14

Bir Yabancı Gibi

İnsan bazen evinde otururken
de yağmura yakalanmış gibi
hissedebilir.

(8 Eylül, Büyük Konsere İki Gün Kala)

"Günaydın Japonya, bugünün bombalarına hazır mısınız?"

Bu cümleyi ilk defa bu kadar istemeyerek yazmıştım. İlk defa bu kadar isteksiz bir sabaha uyanmıştım, ilk defa bu kadar yatakta kalma isteğiyle yatağa doğru çekiliyordum. Hiçbir şey yapmak istemiyordum, tek istediğim bütün gün uyumak ve eski Shinobu'ya dönmekti... Giyuu'yu hiç tanımamak, hayatına hiç dahil olmamak ve onun hakkında elime geçen tüm haberleri acımasızca paylaşmak istedim... Sıkıntılı bir nefes aldıktan sonra yorganımın üzerine bıraktığım telefonumu tekrar elime aldım. Gelen mesajları ve bildirimleri kontrol ettim...

Kaynak7 Kişisinden Bir Yeni Mesaj:

"MTK, sen iyi misin güzelim? Giyuu'nun haberini paylaşmamışsın. Başına bir şey mi geldi?"

Mesajı görür görmez fotoğraflar gözümün önüne geldi. Telefonu sinirle yatağa attıktan sonra doğruldum. Tam ayağa kalkarken
yanımda yatan Kanao'yu gördüm. Doğru ya, beraber yatmıştık... Bir süre onun güzel, masum yüzünü izledikten sonra ayağa kalktım. Saat 08.46'ydı. Kanao uyurken mutfağa geçip ona güzel bir kahvaltı hazırladım. Bir yandan da Giyuu ile ilgili her şeyi aklımdan uzak tutmaya çalışıyordum. Kendi kendime şarkılar mırıldanıyordum.

"Kibrit çöpü gibi sürüklenirken her akşam.
Sen bir kıyıda, ben bir kıyıda."

Şarkı Çağrı Çetinsel'in "Kibrit Çöpü" adlı parçasıydı; oysa ne gariptir ki hangi şarkıyı söylersem söyleyeyim aklıma sadece Giyuu geliyordu. Bütün şarkılar bana onu hatırlatıyordu, her bir nota bana onu çağrıştırıyordu. Kahvaltıyı hazırladığım sırada kapıda
beliren Kanao'nun heyecanla beni izlediğini gördüm.

"Shinobu... Gittin sandım." dedi korkuyla. Gülümsedim.

"Merak etme, bir yere gitmeyeceğim." Koşarak bana sarıldı. Dünyanın en soğuk insanı ödülünü falan alması gereken ben bile Kanao'ya karşı sıcak hissediyordum.

"Hadi, otur da kahvaltını yap."

"Sen yemeyecek misin?"

"Ben... yedim..." diye mırıldandım, bugün bir gey yiyebilecek halde değildim, "ama merak etme, sen kahvaltını yaparken seninle birlikte kahve içeceğim. Olur mu?"

"Olur!" dedi Kanao masaya otururken.

"Sana çizgi film açmamı da ister misin?"

"Olur!" dedi bir kez daha. Ona bir çizgi film kanalı açıp karşısına oturdum. Ben kahvemi yudumlarken, o sütünü içip kahvaltısını yapıyor, bir yandan da heyecanla televizyon izliyordu. Masada duran telefonumu elime aldım ve sosyal medyada gezinmeye başladım. Nereye girsem karşıma Giyuu ve Lola'nın fotoğrafları çıkıyordu!

"BÜYÜK AŞK" Manşetlerin tamamı böyleydi. Acı çekeceğimi bilerek yorumları okumaya başladım.

"Giyuu Tomioka'ya da böylesi yakışırdı!"

"Görüntü olarak onda on olmuşlar. Fakat Giyuu'yu daha zeki bir kadınla hayal etmiştim..."

"Harikalar, mutluluktan ağlayacağım!"

"Giyuu Tomioka'nın saçma sapan haberlerle ünlü olan bir kadınla olmasını beklemezdim. Kendisi gibi kaliteli biriyle olmasını bekliyordum. Şaşırdım."