31

186 14 29
                                    

Benim İstisnam Sensin

Sen benim bu hayatta kendi içimdeki öfkeli çocukla verdiğim en büyük mücadelenin sebebisin.

"Kabul mu etmişti?"

Giyuu'nun sesi kafamın içinde dönüp dururken buna ne gibi bir açıklama yapabileceğimi bilmiyordum. Tam bir salak gibi kalakalmış Giyuu'ya bakıyordum. Ne diyecektim ki? "Sen gidince ben de bir aylığına Muichiro'yu davet etmiştim?"

-Aynen öyle yapmadın mı Shinobu?

- Keşke beni suçlamak yerine bana yardımcı olsan İç Ses!

"İçeride biraz konuşabilir miyiz?" diye sordum tereddüde. Giyuu bir süre daha yüzüme hayal kırıklığı içinde baktıktan sonra hiçbir şey demeden yatak odasına yöneldi. Muichiro'yu böyle kargo paketi gibi kapıda bekletmek oldukça ayıp olacağı için elimle içeriyi gösterdim.

"Geç, salonda otur istersen."

"Tamam, ben bekliyorum." diyerek içeri girdi Muichiro. O sırada Giyuu'nun sinirlerini zapt etmekte zorlandığını fark edebiliyordum. Koridorda durmuş tahammülsüzce bize bakıyordu.

"Geliyor musun?" diye sordu bana ters bir bakışla. Kapıyı kapatıp koridora yöneldim. Giyuu da sabırsız adımlarla başı dik bir şekilde yürüyerek koridoru geçti ve yatak odasına girdi. Ardından ilerleyip yatak odama girdim ve kapıyı kapattım. Giyuu odanın ortasında durmuş bir açıklama bekleyerek bana bakıyordu.

"Bana kızgınsın, biliyorum," diye mırıldandım.

"Beni anlaman şaşırtıcı," dedi alaycı bir sinirle.

"Bak, Giyuu. Sandığın gibi bir durum değil. Yani sen gittin ve ben bir başkasını çağırdım değil... Olay örgüsü bambaşka."

"Olayın ardında ne olduğu çok da önemli değil gibi. İçeride valiziyle oturan bir akıl yoksunu var," dedi öfkeyle. Sesi o kadar yüksek çıkıyordu ki ona doğru bir adım atıp elimi
dudaklarına dokundurdum.

"Lütfen Giyuu," dedim. "Muichiro çok iyi biri. Tanısan hakkında kötü konuşmayı bırak, tek bir kötü düşünce bile geçmez aklından!"

"Şimdi de övecek misin onu? Ben de bu akşam birkaç kız arkadaşımı davet edeyim de bir ay boyunca birlikte yaşayalım. Merak etme en iyi olanlarını seçerim aralarından, aklından tek bir kötü düşünce bile geçmeyecek kadar iyi olanlardan," dedi öfkeden delirmek üzere olduğunu fazlasıyla belli eden bir ses tonuyla.

"Çağırmak istiyorsan çağır!" dedim, artık ben de sinirliydim. "Ne meraklıymışsın fırsatını bulup kız arkadaşlarını eve çağırmaya"

"Merak etme hepsi çok iyi insanlar olacak! Aynı içerideki sünepe gibi!" diye ekledi Giyuu oldukça sinir bozucu bir sesle.

"Resmen bahane arıyormuşsun, bir fırsat çıksa da ben de eve kız atsam
diye," dedim öfkeyle. Durum giderek daha da sinir bozucu bir hale dönüşüyordu.

"Sinirlenmesi gereken benim ve sen bunu bile benden çalmak istiyorsun!" dedi Giyuu öfkeyle. "Ne yapayım size iyi eğlenceler deyip çıkıp evime mi gideyim? Aynı şey başına gelse eşyalarını toplayıp çekip gitmiştin Shinobu."

"Emin ol önce seni dinlerdim!" dediğimde buna ben bile
inanmıyordum.

-Aynen, kesin dinlerdik Shinobu.

- Kes sesini İç Ses. Gel de sen konuş kolaysa!

"Beni dinler miydin? Sen ciddi misin Shinobu? Buna kendin inandın mı? Böyle bir şey başına gelse eşyalarını toplar, çekip gider yolda da, 'GİYUU TOMİOKA SKANDALI' diye haberimi yapardın. Kapıda olayı öğrendiğim an gözlerim merdivenlere kaydı. S*ktir olup gitmek istedim ama yapmadım, konuşmak istedin ve kaldım. Çünkü seni her şeyden çok seviyorum, bu kalbi s*keyim ki mevzu sen olunca aklımın bir önemi kalmıyor."

No 26 ~GİYUSHİNO~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin