33

161 14 18
                                    

Neon Yansımalar

Duvarlar beni anlıyor...

(Bir hafta sonra)

Giyuu'yla akşamın ilerleyen saatlerinde birlikte yemek yemiş ve
birer fincan yeşil çay içerek birbirimize çocukluk hayallerimizden
bahsetmiştik. Ortamı arka planda ne zaman açtığımızı bile hatırlamadığım televizyonun kısık sesi doldururken Giyuu yeni aldığı gitarını akort etmekle, ben ise internette gezinmekle meşguldüm.

Sonra bir anlığına başımı kaldırdım. Büyük gri koltuğun köşesindeki Giyuu'ya baktım, gitarıyla ilgilenişini izledim. Başımı çevirip televizyona baktım, kısık sesinin verdiği ev hissini içselleştirdim. Sonra başımı eğdim, üzerimdeki siyah beyaz pijamalarıma, uzun çoraplarıma, elimdeki bir fincan çaya ve kucağımdaki telefona baktım. Kendi kendime gülümsedim.


Sanki her şey bu şekilde, olması gerektiği gibiydi. Sanki yıllardır her akşamımızı bu odada birlikte geçiriyorduk, yaşadığımız bu ânın bir ilk olmasına rağmen garip bir monotonluğu vardı. O kadar güzeldi, o kadar sakin ve huzur vericiydi ki duru bir gölü izlemek gibiydi.

Giyuu'nun çalan telefonu beni bu düşüncelerden uyandırdığında başımı ona çevirdim.

"Obanai arıyor," dedi ve telefonunu kulağına götürdü.

"Efendim abi?... Shinobu'nun kız kadeşinin durumunu biliyorsun... İsteyeceğini sanmıyorum... Biliyorum ama ben de istemiyorum. Bir bahane bulamaz mıyız?... Sorarım.. Tamam... Haber vereceğim."

Giyuu can sıkıntısıyla telefonunu kapatıp orta sehpaya bıraktığında gözlerim üzerinde, açıklamasını bekliyordum. Çayımdan bir yudum aldım ve konuyu açtım.

"Sorun ne?" diye sordum. "Ne diyor?"

"Şirket yarın sabah önce bir markanın yeni ürün tanıtımı için
yapacağı lansmana, sonra da şu meşhur Çok Konuşulanlar programına katılmamızı istiyor."

"Ah, o yürüyen çöp kutularının programına mı!" diye sordum şok içinde, Giyuu bana dönüp gülümsedi.

"Sunucuları tanıyor musun? Ben isimlerini bile bilmiyorum."

"Tanımaz mıyım? Gloria ve Hannah. Kendilerini tek hücreli canlılara benzetirdim ama tek hücreli canlılara ayıp olur diye benzetmeyeceğim."

"Öyle mi?" diye sordu Giyuu gülerek.

"Bu arada yanlış anlama, tekhücreli derken ikisi de birer tek hücreli değil. Birlikte tek hücreli oluyorlar. Tek başlarına onu bile olamıyorlar. Ayrı ayrı yarım hücreliler. O yüzden yıllardır birlikte program sunuyorlar zaten, bir araya gelmeden tek bir hücre bile etmedikleri için."

(Sınıftaki pick me kankalara karşı bakış açım)

Ben ikisinden nefretle bahsederken bu halim Giyuu'yu oldukça güldürmüştü. Bana gülümseyerek bakıyordu.

"Bu halin çok tatlı," dedi. "İçinde bir yerlerde gizli saklı da olsa çirkef bir yanının olduğunu bilmek güzel."

"Benim çirkef bir yanım falan yok!" dedim gülerek. "Gloria ve Hannah birer geri zekalı, ben de doğruları söylüyorum sadece. Tek işleri ortalık karıştırmak, insanlara iftira atmak, ilişki bozmak..."

No 26 ~GİYUSHİNO~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin