29

165 12 12
                                    

Gözlerini Kapat

Bir zamanlar sadece o ve ben vardık. Ben ve ruhumun sesi...

Merhaba beni duyan, gören, okuyan ve varlığımı hisseden herkes.

Bugün size bir hikâye anlatmak istiyorum. Ben Shinobu, Mor Tokalı Kız.

Bir gün bir şarkı dinledim. İsmi "Mademoiselle Noir"di, Türkçe anlamı ise, Madam Siyah. Şarkı bir kadının hikâyesini anlatıyordu. Bu kadın Rapunzel masalının yazılıp anlatıldığı dönemde yaşamış, saçları Rapunzel gibi upuzun bir kadınmış. Fakat bu kadın sarı saçlı, rengârenk elbiseler giyen Rapunzel gibi değilmiş; başkalarının deyişiyle 'onun gibi güzel' değilmiş işte. Rapunzel'den farklı olarak upuzun saçları ve kaşları simsiyah mış, kıyafetlerini hep siyah seçermiş, teni solukmuş, hep mutsuzmuş. Yaşadığı kasabada yaşayanlarla aynı dili konuşmazmş; o yüzden ne derse desin anlaşılmamış.

Bir gün kadını gören bir kasabalı simsiyah kıyafetleri ve simsiyah saçlarından dolayı kadından korkmuş. Bütün kasabaya kadından bahsetmiş, kadının yaşayan bir ölü olabileceğini ya da "şeytan" olabileceğini söylemişler. Yüzyıllar önce şeytanın insanların arasında dolaştığına fazlasıyla inanılan bir dönemde herkesten farklı olduğu için Madam Siyah'ı şeytan olarak kabul etmiş ve bir araya gelip onu alevlerin arasına yakarak yaşamına son vermişler.

Halbuki Rapunzel evrenin varoluşu boyunca en sevilen masal karakterlerinden biridir. Upuzun sarı saçları, güzel gülümsemesi, pembe yanakları ve pembe elbiseleriyle herkese tatlı görünmüş bir masal karakteridir. Madam Siyah ise Rapunzel'in karanlık hali gibiymiş  resmen; bu yüzden herkesin korktuğu bir figür haline gelmiş.

Dünya böyle bir yer. İnsanlar farklı olanı sevmez, kabullenmez, aralarına almak istemez. İnsanlar kimin güzel, kimin çirkin olduğuna karar verebileceklerini sanır. İnsanlar kimin normal, kimin anormal; kimin düzgün, kimin garip olduğuna; kimin akıllı, kimin aptal olduğuna kanar verebileceklerini sanır. İnsanlar her şeyi bildiklerini sanır ve hep konuşurlar. Bazen onlar konuşmasalar bile bakışları konuşur. Bazen bakışlar da susar yazdıkları konuşur.

(Şarkı bu.)


Bazen her şey susar, herkes gider, yapayalnız kalırsın ve seni yapayalnız bir başına bıraktıkları karanlık bile onların konuşma şeklidir aslında. Sana yapayalnız kalman gerektiğini söylemek için seni bir başına bırakıp  giderler. İnsanlar  farklı olan şeyleri sevmez ve onları dışlamak, dünyadan silmek isterler.

Rapunzel sarı saçlarıyla, tatlı elbiseleriyle onlara güzel gelirken üzgün ve siyahlara bürünmüş bir başka kadın onlara korkunç gelebilir. Onlara farklı, anormal, garip ya da korkunç gelen birinin yok olmasını bile dileyebilirler. Sevgi ise bu dünyayı kurtarabilecek tek duygu; sevgiyi kategorilere ayıramazsınız. Dünyayı sevmek her şeyi sevmektir, dünyayı sevmek kendini sevmektir.

Küçücük bir çocukken yırtık kıyafetlerle kaldırım kenarında otururdum. Bazen kollarım morarmış olurdu, bazen yanaklarım, bazen bacaklarım, bazen her biri... Darmadağınık saçlarımla diğer çocukları izlerdim. Beni yanlarına çağırmalarını, onlarla oynamayı dilerdim. Bunun için dualar ederdim. Benimle oynasınlar diye gözlerinin içlerine bakardım ama hiç çağrılmadım.

No 26 ~GİYUSHİNO~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin