❄️ 2

4.4K 381 97
                                    

Keyiflice okuyun la

📍

Pazar akşamlarının en kötü yanı cinsiyetsizler için biriken işlerdi şüphesiz, yurda yerleşir yerleşmez büyük kazanları odun ve kömürlerle doldurarak yaktılar. Bütün yurdun sıcak suyu bu hattan veriliyordu.

"Naptınız haftasonu?" Cinsiyetsizlerin işi geve yarısına doğru bittiğinden herkes odalarına çekilmişti. Alfalar tek kişilik, betalar 2 veya 3 kişilik, omegalar ise 4 kişilik odalarda kalıyorlardı. Cinsiyetsizler ise bodrum katta 8 kişilik odalarda barınıyordu.

Bu kadarı bile onlar için büyük hizmetti okula göre. Normal şartlarda cinsiyetsizlerin boşuna okutulduğu düşünüldüğünden kesinlikle bu hizmet onlara fazlaydı. "Ben pazardaydım, babama yardım ettim." Batı elinde kütüphaneden gizlice aşırdığı kitabı okurken konuştu. Hafta içi pek konuşmaya mecalleri olmuyordu.

"Şey... Ben hastanedeydim." Narin olan cinsiyetsiz Feza başını eğmiş halde konuştu. "Sebep? Bir şey mi var? Senin ailen malum." Hepsinin ailesi onlara karşı biraz soğuk olsa da Feza'nın ailesi gerçek bir şeytan sürüsüydü. "Ailem... Uyutulmamı istiyorlar, devletin tüm türler okula gitmek mecburiyetindeki yasası olmasa beni asla göndermezler." Ötenazi için başvuru yapmışlardı hafta sonu.

Diğer 5 kişi uyurken Batı, Feza ve Ercan uyanık halde konuşuyordu. "Ne demek uyutulmak? Pardon ama yetmedi mi sana yaptıkları? Ne demek uyutulmak ya? Bunlar gerçekten kafayı yemiş, zaten mezun olur olmaz evlerimizden ayrılacağız." Ercan öfkeyle solurken Batı ise arkadaşı adına canı sıkılarak kitabı kapattı ve yatağının altına sıkıştırdı.

"Feza... kabul etmedin değil mi? Bak bu kadarı gerçekten fazla." Feza'dan gelen acı feromon doldu burunlarına, vücudundan yayılan çürük meyve kokusu hissiyle birleşmiş normal bir kişinin ortamda duramayacağı bir hal almıştı. "Ben ne yapabilirim ki? Baksanıza bana bir!" Yüzünde acı bir gülümseme peyda oldu.

"4 ay 13 gün ömrüm kaldı..."

4 ay 13 gün.

Belki göz açıp kapayana kadar geçecek zaman onun için akan ama aktıkça kirini de taşıyan su gibiydi. 4 ay 13 gün sonra hayata tamamen veda edeceği gerçeği dün akşamdan beri kalbini dövüyordu. "Şş! Deme öyle, ne yapıp edip kaçarız biz seninle." Ercan Feza'nın saçlarını okşadı, arkadaşının göz göre göre öldürülmesine izin veremezdi elbet.

"Gel bakalım buraya... Ercan doğru diyor, hepimiz beraber mezun olacağız. Çalışır geçiniriz bir evde, hem elimiz ayağımız tutuyor, sen de bize yemek yapar ev işlerimizi halledersin." Feza'yı kollarının arasına aldı Batı.

Onların kaderleri doğar doğmaz belirlenmiş, görünmez olmayı kendileri seçmemişti.

"Bu kadar duygusallık yeter, sabah ılık göt alfaların sınıflarını temizleyeceğim. Uyuyalım artık." Ercan hepsinden tiksiniyor, itinayla uzak duruyordu. "Bizimle bir dertleri yok ve umurlarında bile değiliz. Bu kadar nefret etme onlardan." Feza Batı'ya büyükçe sarılıp geriye çekilerek yatağına, yan tarafa ilerledi.

Gözlerini deviren Ercan'la kıkırdadı oğlan. "Göz devirme ya... Tamam betalar ve omegalar daha iyiler ama yine de rahatça yaşayabiliyoruz burada." En azından günümüzdeki alfalar iyi diye geçirdi içinden. Batı sadece baş salladı Ercan yine göz devirirken. "Bu senin kişisel düşüncen, daha 3 gün önce o gerizekalı alfa yüzünden ayağımı incittim ben."

"Ah üzgünüm onu unuttum... İyi misin peki şuan?" Alfa öğle arasında yemek almak için sıraya girme zahmetine girmemek için Ercan'ın yemeğini almış, oğlan karşı çıkınca da ensesinden tuttuğu gibi yemekhanenin ortasına doğru firlatmıştı.

Çürük LimonHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin