Çürük Limon

❄️31

Keyiflice okuyun la

Yorumlarınızı bekliyorum

📍

"Saat sabahın 5'i ve ısrarla çıplak bir şekilde gün doğumunu izliyoruz..." Üzerlerinde ince bir çarşaf vardı sadece, Alphan'a kalsa tamamen çıplak duracaklardı evlerinin geniş cam balkonunda.

"Aşkım bu bizim hayatımızın ilk günü, tabii ki izleyeceğiz... Evliyken gün ilk kez doğuyor, bunu nasıl kaçırırız?" Çok uykusu vardı ve yorgundu, sevgilisi onu epey yormuştu fakat öyle ya da böyle o gün doğumunu seyredecekti.

"Haklısın güzelim ama bu sefer de üşüteceksin, giyin öyle seyredelim." Oğlanın çıplak omzunu öptü Batı, göğsünde hafif bir karıncalanma hissediyordu. Gece ikisi de birbirlerini mühürlemişlerdi fakat Batı'nın cinsiyetsiz olduğu için mührü tutacak mıydı bilmiyorlardı.

"Olmaz, hem sen ısıtıyorsun zaten beni." İyice sokuldu arkasındaki eşine, hava hafif ve ılık esiyordu şükür ki... Diğer türlü hassas olan Alphan kesinlikle hasta olabilirdi.

"Yarınki mezuniyete katılacak mıyız?" Her yıl üst düzey bir mezuniyet yaparak okulun ismini her yerde duyuruyorlardı. Bu mezuniyete sonunda Batı da katılabilecekti. "İstersen katılırız aşkım, hem yarın akşamki baloda dans etmemiz şart. Evli bir çift olarak orada bulunmalıyız kesinlikle."

Şöyle bir güzelliğini gösterse fena olmazdı.

"O zaman bugünü baş başa geçirelim, yarın tüm gün okulda olacağız zaten." Alphan başını salladı, yarın okul tamamen bitecekti ve o üniversite sınavına girecek, Batı da şirkette çalışıp eğitim alacaktı.

"Olur sevgilim, bana kahvaltı hazırlarsın artık. Malum beni biraz yordun da..." Dudakları acıyordu hala, şişmişlerdi ve yer yer kıpkırmızıydı. "Hazırlarım tabii ki, sen yeter ki iste. Sebzeli omlet yer misin?" Batı sebzeli omleti çok severdi.

"Sebzeli omlet mi? Sen sever misin öyle şeyleri? Sen seversen ben de severim." Şirince gülümsedi eşine, Batı da ona eşlik etmiş yüzünde tebessüm oluşmuştu. "En sevdiğim kahvaltıdır sebzeli omlet."

"Hmm her sabahki menümüz belli oldu o zaman." Batı güldü ve bir kez daha yüzünü oğlanın boynuna gömdü. "Her sabah kahvaltımız biz ne istersek öyle olacak zaten. Tabii sen daha öncelikli olacaksın o kadar."

Hmmladı Vita, arkadan ona sarılan ellere ellerini sardı. Sağ elini kaldırıp adamın elinin üstünü öptü zarifçe. "Beni sevdiğin zamanları çok seviyorum, bana kendimi çok özel hissettiriyorsun."

"Benim için çok özelsin zaten... Hadi artık güneş de doğduğuna göre ılık bir duş alıp uyumaya gidiyoruz." Ayağa kalkıp vitayı da zorlanmadan tek hamlede kucağına aldı. "Ay! Aşkım ama daha otursaydık ya? Ne diye hemen içeriye giriyoruz ki?" Biraz daha o halde ve vücudunda cinsiyetsizin dokunuşlarıyla kalmak istiyordu.

"Olmaz, yeterince oturduk. Şimdi bu güzel vücudu temizleyeceğim ve seni ben yıkayacağım. Sonrasında da ben de duş alacağım ve uyuyacağız. İkimiz de çok yorgunuz..." Banyoya ilerledi hızla, içeride havlu vardı ve giyinmelerine gerek yoktu.

Alphan bir şey demeyip gence sokuldu usulca, gözlerini kapattı. Gerçekten de inanılmaz uykusu vardı ve Batı'nın kucağı da sıcacıktı. Başını cinsiyetsizin boyun girintisine koyarak taşınmanın keyfini sürdü banyoya kadar.

Batı banyoya geçince kucağındaki vitayı küvetin yan tarafına oturttu ve ılık suyu hazırladı hemen. Bir an önce yıkanıp uyumak istiyordu, olabildiğince acele hareket etti.

Küvet suyla dolunca musluğu kapattı ve suyun içine vitanın sevdiği köpükleri ve duş jelini koydu. Sonunda her şey hazır olduğunda onu uyuşukça seyreden sevgilisini yeniden kucaklayıp küvete oturttu.

Halihazırda ikisi de çıplakken arkasına da kendisi oturdu ve eşinin vücudunu yıkamaya başladı Batı. İşi uzun olmasa da Alphan'a vermesi gereken ilgi fazla olduğu için acele etmeden, vücudunu okşayarak yıkadı genç adam.

Kendisi de üstünkörü yıkanırken küvetten kalkıp durulandılar beraberce. Şimdi havlularına sarınıp uyuma vakti gelmişti.

------

Düğün günü Feza ve Baha;

Adamın omuzlarına yerleştirmişti ellerini, onun gözlerine bakmamak için sürekli etrafı seyredip duruyordu Feza. Bir an bile olsun umutlanmak istemiyordu. Bir kaç gün sonra başka bir şehre çalışmak ve bebeğine bakmak için gidecek biri için umutlanmak bir nevi intihar demekti.

Baha'nın ölen sevgilisini sevdiği çok aşikarken kendisine bunu yapmak istemiyordu.

"Bir sorun mu var Feza? Neden gözlerime bakmıyorsun?" Batı'ya Feza için benden vazgeçmeli derken bu kadarını kastetmemişti. "Etraftaki insanlara bakıyorum, çok güzel omegalar var..."

"Kimin için bakıyorsun onlara?" Feza başını kaldırıp adamın gözlerine baktı akşamdan beri ilk kez. "Sizin için... Dans ederken pek çoğunun size baktığını gördüm." Yutkunmuştu, boğazı tanıdık bir acıyla kavruluyordu.

"Bunu kendine yapma." Ne demeliydi ki? Ne derse desin umut vermiş olacaktı. "Bir şey yapmıyorum ki... Benim yerim tam olarak bu, olmam gereken yerde olmam gerektiği gibi davranıyorum. Ben kardeşinizin okul arkadaşıyım... Bu kadar."

Senin için hiçbir şey olamadım diyordu içinden.

"Bu kadar mısın gerçekten? Bak Feza sana çok değer veriyorum. Ben toprağın altında yatan ve nefes almayan birini hala unutamamışken sana hiçbir şeyin vaadinde bulunamam. Seni sevmem veya severim demiyorum çünkü diyemiyorum. Yarının ne getireceğini bilemem ama ben sana senin istediğin gibi bir sevgi veremem."

İç çekti Feza, başını tekrar eğdi.

"Biliyorum..."

Hiç öyle bir beklentiye girmemişti zaten, sadece Tanrı'nın ona verdiği bu küçük hediye onun için yeterliydi.

"Biliyorsan gözlerime neden böyle bakıyorsun?" Ne bekliyordu Baha? Neden böyle cümleler kurup kendi kafasını bile karıştırıyordu anlam verememişti. "Nasıl bakıyorum ki? Rahatsız mı oluyorsun? Ben son günlerde hiç sana bakmadım rahatsız olma sen diye."

Oğlanın belindeki ellerinden birini çekip Feza'nın çenesini tutarak yukarıya kaldırdı.

"Seni sevmem şartmış gibi bakıyorsun."

"Oysa beni hiç sevmeyeceğini bilerek bakıyorum sana."

Ellerini adamın omuzlarından çekip uzaklaştı hızla, göz yaşları adımlarını takip ederken mide bulantısıyla lavaboya ilerledi.

O, daha savaş meydanına çıkmadan hayranlıkla baktığı toprakların zaten işgal edildiğini geç de olsa öğrenmişti.

📍

Bölüm nasıldı???

Sizi seviyorum ♥️ 🌼