❄ 38

1.2K 248 157
                                    

Keyiflice okuyun la

Yorumlarınızı bekliyorum

Bölüm sınırı: 100 yorum

Arkadaşlar bölüm sınırları çok az zaten geçersiniz hemen

📍

Feza'nın izinli olduğu bu günde sahile gideceğini Batı'dan öğrenmişti Baha. O nedenle arabasını sahile sürmüş, çiçeğini almış ve cebindeki yüzüğü yoklamıştı. Bir ilişkiden ziyade ciddi bir şekilde evlilik istiyordu.

Bu yaştan ve yaşanmışlıktan sonra bir de flötleşmekle vakit kaybetmek istemiyordu. Başını meyve suyunu içerek denizi izleyen oğlana çevirdi ve gülümsedi, kokusunu bir an önce solumak istiyordu Baha.

Usul usul yürümeye başladı adam, hiçbir şeye acelesi yokmuş gibi ağır adımlarla ilerledi yol boyu. Sanki büyük bir muharebeden sağ çıkmış gibi hafif hissediyordu. Artık ölen sevgilisinin vicdanı onu terk etmiş, gerçek özgürlüğüne kavuşmuş gibiydi.

Feza'nın tam arkasına dikildiğinde anlık bir şekilde sert bir koku aldı. Bunu ise etrafın yoğunluğuna vurmayı tercih etti genç adam.

"İnsan bazen senin tarafından izlenen deniz olmak istiyor. "

"Ha? Baha? Ne işin var burada? " Feza safça duyduğu sesle hemen arkasını dönmüş, döndüğü gibi de telefonlarını bile açmadığı sevdiği adamı görmüştü. "Telefonlarımı açmıyordun... Dayanamadım daha fazla. "

Üstünü düzeltip Feza'nın yanına oturdu ve elindeki çiçeği oğlanın kucağına bıraktı. "Baha ben unutmaya çalıştıkça neden böyle yapıyorsun? Bana acı vermek hoşuna mı gidiyor? " Sosyal medyadan bir kadınla fotoğraf paylaştığı için adamın telefonlarını açmıyordu Feza.

Minik kalbi çok acımıştı gördüğü görüntüyle.

"Neden sadece kendini düşünüyorsun Feza? İçimde ne yaşadığımı biliyorsun, buraya yani sana gelebilmek benim için ne kadar sancılıydı biliyor musun? Sana aşık olmama rağmen bir şeyleri kafada bitirmek ne kadar yıprattı beni haberin var mı?" İç çekti Baha.

"Çok acı çektirdim sana farkındayım ama ben de çektim emin ol. Kalbim başka beynim başka konuştu benimle. Sen usul usul kalbime sızarken ben kayıtsız kalamadım. Ne olursa olsun ayaklarına geldim, kabul edersen... " Cebinden küçük kutuyu çıkardı ve oğlanın elleri arasına bıraktı.

Feza yutkundu, ağzı kurumuştu duyduklarıyla.

"Ama o kadın?.. " Kutuyu açacaktı fakat elleri tutmuyordu resmen, heyecandan bayılacaktı şimdi. Baha ona aşık olduğunu alenen söylemişti. "Hangi kadın? "

"İki hafta önce fotoğraf paylaştın onunla. " Baha kahkaha attı. "O benim süt kardeşim, bir kaç estetik olmuştu ama tanıyamayacağın kadar olduğunu düşünmüyorum Feza. Güzelim bu nedenle mi telefonlarımı açmadın? "

Oğlan dudağının kenarını ısırıp başını eğdi, çok utanmıştı. "Üzüldüm sadece... " Feza'nın bu ses tonuna Baha'nın içi gitmişti. Oğlana dönüp çenesinden tuttu ve kendisine çevirdi. "Bundan önce çok üzdüm seni ama söz bundan sonra bir an bile şüpheye düşürüp üzmeyeceğim seni. Hadi aç kutuyu. "

Feza'nın gözleri sulanmıştı hemen, o hem duygusal hem de hamile bir bireydi.

Burnunu hafifçe çekti, elleri titrese bile kutuyu açtı Feza. İçinde zarifçe duran hoş yüzük ona resmen ışıldıyordu. "Baha... Yapma bunu bana. " Dudakları titremesin diye ısırdı oğlan, Baha onu hayatında tutmak için yapıyordu tüm bunları.

En azından o böyle düşünüyordu.

"Ne yapmayayım? Seni seviyorum Feza, sen de seviyorsun beni... Seviyor musun hala? " İç çekti oğlan. "İlerde beni sevmediğini anlayacaksın. Sadece hayatında tutmak istiyorsun beni. " Kutuyu yavaşça kapatıp adamın elleri arasına bıraktı.

Git gellerin içinde büyütmek istemiyordu bebeğini.

Tam kalkacakken durdurdu onu Baha. "Otur şuraya... Anneme ve babama dün gece bahsettim senden. Evlenmek istediğimi, sen nasıl istersen orada yaşayacağımızı, senden asla uzaklaşmayacağımı anlattım onlara. Yani Feza sen ne kadar inanmasan da ben seni seviyorum ve beraber olmak istiyorum. Sensiz yapamıyorum, sensiz nasıl gün biter bilmiyorum ben artık. "

Baha'nın yüzüne baktıkça içi gidiyordu Feza'nın. Genç adam o ayakta diye kalkmıştı yerinden. Şimdi ikili burun burunaydı. "Önce sevgili olalım dersen ona da tamamım ben. Feza ben artık seni solumak istiyorum, ben yeterince eziyet ettim bize sen kıyma bari hm? "

Usulca sokuldu oğlana Baha, sağ eliyle belini kavradı ve biraz daha çekti kendisine. "Annen ne dedi? " Kabullenilmemekten çok korkuyordu. Üstelik adam ona bu kadar yaklaşmışken mantıklı da düşünemiyordu.

" Senin beni sevdiğine inanmadı. Feza'nın kuş gibi çırpınan kalbi senin çatına mı yuva yapacak dedi bana. " Haksız da sayılmazdı kadın, Baha umutsuz vakaydı herkese göre. "Sen ne dedin? "

"Enkazı önce aldı onardı, sonra her bir çatlağa çiçekler ekti dedim. Hiç yıkılmamışım gibi hissettirdi bana dedim. " Alnını oğlanın alnına yasladı. "Kokun niye azaldı? Seni duyamıyorum. "

"Hep yanımda olacak mısın peki? Bir kez daha nasıl kaldırırım bunu bilmiyorum çünkü. " Baha o kadar özlemişti ki Feza'yı, kendisini tutamayarak küçücük bir öpücük kondurdu oğlanın dudağına.

"Ben evlenmekten bahsediyorum sen hala beni bırakacak mısın diyorsun. Sensiz yaşayamıyorum bile nasıl seni bırakırım? " Oğlanın kokusuyla 3 4 gün uyusa anca kendine gelirdi.

"Baha... " Şimdi bebeğini söyleme vaktiydi, karşısındaki adam aynı onun gibi bakıyordu ona.

"Efendim güzelim? "

"Beraber olduğumuz gece... " İç çekti, bunu söylemesi ne de zordu öyle. Baha oğlanın saçını okşadı ve burnunu Feza'nın burnuna sürttü. "Kokunla deliye dönmüştüm o gece... Kendimden ne kadar utandığımı anlatamam bile. "

"Ben o gece hamile kalmışım... " Gözlerini kapatıp hızlıca söyledi hamile olduğunu Feza, bir kaç saniye boyunca sessizlik çöktü ortama.

"O nedenle mi kokun yok? Baskın mı geliyor? " Baha'nın sesi tepki barındırmıyordu. "Evet."

"Feza panik olma ama ben galiba bayılıyorum. " Feza ne demeye kalmadan Baha yığıldı olduğu yerde.

"Baha? Baha! Ya bayılacak durumda mısın kalksana ya Baha! "

📍

Bölüm nasıldı????

Sizi seviyorum💕💕💕💕

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Oct 16 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Çürük LimonHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin