Oy vermeyi ve bol bol yorum yapmayı unutmayın lütfen 🩷🤍
Bölüm şarkısı medyada:
My Love Mine All Mine - Mitski
Keyifli okumalar...
_________________________
"Harun uzak tut şunu benden. İstemiyorum dedim."
Hindistan'ın sokak lezzetlerini denemeyi kesin bir dille reddeden tek bir kişi vardı, Levent. Demir'in onu yirminci kez bacağından tutarak dondurmacıya doğru çekmesiyle döndü.
"Demir, oğlum annen elindeki yaprağı kemirmeyi bırakınca ona sor."
Aysun oralı olmayarak Harun'la köşede yemeğini bitirmekle meşgulken Demir bir kez daha Levent'i dürtmüştü.
"Annem babana sor dedi ama... Baba lütfeen!"
Levent alnını sıvazlayarak gözlerini kapatırken sakinleşmeye çalıştı. Baharat kokusundan her an bayılabileceğini düşünüyordu. Şu an gibi...
"Alamayız o zaman."
"Neden? Benim canım bunu istiyor. Hem çok hastayım ben baba, kollarıma bak."
Demir üzerindeki babasıyla aynı olan beyaz gömleği sıyırarak kolundaki güneş yanıklarını açığa çıkarırken Aysun seslenmişti.
"Demir açma kolunu, daha kötü mü olsun istiyorsun oğlum?"
Ne var ki Demir, babasından en kusursuz (!) genlerini de almıştı. Levent bu duygu sömürüsünü görmezden gelmeye çalışırken artık Aysun'un neden maymuş için paraları olmadığını söylediğini anlayabiliyordu.
"Paramız yok oğlum."
Demir üzüntüyle babasına bakarken "Bir dondurma alacak kadar paran nasıl yok baba?" Demişti.
"Tatilde bitti paramız. Tekrar kazanmamız lazım eve gidince."
Demir dudaklarını memnuniyetsiz bir biçimde büzerek Harun'un yanına gittiğinde Levent de onu izliyordu.
"Harun abi bana biraz borç para verebilir misin acaba?"
Harun'un gözleri Levent'e dönerken Levent'in kesin bir ifadeyle reddeden baş hareketi üzerine yutkunarak "Benim de param bitti, üzgünüm." Demişti. Bunun üzerine Demir öfkeli bir şekilde Aysun'a dönmüş "Sana kumbaramı getirelim demiştim anne!" Diye bağırmıştı.
"Demir annene bağırma." Diyen Levent, yüzüne bir nokta kadar dâhi güneş gelmemesi adına kepini düzeltiyordu. Aysun gözlerini devirerek meşhur 'iş başa düştü' bakışını atarken elindeki geniş, yapraktan yapılmış tabağı tutması için Levent'e uzatmıştı.
"Ne?"
"Tutsana Levent. Çocuğa bir dondurma alacağım."
Levent baş hareketiyle reddederken "O tuhaf şeyi tutmam bir, Demir onu yerse hasta olacak iki." Demişti ki Aysun ekledi.
"Hiçbir şey de olmayacak, üç."
Levent eline zorla tutuşturulan yaprağı kendinden uzakta tutarken Harun'un elini boşta görerek elindekini direkt ona şutlamıştı. Elini burnuna götürdüğünde aldığı kokuyla tüm midesinin kasıldığını ve ağzına sıcak bir sıvının yayıldığını hissediyordu.
"Bittiyse denemek istediğin şeyler, şu Tac Mahal'e gidelim artık."
Harun yapraktaki pirinç tanelerini bitirmiş, diliyle erişemediği bölgelerin baharatını yalamaya çalışırken Levent onu iterek bağırmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DİLHUN 2 | Yıllanmış Yalnızlık
Romance(Kitapta yetişkin öğeler ve +18 anlatımlar bulunmaktadır. Seri kitabının devamıdır. Öncesinde Yıllanmış Aşk'ı okumanızı tavsiye ederim. Aşağıdaki içerik, ilk kitabı okumayanlar için spoiler niteliği taşımaktadır.) . . . . . Yıllanmış Aşk'taki Aysun...