37 | Çin Seddi / Lacivert (+18)

639 47 49
                                    

Oy vermeyi ve bol bol yorum yapmayı unutmayın lütfen 🩷🤍

Bölüm şarkısı medyada:

Flawless - The Neighborhood

Keyifli okumalar...
_________________________

"Çin Seddi ne renkti?"

"Lacivert."

"Sanırım lacivertin biraz beklemesi gerekecek."

Levent'in kalbi, bacaklarının kendisine dolandığını hissettiği andan bu yana hızla çarpmaya başlamıştı. Kendini kontrol etmek için çabalarken dâhi bir arzu dalgası hissetmekten kendini alamıyordu.

"İyi misin? Ağır mıyım?" Diye fısıldadığını duydu.

Cevap verirken dudaklarıyla kulağına dokunmuştu, sesi duyduğu hislerin yoğunluğundan dolayı boğuktu.

"Asla... Asla ağır değilsin."

Yavaşça bedenini biraz daha yukarı kaldırdı, bedenleri sıcak suyun altında birbirine doğru kayıyordu.

"O zaman... Bu şekilde deneyebilir miyiz?"

Levent başını sallamakla yetinmişti, zira an itibariyle boynuna odaklanmıştı. Kalçası elinin altında ona doğru kayarken henüz içinde olmasa dahi kısık bir şekilde inlemişti. Bacakları beline sıkıca sarılmışken tırnakları derisine batıyor, bu esnada ince kırmızı izler bırakıyordu.

Dudakları bir kez daha ıslak boynuna kapandığında, Aysun harekete geçme kararı alarak elini aşağılara götürmüştü. Erkekliğini bularak kavradı. Görünüşe bakılırsa Levent'in onu hazırlamak üzere düzenlediği rotayı es geçmek ve doğrudan finale ulaşmak istiyordu. Bu sabırsızlığı Levent'in aklına zorla şeytani fikirler getirirken istediğini ona vermeyerek kucağında sabırsızlanmasını seyretmek istiyordu. Kalçasını geri çekerek aletini dokunuşlarından kurtardı.

Aysun saf bir ifadeyle tekrardan elinden kaçan ufaklığa ulaşmaya çalışırken Levent'in dudakları göğüslerine inmiş, kucağındaki bedenini yukarı kaldırırken kalçasını bir kez daha geri çekmişti. İstediğini ona vermeyecekti. Durumu fark etmişti ki göbek deliğinin hemen altında hissettiği aletini, kalçasını ona doğru iterek kapana kıstırdı.

"Nereye kaçıyorsun?" Diye fısıldadı kulağına doğru. Aralarındaki minik savaşı kazanmışken keyifli hissediyordu. Tam da bu esnada göğüs ucunda hissettiği dişlerle inlemişti.

"Ah! Bu acıdı!"

Levent başını kaldırarak gözlerinin içine baktığında "Kaçamayacak kişi sensin." Diye fısıldamıştı. Banyonun loş ışığında, gözleri birer kara deliği andırıyordu. Muhtemelen haklıydı. Öne atılarak kendisi için aralanmış dudaklara kapanırken kucağındaki bedeni bir kez daha havalandırmış ve aletinin başını girişinde kaydırmıştı.

Su sesleri iniltilerini örterken Levent bu şekilde uzun dayanamayacaklarını hissediyordu. Aysun'un hatrı sayılır kütlesi, eskisi kadar güçlü olmayan bedenini zorlamaya başlamıştı. Bunu elbette ki ona söyleyecek değildi ama Aysun kucağında kollarını boynuna dolamışken eliyle duvarı buldu ve hemen ardından sırtını canını yakmamaya çalışarak duvara yaslamak istedi. Fakat Aysun'un sırtı, fayansa hesaplandığında daha hızlı çarpmıştı.

"İyi misin?"

"Devam et."

Dudakları muzip bir ifadeyle kıvrılırken duvar desteği belindeki basıncı yarıdan fazla azaltmıştı. Dudağına eğilerek alt dudağını dişleri arasına alırken dişleri arasından "Bugün fazlasıyla agresiftin." Dedi.

DİLHUN 2 | Yıllanmış Yalnızlık Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin