LAVİNİA MAHALLESİ

BELİRSİZ BİR GECE

Kendinizi hiç tamamen akışa bırakmak istediniz mi? Ne olacağını düşünmeden. Sonunu bilmek istemeden.Yorulmuş bir ağaç gibi dallarınızdan dökülen meyveler veya yapraklar gibi .Ben artık sadece mesleğimle ilgili şeyleri düşünmek belki de en baştan yine bir şeyler yapmak istiyordum.

Kerim konusu canımı inanılmaz sıkıyordu. Emanet edilen çocukları çok severdim.Anne olmak ne kadar istesem de sanki hepsi benim çocuklarımdı. Ama Kerim yetişkin bir adamdı neden bana emanet edilmişti?

Tüm bunlara dalmışken bir sesle irkildim.  Behram beni yeni keşfettiği yere götürüyordu. Neresi olduğunu sorgulamadım. Vapura bindik . Hava tenimin üzerinde gücünü gösteriyor ve beni bir ateşin edasıyla parça parça yakıyordu. Güneş kremi kullanmam gerekti fakat benim elimde en son Enis'le aldığımız şeyler vardı.

''Ne düşünüyorsun Yıldız?'' Kesinlikle ona içimden geçenleri söylemeyecektim.

''Güneş kremi düşünüyorum.''Kıkırkıkır gülmeye başladı ve yüzüme dokunarak.

''Yıldız gideceğimiz yer de sana bir tane güneş kremi alacağım dedi.'' Yüzümü çok narin okşuyordu bu bir şefkat gösterisiydi . Beni dinlendiriyordu.Uzun süre ne yapsam diye düşündüm yüzümün kızarıklığı güneşten değil utanmamdandı.

''Tamam nereye gidiyoruz?'' Ayrıca benim seni gezdirmem gerekiyor sen beni gezdiriyorsun.''

Gülümsedi ve Dudaklarıma Dokunarak sanki sus demek istedi. Daha önceden bunları sadece kitaplardan okumuştum.Kütüphanelere gider çocuk gelişimi,çocuklarla ilgili kitaplar okurdum kazayla bir kitap ilişmişti ne kadar vahim çocukların kitap okuduğu yere kitabın adını tam anımsayamadım ama kadınla erkek erotik şeyler yapıyordu .Kitaplarda böyle şeyleri bile okumadan geçerdim sanki yanlış bir şey okuyormuşum gibi.

Bir kaç günlüğüne gelip güzel zaman geçirip gidecekti sadece basit bir flört meselisiydi .Belki de o vakit karar vermiştim kim bana nasıl gelirse ben de ona öyle gidecektim.

Ben de onun yüzünü okşadım ama onun gibi değil madem bir oyunun içindeydik neden bu sefer ben oynamamalıydım?

Vapurdan insanlar kaçarcasına koşa koşa gidiyordu.Biz de yarı boş caddelerde yürüyor ve bazen ellerimiz birleşiyordu. Karanlık ve eski evlerlele dolu virane bir sokağa girdik. Eski bir evin en alt bodrum katına indik ve burası görüldüğünün aksine insanlarla dolu rock bar tarzı bir yerdi zaman çok çabuk geçmiş akşam olmuştu.

Yeni alındığı belli olan bir masaya oturduk patates kızartması ve buz gibi bira geldi okadar susamış ve acıkmıştım ki hepsini diktim içtim sonra tekrardan bir bira geldi inanılmaz başım dönmeye başladı. Dans etmeye başladık ,sonrası ben de tamamen kopuk en son hatırladığım şey kusuyor oluşumdu. 

Lavinia Mahallesi bu oyunu ben mi kaybettim yoksa Behram mı? Bunu ilerleyen zamanlarda anlayacaktık. Belirsiz bir geceydi....

61