Başımın ağrısı tüm beynimi yontarcasına kanatıyordu.Sabah gözümü açtığımda evimdeydim. Başımda bekleyen iki erkek olması hem komik ,hem garipti sahiden Kerim neden gelmişti.
Dün gece:
Behram'ın üzerine kustuktan sonrası tam bir güler misin?Ağlar mısın? konusu olmuştu. Behram telefonumdan birini arayıp alması için aramıştı bu kişi maalesef Kerim'in kendisiydi.
Kerim babasının cenazesinden kalkıp beni hastaneye götürmüştü içki içmeye alışkın olmayan bedenim sonu mide yıkamalarıyla bitmişti ve sonra beni evime ikisi bırakıp başımda beklemişlerdi.
Başımda bekleyen iki kişide bana karşı ilgiliydi.Kafam çok karıştı kafamın içi ağrıyordu ve kafamın içerisi çoğu zaman karışıktı.
Gözümü açar açmaz birinin elinde mis gibi kokan bir çorba diğerinin elinde bir ton içmem için ilaçlar vardı.
Ah! Kerim'in babası beni görse adamcağız kahrından ölürdü. Neden mi? Kerim'i bana emanet etmişti.
Bir yandan çorbam içiriliyordu, bir yandan ilaçlarım erkekler tarafından ilgi görmeye alışkın değildim. Gün içinde kendimi toplamıştım.Behram iyileşmeme sevinmiyordu çok üzgündü.
''Neden üzgünsün?Merak içinde sordum.
'' Bu akşam döneceğim.'' Yüzünde üzgün ifade hafif bir gülümseye dönmüştü. Üzüldüğü şey gayet ortadaydı günü birlik oyuncağıyla oynayamamıştı. Belki de ben mi yanılıyordum . Bunu öğrenmek istesemde elbet bunu Kerim'in yanında yapamazdım. Düşündüm taşındım ve karar verdim .Kerim'i buradan gönderecektim ama nasıl?
'' Kerim hani çocukluğumuzda bir pastane vardı o duruyor mu? Canım çilekli pasta çekti alır msın? Hem merak etme Behram yanımda. Kerim bir süre düşündü tabii duruyor alır gelirim.
'' Teşekkür ederim'' Çocuklar gibi sevinmiş gözüktüm.
Kerim gittikten sonra yalnız kaldık ve tüm cesaretimi toplayıp ona soru sordum.
''Behram dün gece farklı şeyleri düşledin galiba?'' Aslında içimden bir sen uyanıksın çamyarması beni içirip içirip sarhoş edip işini görüp Yallah gidecektin demek geldi fakat bu bir oyundu .
'' Behram hayır sadece eğlenmeni istedim ve her şeyi mahfettim .Bunun için çok canım sıkkın dedi.''Yüzü asıktı ve cümleleri söylerken gerçekten mutsuzdu.
''Hayır o mahfetme işini ben yaptım.'' Bu konuda içine etmenin hakkını yiyemezdim.
''Yıldız sen inanılmaz tatlı ve doğal bir kızsın .Gerçekten böyle olsun istemezdim bura da kalmak isterdim fakat iş yerime dönmem gerek. Ben işimi çok seviyorum. İşimden ayrı kalınca canım sıkılıyor.''
Tuaf ama ben de öyle düşünüyordum. İşinin ne olduğunu sorduğumda uzun uzun işini anlattı kendisinin bir atölyesi vardı ve bu atölyelerde bir çok şey tasarlıyordu.Tasarımcıydı ben de ona çocuklar için acaba oyuncak tasarlar mısın dedim ve numaralaştık.Sonra gitti çocukları çok özlemiştim.İşime başlayıp yazında çalışmak istiyordum.
Yarın benim için önemli bir gündü çalışan annelerinin çocuklarıyla anlaşmıştılar zaten eğitim daha başlamadığı için sadece oyun oynatıcaktım.Sadece beni endişelendiren şey daha yeni anne babasını kaybetmiş bir çocuğun gelecek olmasıydı.Çocuklarla ilgili bir ton kitap okumuş notlar almıştım.
Behram gitti Kerim elleri dolu geldi bir güzel pastadan yedik fakat midem daha kötü olmasın diye önce bana çorba içtim.Sohbet ettik babasını kaybettiği için henüz tam toplanmamıştı.Bir an önce dinlenmem gerekiyordu.
İyi geceler Lavina Mahallesi.Çocuklarımı çok merak ediyorum..
62
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LAVİNİA MAHALLESİ
Chick-LitHER EVİN VE MAHALLENİN KENDİNE ÖZEL SIRLARI VARDIR. Yıldız Babası intihar ettikten sonra; Zengin Hayatından vazgeçip. Annesinin Eski Mahallesine taşınmak zorunda kalır. Zengin bir kız olarak 17 yaşına kadar büyüyen Yıldız. Seneler Sonra Annesinin; S...