Siz: Bilgisayara baktın mı?
A.: Bilmem, baktım mı?
Siz: Bakmamalıydın
Siz: Seni ilgilendirmiyordu
A.: Birkaç gündür sokak sokak gezip eve eli boş dönüyorsun
A.: Markette bir şeyler seçmediğine göre peşinde olduğun biri var
A.: Onu soruşturuyorsun
A.: Normalde tek başına bulmak istemene saygı duyarım. Fakat, konu oğlumun mutluluğuysa işler değişir. Eğer bu aradığımız kişi bundan sonraki vaktinin tamamını oğlumuza ayırmanı sağlayacaksa -ki anladığım kadarıyla sağlayacak - yardımcı olmak istemem kadar doğal bir şey yok
Siz: Sen yıllar önce bana yardım etme şansını kaybettin
Siz: Şimdi lütfen bundan bahsetme
Siz: Çünkü ben de sana olan inancımı kaybetmiştim
Siz: Şimdiyse tek başıma halletmek istiyorum
Siz: Saygı duymak zorundasın
A.: Zamanında anlattıklarını araştırdığımı biliyorsundur
A.: Hiçbir şey bulamadığım için seni her defasında geçiştirdiğimi de tahmin edebiliyorsundur
A.: O zaman sorun ne?
A.: Gerçekten çocuğumuz varken tehlikeye atılmanda sana yardımcı olmadığım için suçlu muyum?
Siz: Çocuğumuz şimdi de var
A.: Aynı şey değil
A.: Bu defa aileni arıyorsun
A.: Mesele intikam olsaydı yardım edebileceğimi söylemezdim
Siz: Bilgisayara gerçekten de bakmışsın
A.: Mara
A. | Yazıyor...
Siz: Bu konuda senden gelecek hiçbir şeyi istemiyorum
Siz: Ailemi de kendim bulabilirim intikamımı da kendim alabilirim
Siz: Ayak bağı olma yeter
A.: Sahiden böyle mi düşünüyorsun?
Siz: Ya nasıl düşünecektim?
Siz: Uzay'ı doğurmadan iki ay önce seninle konuştuğumda bana yardım edeceğini söylemiştin
Siz: Ne karşılığında?
Siz: Velayet
Siz: Peki ben ne yaptım? Sana velayetten fazlasını verdim
Siz: Kimliğinde yalnızca senin adın yazıyor
A.: Kendin yazdın
A.: Senden yalnızca velayeti istedim
A.: Sense buna dünden razıydın
A.: Öyle ki kimlikte adının yazmasını bile istemedin
Siz: Böylesi senin için daha kolay oldu
A.: O niyeymiş?
Siz: Yarın öbür gün velayet davası açma ihtimalimden kurtuldun
A.: Bu huyundan hoşlanmıyorum
A.: Düşünmeden konuşuyorsun
Siz: Ben mi düşünmeden konuşuyorum?
Siz: Birbirimize karşı dürüst olalım
Siz: Hem daha saygın biri olmak için hem yaşın geldiği için Arzu'yla nişanlandın
Siz: Ana sebebi neydi? Çocuk
Siz: Çocuk sahibi olman gerekiyordu
Siz: Ben sana Uzay'ı vererek bu ihtiyacını giderdim
Siz: Ancak, sen bencillik ettin
A.: Bencillik eden sensin
Siz: Kime ne bencilliğimi gördün?
A.: Uzay'ı sırf çıkarlarımız için dünyaya getirdiğini söylerken sence?
Siz: Uzay'ın annesi de babası da var
Siz: Gayet iyi bir hayata gözlerini açtı
Siz: Ben ortada bir bencillik göremiyorum
A.: Yanılıyorsun
A.: Onun sadece babası var