| beş yıl sonra
Siz: Balım'ı buna alıştırmamalıydın
Siz: Sen işe gittikten sonra bütün gün gözümün içine bakıyor
Asil Tekinoğlu: İlerde sporcu olacak benim kızım
Siz: Bir ara resim çizmeye alıştırmıştın
Siz: Geziyordun "Benim kızım ressam olacak" diye
Siz: Baba kız bir gününüz ötekini tutmuyor
Asil Tekinoğlu: Ressam olması işine gelirdi, değil mi?
Siz: Muhtemelen
Siz: Sonuçta sen işe gidiyorsan ben de evden çalışıyorum
Siz | Yazıyor...
Asil Tekinoğlu: Seni seviyorum
Siz: O da nereden çıktı?
Asil Tekinoğlu: Geçen bir kadın dergisinde gördüm
Asil Tekinoğlu: "Partnerinizi şaşırtın" diyordu
Siz: Sen kadın dergisi mi okuyorsun?
Asil Tekinoğlu: Şu sıralar boş vaktim çok
Asil Tekinoğlu: Malum Balım kavga gürültü sevmiyor diye işleri küçülttük
Siz: Ne işleri küçültmesi?
Siz: Direkt kaba dayılığı bıraktın
Asil Tekinoğlu: Bırakmam şarttı
Asil Tekinoğlu: Geçen sene yaşananları hatırlamıyor musun?
Asil Tekinoğlu: O puşt oğlumuza saldırınca üstüne gittim diye Balım üç gün yüzüme bakmadı
Asil Tekinoğlu: Oradan taşınmasaydık kızımı kaybedecektim
Siz: Armağan yüksek tepkileri olan bir psikopattı
Asil Tekinoğlu: Aynen öyle
Asil Tekinoğlu: Ne var oğlum kızını öptüyse?
Asil Tekinoğlu: Kızının rızası vardı sonuçta
Siz: O gün yaşananlardan sonra Balım kadar Uzay'da sarsılmıştı
Siz: Bir ara eskiye döneceğiz diye çok korktum
Siz: Balım'ı doğurmadan hemen önce bayılmalarını dün gibi hatırlıyorum
Siz: Kalbimin yerinden çıkacağını hissediyordum
Asil Tekinoğlu: Şu an ikisi de iyi
Asil Tekinoğlu: Ona odaklanalım
Siz: Haklısın
Siz: Bu arada madem çok vaktin var eve gel
Siz: Çünkü biz bisiklet sürmeyi bıraktık
Siz: Haliyle Balım'da pencerenin dibinde seni beklemeye başladı
Asil Tekinoğlu: Neden erkenden bıraktınız?
Siz: Yol güzergahında bizimkileri gördüm
Siz: Annemi ve babamı
Siz: Eren sinir krizi esnasında onlara her şeyi anlattığından beri düzenli olarak karşıma çıkıyorlar
Asil Tekinoğlu: Onlara neden yüz vermiyorsun?
Siz: Unuttun mu?
Siz: Biz bir aileyiz ve gerisi kuru gürültü
Asil Tekinoğlu: Sen böyle konuşunca benim canım bir çocuk daha çekiyor
Asil Tekinoğlu: Sonra aklıma Balım geliyor
Asil Tekinoğlu: Ona ihanet etmek istemiyorum
Siz: Sen harika bir babasın
Asil Tekinoğlu: Uzay'a hissettiriyor muyumdur?
Siz: Balım'ı daha çok sevdiğini mi?
Siz: Birbirimize karşı dürüst olalım
Siz: Bu Uzay'ın umurunda değil
Asil Tekinoğlu: Haklısın
Asil Tekinoğlu: Niye dert ediyorsam
Asil Tekinoğlu: Uzay'ın sıralaması belli
Asil Tekinoğlu: "1-Annem, 2-Annem, 3-Annem"
Siz: Günlüğünü mü okudun?
Asil Tekinoğlu: Evet
Asil Tekinoğlu: Öğretmeni okuma yazmayı kısa sürede öğrensinler diye bunlara soru cevapta yapmaya başlamış herhalde. "En sevdiğiniz kişileri sıralayın" diye bir soru vardı. Cevabı buydu
Siz: Yok yanlış anlamışsın
Siz: Ödev değildi o
Siz: Soruyu kendi yazmış yanıtı kendi vermiş
Asil Tekinoğlu: Balım doğduğunda onu ilk başta ne kadar sevdi, hatırlıyor musun?
Siz: Evet
Siz: Sonradan bir gün saklambaç oynadıkları sırada Uzay onu sobelemek için koşarken Balım'a çarptı. Balım'da yere hafifçe düşmesine rağmen seninle göz göze gelince ağlamaya başladı. O gün bugündür Uzay'la aralarında mesafe var
Asil Tekinoğlu: Balım'ın kötü bir niyeti yoktu
Siz: Bunu birde Uzay'a sor
Siz: Neyse dediğim gibi eve erken gel
Siz: Kızın seni bekliyor
Asil Tekinoğlu: Onun yerine hazırlanın
Asil Tekinoğlu: Uzay'ı okuldan alır gezmeye gideriz
Siz: En son bu kadar ani bir davette bulunduğunda ev değiştirmiştik
Siz: Şimdi sorun ne?
Asil Tekinoğlu: Yine ev değiştireceğiz
Asil Tekinoğlu: O adama daha fazla tahammül edemem
Siz: Hangi adama?
Asil Tekinoğlu: Korhan denen soysuza
Asil Tekinoğlu: O kadar karaktersiz ki evli bir kadına yazmakta sakınca görmüyor
Siz: Komşumuz
Siz: Sadece selam veriyor
Asil Tekinoğlu | Yazıyor...
Siz: Yine de tamam
Siz: Rahatsız olduysan taşınırız
Asil Tekinoğlu: Bu defa kimsenin bizi bulamayacağı bir yere gidelim
Siz: Neresiymiş orası?
Siz: Bağcılar mı?
Asil Tekinoğlu: İlçe değil, il değiştireceğiz
Asil Tekinoğlu: İzmir diye düşünüyorum