((29)) GÖREV 3] MIZMIZLAN!

753 50 3
                                    

O günden birkaç hafta sonra Çınar'da büyük bir değişiklik farketmiştim.

Sanki bulundugum yerlerde bulunmak onun hoşuna gitmiyor gibiydi. Ryan röportajımın ardından kısa süreliğine yurt dışına çıkmıştı. Çınar'a artık salonda değilde Ryan'ın odasında yatmasini söylediğim halde sürekli

"Orası iğrenç kokuyor!!"

Odada çift klima vardı..İmkanı yok.

"Tozlu!!"

Her hafta temizleniyor.

"Havasız o yer yatmak istemiyorum!"

Klima?

"Yatak sert!!!"

Bunun imkanı yoktu işte... Benim yatağımla aynısıydı.

.

Olmadı yatakları degiştirelim desemde inat ediyor salonda uyuyordu.
Benden uzak durmaya çalıştığını anlayabiliyorum ama benimle yatması için öneri sunduğumda biraz durup düşünüyor daha sonra reddediyordu.

Geceleri uyuyamadığını bildiğim içindi bu uğraşlarım.

Her gece ayaktaydı..Daha sonra da bacaklarının ağrısından şikayet ediyordu. Derdini söylemeyen derman bulamazmış.

O söz öyle miydi bilmiyorum..neyse..

Yatağımda boş boş uzanıp kaşlarımı ovdum. Tüm gece ayakta olup sabah sert koltukta uyuması.. Hic mi kendine değer vermezdi bu adam.

.

Eski bir yakın arkadaşım olan Berk bana yazmış artık evlenip aile kurduğumuzu bizimkileri tanıştırma zamanının geldiğini söyleyip duruyordu.

Biz çocukken söylüyorduk böyle ama... senin dillere destan ilişkin varken ben benimle dışarı çıkmak bile istemeyen adamı nasil tanıştıracaktım ki.

Bir de üstüne o kadar egolanıp iliski ustası olduğumu söylerken basitçe bir adamı ikna edemiyordum. Yazik sana Arel .

Bir düşününce buluşma fikri mantıklıydı ama Çınar muhtemelen gelmek istemicekti.
En iyisi onları akşam yemeği için çağırmak olacaktı.

Berk sürekli eşi Gökhan'dan ve kızı Helin'den bahsediyor tanıştırmak için sabırsızlandığını söylüyordu. Ah bende isterdim ama işte benimkinin nasil tepki vereceğini kestiremiyordum.

Onlara haber verdikten sonra birkaç temizlikçi ve aşçı çağırmıştım.

Çınar akşam uyuyamamış olduğundan şimdi uyuyordu. Kedi gibiydi. Geceleri aktif gündüzleri uyuyan türden.

Çınar 'ı kucağıma alıp yatağıma yatırdım. Yine her seferinde derin uyuyordu.

Yastıgını düzeltirken onu öpme isteği içimde belirmişti. Sonuçta uyuyor bir şey olmaz değil mi?

Yavaşca eğilip dudağına bir öpücük kondurdum. Simsiyah saçları pasparlak.. kirpikleri upuzundu. Yanlışlıkla kaderlerimiz birleşmemiş olsaydı seni yine de görmek isterdim.

Başını yan çevirmiş yorganımı kendine çekip yorgana sarıldı. Bir kez olsun çatmamış kaşlarıyla onu görmek .. çok güzeldi.

Keşke doya doya öpebilseydim. Böyle kuru kuru hiç iyi olmuyor.

Temizlikçiler beni çağırdığından mecbur yanından kalkmak zorunda kalmıştım.

Olabildiğince az ses çıkarmak zorundaydık. Eğer eve misafir geleceğini Çınar öğrenirse bana sinirlenip evi hemen terk edecekti.

KÜÇÜK BİR KIVILCIM ||GAY||OMEGAVERSE||Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin