Kahvaltı ederken tek bir kelime bile etmemişti... Başını kaldırmamiş öylece kahvaltısını ediyordu...
"Arel...diğerleri kahvaltıyı beklemeden geri döndüler... sanırım çekimler için aceleleri varmış"
Yavaşca kahvesini yudumlarken...önce bana bakıp daha sonra Ryan'a baktı .
"İyi gitmeleri... varlıkları fazla yardımcı olmuyordu çünkü"
Ryan gülmeye başlamış..Arel'in dedigini destekliyordu..
"Cidden haklısın he...".
Çatalı tabağına bırakıp elini çenesinin altına koyup bana gülümseyerek seslendi..
"Sen hep böyle sessiz misin"
Gözümü devirip...daha sonra yüzüne baktım..
"Konuşmak şuan işime gelmiyor"
Arel'e dönüp gözlerini kısarak
"Çok garipsiniz cidden "
Bunu söylemek için açtığın ağzın yemek yeyip masadan kalkmana yardımcı olmalıydı...
İçimdeki duyguları baskılayıp...Masadan kalktım..
"Ellerine sağlık Ryan... Teşekürler"
Ryan sesli bir şekildee "Vaaaayy" demişti.
"Ah...senden böyle kelimeler duymak kalbimi yumuşattı...".
"Çabuk kırar ama dikkat et sen yinede"
Dedi Arel...kahvesini yudumlarken..
Zaten tüm günümü bu adamla geçireceğim için kavga baslatmadan sakince bitirmekti amacım.O yüzden laflarını görmezden gelmek en iyisiydi...
Oturağı masaya sertçe yitip arkami dönüp odaya dogru yöneldim... yavaş yavaş çıkarken...
Aşağıdaki sesin artmasıyla umursamazca devam ettim...
Bazen en ufak hareketimde bile karnımda hareket eden bir şeyin varlığını beni hep ayakta tutuyordu..
Doğsada doğmasa da...Geri kalan 5 ay için dişimi sıkmalı ve bu evi terk etmeliydim...
Nedeni bilinmez karamsar duyguları aşmak öyle kolay olmadığından...en iyisi olduğunu düşündüğüm kararlarımın her zaman arkasındaydım...olmak zorundaydım...
Tişörtümü çıkarıp yatağa koyduktan sonra yavaşca kalkarken .... .
.
Kapının açılmasıyla beni yarı çıplak gören Arelin hızli bir hamlesiyle kapıyı kapatması... en saçma anına şahit olmuştum ..."Salak mısın.... cidden mi ???"
"Senin bu halini görüp ne elde edeceğim??"
"Çok saygılıymış gibi davranma ya!!!İnsan şaşırıyor"
"Seni böyle görmektense...aşagıda Ryan'ı dinlemeye yeğlerim."
Kapının arkasında aptalca konuşurken kapıyı açıp...gözlerine baktım...
"O zaman dinlemeye devam et... çünkü bende farkli düşünmüyorum"
Kolunu kapıya koymuş... lafımın ardından başını yüzüme yaklaştırdı...
"Biliyor musun...seninle konuşurken bile asabım bozuluyor "
Başını yüzüme yaklaştırınca...bir adım geri gidip başımı çevirdim..
"Sana senin bana karşı hislerinden farklısını düşünmediğimi söyledim..."
.
.Üzerime bir seyler giydikten sonra aşağıya Arel'den önce inip daha fazla yüzüne bakmaya katlanamadığımdan en ufak anda bile ondan kaçınıyordum...
*Keşke bu evlilik işini onaylamak zorunda kalmasaydım...*
Kendi kendime konuşurken ...Ryan sözlerimi duymuş olmaliki yüzündeki sırıtışı asla bozmuyordu...
"Keşke ondan önce tanışmış olsaydık seni kurtarabilirdim...."
Ellerimi cebime koyup... yüzümü ekşiterek..
"Lüzumu yok "
Sözüm yeterince aciklayici olacak gibi sözüne devam ediyordu..
"Arel için.....sen cocugu dogurdugunda alıp gerçek bir baba edasıyla bakacağını mi düşündün?"
Bunu düşünmeyip hayatima devam edecekken..yeniden beynime sokmaya çalışıyor gibiydi..ama bunu başaramayacaktı..
"Muhtelemen bebeği aldığı gibi yetimhaneye verecek ....oralar da da çürür artık"..
Boynumu bir sağa bir sola yatırıp Ryan'a baktım..
"Ben pek çürük gibi görünmüyorum ama..."
Ryan sözlerimi duyar duymaz başını eğmiş .... dudağını ısırıp başka bir tarafa bakmıştı...
"Özür dilerim..o manada demek is-"
"Bir önemi yok... hayatı bazı şeyleri ciddiye alacak kadar değerli görmüyorum...ve senin birkaç lafın da bu görüşümü kanatlar niteliğinde anlıyor musun?"
Ryan sözlerimin ağırlığında daha fazla dayanamamış ola ki ... yanımdan ayrıldı...
Eğerki sözlerinde o kadar emin değildin...peki neden karşıma geçip eften püften laflar edip canımı sıkıyorsun ki?..Derdi ne anlayamadım bir türlü.
.
.
.
.Sigaramdan son nefesimi çekerken...Bir elin dudağıma sürtünerek aldığı sigarami yere fırlattığı anda...bunu yapacak tek kişinin Arel oldugunu bilerek başımı ona çevirdim...
"Yine derdin ne ağzına sıçayım ya???!"
Arel bakışlarını hic bozmamış iğrenircesine sigaraya ..öylece baktı..
"Şu siktiğimi içme demedim mi sana??"
"Evde içme dedin amk??? Dışarda da karışmasan iyi edersin!!"
Dibime girip diklenerek başını kaldırdı...
"Karnındakine saygın olsun"
Hafifçe sırıtıp...yere tükürdüm....
"Zorla seçtiğin karakterlerin arasında bugünde yüzsüzlugu seçmiş gibisin"
Omzundan iterek garajına doğru ilerledim....
Eminim arkamdan bir şeyler demiştir ama bunu umursamadım...
.
.Anlaşıldığı üzre... arabasına binecektik....mis gibi motorum dururken... çünkü bana fırsat vermeden arabaya binmişti bile ....
"İlla arabaya binmek zorunda mıydık?"
"Sana fikrini sormadım"
Camı indirmek amaçlı düğmelere sürekli basıyordum...Cam bir inip bir çıkıyordu...
"Kes şunu yapmayı... çocuk musun ?"
Sinirlendirmek hoşuma gittiğinden duymazdan gelerek düğmelere basmaya devam ediyordum...
Araba ilerlediğinden ve yola baktığından engel olamıyordu bana...Ani fren yapmasıyla o an ki refleksle elini tutmuştum...
Hani aniden bir hareketlenme olur da ...yerinizden emin olmak için ellerinizle etrafı kolaçan edersiniz ya..buda öyleydi işte..
Bir nedeni olmayan refleksti benim için...
Arel'in de benim gibi düşündüğünü düşünerek elimi hızla çektim...
"İyi misin?"
Bir süre yüzüne bakıp hemen önüme döndüm...
.
Bunu bana ikinci söyleyişiydi..
.
.
İçi dolu gözüken boş sorulardı ...
.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KÜÇÜK BİR KIVILCIM ||GAY||OMEGAVERSE||
RomanceSiz hiç... tanımadığınız bir adamı evinize alır mıydınız?... . Hm...Hayır dediğinizi duyar gibiyim...Ben de tam aksini düşünmüyordum... . . Taki... . . Evime aniden giren hamile bir adamla karşılana dek... . . Başta koyduğum her kural için tekrar dü...