BRAWLYWOOD'UN YILDIZLARI ✨

Edgar Mutlu Gününde

Bibi: ciddi misin? Ama neden seni takip etsin ki?

Edgar: bilmiyorum ama sanırım benden intikam almak istiyor.

Bibi: Olm sen nasıl bir malsin? Niye karışıyorsun herşeye??

Edgar: napsaydim kızın çantasını çalmasına seyirci mi kalsaydım??

Bibi: tamam Edgar. En polis sensin tamam.

   Edgar gözlerini devirdi. Sonra pencereye gidip dışarıyı seyretmeye başladı.

   Dışarısı ona göre iğrençti. Heryer brawlidays için süslemelerle doluydu. Ve bu edgar'ın midesini bulandırmaya başlamıştı.

    Ama yinede dışarı çıkmak istiyordu. Arkadaşlarını da çağırıp dışarı çıktı.

***

Edgar: Leon sende!

Leon: gönder abimm!

  Futbol oynuyorlardı. Sonrasında Ayak pası, ayak voleybolu, top sektirme, aylık fln oynayacaklardı.

   Edgar topa tam vuracakken dikkatini ilerideki çalılar çekti. Bişey vardı orada. Kedi olduğuna inanmak istedi. Ama içinden bir ses öyle demiyordu.

Crow: Edgar vuracak mısın şu topa artık??

    Edgar düşüncelerinden crow'un cırtlak sesiyle ayrıldı. Ve topa bakmadan vurdu. Ama top istediği yere değil tam buzz'ın kafasına gitmişti. Oradan da sekip duvarın ardındaki bahçeye fırladı.

Buzz: Heyy!

Leon: birbirimize headshot yapmıyoruz edgar. Topu bana pas vericeksin.

   Ama Edgar onu duymadı bile. Çalıyı seyrediyordu. Ve oldukça odaklanmıştı.

Leon edgar'ın yanına gelip onu sarstı.

Leon: Edgar?? Heyyooo! Noluyo adamım?

Edgar: hı? Dalmışım kusura bakmayın.

Crow: bugün biraz garipsin. Sınav kötü mü geçti?

Edgar: hayır. Bir sorun yok. Sadece... Yorgunum sanırım.

Crow: dinlenseydin evde keşke.

Leon: top diğer bahçeye uçtu. Atan alırr!

Edgar: pekala gidiyorum.

   Edgar duvarı geçip bahçeye girdi. Topu aramaya başladı. 

   Bahçe oldukça garipti. Otlar bacak boyuna kadar geliyordu neredeyse. Ve bahçedeki ev terk edilmişti.

   Edgar böyle alanlarda biraz tedirgin oluyordu. Tek isteği topu bulup geri gitmekti.

***

   Nihayet buldu. İncir ağacının dibine yuvarlanmıştı. Almak için eğildiği sırada biri omuzundan tutup onu yere sırt üstü düşürdü.

   Edgar ağrıyan kafasını tuttu. Karşısındakini görünce korkudan ne yapacağını bilemedi. Bu o kapkaççıydı. Sanırım cidden intikam derdindeydi.

Edgar: S-senn...

Kapkaççı: evet ben. (Sırıttı)

Edgar (ayağa fırladı): Ne istiyorsun!

Kapkaççı: yaptığının bedeli olmicani mı sandın çocuk!

   Edgar'ın nutku tutulmuştu. Kapkaççının cebindeki bıçağa gözü kaymıştı. Savunmasız olması kendisini oldukça korkutuyordu.