Edgar: hay sikim! Nereden bulcam şimdi onları! Aslında ne diye uğraşıyorum ki! En iyisi babamı aramak.
Edgar elleri telefonunu aradı ama üzerinde değildi. Şaşırdı üzerinde ellerini gezdirdi yoktu. Sonra aklına poconun alıp yere fırlattığı geldi. Doğruca oraya geri gitti.
Alınmamış olmasını ümit ediyordu fakat telefonu yoktu. Çaresizce bankın birine oturup elini yüzüne kapattı.
Kara kara ne yapacağını düşündüğü sırada omuzuna bir el uzandı. Edgar panikle kendini çekti. Hızla ayağa kalkıp baktı.
Ama korkacak bişey yoktu bu Leon'du
Leon: heeyyy, adamım neden korktun böyle? Hem senin yüzün niye asık? Bir sorun mu var?
Edgar: sen miydin... Bişey yok sadece... Off olaylar baya karışık Leon.
Leon: anlatsana dinlerim.
Edgar: nasıl anlatcamı bilmiyorum ama kısaca şunlar oldu: annem bir çete lideriyle babamı aldatıyor ve bu çete bana düşman çünkü eski sevgilim onların düşman çetesinden biriydi, babama bunları anlatamıyorum çünkü telefonumu kaybettim hem kaybetmesem bile annem babama söylememi istemedi eğer söylersem o da ona verdiğim sırrımı babama söyleyeceğini söylüyor yani anlayacağın tam bir çıkmazdayım napcam bilmiyorum...
Leon: hey,sakin ol. Öncelikle anladığım şeyi söyleyeyim: hiç bişey. Ama şunu da söyleyeyim telefonun bende.
Edgar: nasıl?
Leon: yerde buldum. Power tuşuna bastığımda senin olduğunu anladım gelmeni bekliyordum.
Leon Edgar'a telefonu uzattı. Edgar yüzünden okunan bir minnettarlıkla telefonu aldı. Ekranı kırıldığı için çok net görünmüyordu ama hâlâ işini görecek haldeydi.
Edgar: onu kaybettim sanmıştım. Teşekkürler Leon.
Leon: rica ederim. Ama şunu sormamda sakınca yoktur bence. Bu sırrın da ne oluyor tam olarak?
Edgar bu soruyu cevaplamak istemiyordu. Kızaran yanaklarını gizlemeye ısınan yüzünü soğutmaya çalıştı. Ama Leon çoktan utanç verici bişey olduğunu anlamıştı. Bu yüzden üzerine gitmemeye karar verdi.
Leon: peki bak anlatmak zorunda değilsin.
Edgar Leon'a bakıp gülümsedi. Onun anlayışlı olmasını seviyordu. Sonra aklına gelen soruyla Konuyu dağıttı Edgar.
Edgar: peki Crow nerede? Onu 2 gündür görmedim.
Leon: onlar şehir dışında. Haberin yok mu?
Edgar: hayır yoktu. Kimle ailesiyle mi?
Leon: ne ailesi be. Bibiyle salak.
Edgar: ne? Ne alaka be! Bibiyle ne işi var onun?!
Leon: s-sen bunu bilmiyor muydun?..
Edgar: hayır! Bibi bana sevgilisinden bahsetti ama onun en yakın arkadaşım olduğundan bahsetmemişti!
Leon: aauuw... Şey... Sanırım bunu sana söylememem lazımdı. Crow tam da bundan korkuyordu belli ki.
Edgar damarlarını delercesine yakan sinirle yumruklarını sıktı. Hâlâ bir anlam veremiyordu. Bibiye sorması gerektiğini anlamalıydı. çünkü bibi bu güne kadar kimle çıktıysa hepsini ailesiyle tanıştırmıştı. Özellikle de kendisiyle.
Edgar: hay sikim!
Edgar sinirden ağrıyan başını sertçe ovuşturdu. Crow şu anda karşısına çıksa boğazlayıp öldürebilirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BRAWLYWOOD'UN YILDIZLARI ✨
RandomBrawltonya'nın ünlü brawlerlarının yaşadığı Brawlywood da herşey pahalı ve mükemmeldi. Genel olarak suç oranları da oldukça azdı. Herkes lüks ve şerefli bir hayat peşindeydi. Yani çoğunluk... Burada doğup büyümüş çoğu brawlerların meslekleri v...