BRAWLYWOOD'UN YILDIZLARI ✨

Sinir Sorunları

Hecktor:1 dakika içinde burada neler olduğunu açıklamazsanız sinirlenmeye başlicam?

Fang: anlatmaz olur muyuz bab- şey yani amcacığım.

Edgar: ş-şey- neyi açıklicaz baba?

Hecktor: dalga geçme lan benle! Sarmaş dolaş ikiniz! Gay mi oldunuz başımıza!

Fang: hayır amcacığım öyle şey olur mu? Edgar Ameliyattan sonra bacağının çok ağrıdığını söyledi bende masaj yapıyordum. Hepsi bu.

Hecktor: bu yüzden mi elini de tutuyordun it!

   Hecktor Fang'in yüzüne hiç de hoşnut olmayan birifadeyle bakarken bir açıklama bekliyordu.

Fang: şey şimdi... Şöyle ki...

Edgar: serumdan dolayı biraz ağrıyordu o da neresi olduğunu sordu. Aklındaki gibi bir senaryo yok.

Hecktor: yemezler seni çakal! Ben sana göstericem şimdi elinin ağrımasını!

    Tam bu sırada içeriden sesleri duyan Aina odaya daldı. Gözlerinde endişe ve göz yaşları vardı. Hecktor'ın neden Edgar'a bağırdığını da anlamamıştı zaten.

Aina: Hecktor neler oluyor?

Hecktor: Piçinle aramızda.

Crow: Hecktor amca biraz ayıp olmuyor mu?

Hecktor: kes lan sesini! Sana mı sorcam ayıbı değili?!

Aina: bebeğim sakin olur musun? Tane tane anlat anlayamıyorum.

   Edgar yattığı yatakta tir tir titremeye başlamıştı. Dudağını stresle ısırmış , gözlerinden okunan bir endişeyle annesine ve babasına bakıyordu.

  Fang Edgar'ın titrediğini fark etmistit. Hissettiği rahatsızlıkla bacağını sallamaya başladı. Karşıdaki edgar'ın ailesi olmasaydı çoktan saldırmıştı.kendini dizginliyordu. Ama Edgar rahatsızlaştıkça kendisi daha çok geriliyordu.

Aina: Hecktor tamam! Sakin ol. Eminim öyle bişey yoktur. Dimi Bebeğim? Öyle bişey olmadığını söyle babana.

  Edgar dilini yutmuş gibiydi cevap veremiyordu. Fang Edgar'ı durumdan kurtarmak için öne atıldı.

Fang: zaten söyledi ya! Öyle bişey olmadı,olamazda!

Aina: bak bebeğim öyle bişey yokmuş. Şimdi sakin olmalısın.

Hecktor: ben gördüğümü bilirim! Ama tamam. Edgar gözlerinin içine bakarken yalan söylemeyi asla beceremez tekrar sor ona. Eğer takılmadan sana böyle bişey olmadığını söylerse inanırım.

   Aina çoktan birşeyleri fark etmişti. Fangle arasında olanları da öğrenmişti. Ama bilmiyormuş gibi yapmak istiyordu. Edgar'ın zor duruma düşmesini de istemiyordu. Bu yüzden oğluna dönüp korkudan küçülen gözlerinin içine şefkatle baktı. Tek gözünü kırparak hayır demesini istemişti.

Aina: Edgar böyle bişey oldu mu bebeğim?

   Edgar cevap vermedi. Sadece annesinin gözlerinin içine bakıyordu. Aslında bu Aina'ya tuhaf gelmişti. Genelde Edgar böyle şeylerde bu kadar paniklemezdi. Edgar'ın gözlerinin içine bakarak yalan söylediğini biliyordu. Ve bunda tereddüt etmiyordu. Ama bu sefer bir sorunu vardı.

   Aina sakince tatlı sesiyle tekrar sordu oğluna.

Aina: oğlum? Öyle bişey oldu mu? Bak annen burada biliyorum öyle bişey yok.

  Ağız hareketleriyle hayır de diyordu Aina. Ama Edgar tepki vermiyordu. Fang de endişelenmeye başlamıştı.

   Birkaç saniye sonra edgar'ın solukları hızlandı. Annesi ve Fang panikle ayağa kalktı. Edgar'ı kendine getirmeye çalışıyorlardı. Bibi doktoru çağırdı.