BRAWLYWOOD'UN YILDIZLARI ✨

Sırlar Ortaya dökülüyor

Aina: Hoş geldin bebeğim! Yol mu tuttu ne bu suratının hali?

Edgar: iyiyim ben anne. Biraz yorgunum sadece.

Aina: geç hadi dinlen. Yicek bişeyler hazirlim bende. Kaldırırım seni.

Edgar: babamlar nerede?

Aina: babanın şehir dışında işi varmış acil gitmesi gerekti. Bibi ise bu hafta arkadaşında kalacakmış.

Edgar: güzel. Bi sen bi ben kaldık kala kala.

Aina: haha. Hadi geç çantanı ben alırım. Yoruldun zaten.

   Edgar yorgun bedenini zorlukla taşıyarak odasına gitti. Edgar ilçe dışında görev yapsa da aina odasını bozmamıştı. Evlense bile bozmayı düşünmüyordu.

    Kendini yatağa attı. Oldukça yorgun ve kafası doluydu. Hâlâ Fang'deydi aklı. Ama neden böyle bişey yaptıkları hakkında bir fikri yoktu. Koca şehirden ne istemişdiler? Kara Mamutlarla mı alakalıydı? Edgar aklındaki sorularla yavaşça uykuya daldı.

    Birkaç saat sonra annesi Edgar'ı uyandırmaya karar verdi. Yemek yemesi gerektiğini düşünüyordu.

Aina: hadi uyan bitanem! Gelde yemek yiyelim.

   Edgar annesinin tatlı sesiyle gözlerini açtı. Uzun zamandır böyle uyanmamişti. Hep sabahları horoz sesli alarmı başını şişiriyordu.

   Annesini söyletmeden yatağından usulca kalktı. Elini yüzünü yıkamaya gitti. Aynaya kendine baktı. Yüzü çökmüştü. Gözleri yorgunluktan şişmiş haldeydi. kendine bakmayı kesip hızlıca mutfağa yöneldi.

   Koridordan geçerken annesinin telefonunun sehpada olduğunu gördü. Birinden mesaj gelmişti. Gözlerine inanamadı. " Akşam üzeri buluşuyor muyuz? " Yazmıştı. üstelik "💘" Şeklinde kayıtlıydı. Babası olmadığına emindi. Elleri titredi edgar'ın. Daha fazla dayanamayıp telefonu geri bıraktı. Annesine bişey belli etmek istemiyordu.

   Oturmadan önce annesine baktı. Sonra bir sandalyeye oturdu. Annesi de çayları getirip oturdu. Sohbet etmeye başladılar.

Aina: ah bebeğim ne hale geldik böyle! Bunu yapanlar aynısını yaşasın. Lanet kadın!

Edgar annesinin sözlerini duyunca şaşırdı.

Edgar: kadın mı?

Aina: evet. Sen bir polissin Haberin vardır.  Altın Kazık buna sebep oldu.

Edgar: evet haberim varda senin nasıl bilgin var?

Aina: şey... Bebeğim... Reçel mi yemek istersin bal mı?

Edgar: konuyu değiştirme anne.

Aina: ayıp ediyorsun konuyu falan değiştirmiyorum.

Edgar: cevap ver o halde!

  Aina derin bir iç çekti. Sanırım gerçeği artık Edgar'a anlatmalıydı. Bir süre sustuktan sonra Edgar'a döndü.

Aina: Oğlum bak. Bull amcanı hatırlıyorsun değil mi? Bir fırını var.

Edgar: evet.

Aina: o benim yakın bir arkadaşım biliyorsun. Aslında bunları sana bile anlatmamam lazım ama... Sana güveniyorum.

Edgar: dur tahmin edeyim. Bull'un bir çetesi var, Baş yardımcısının adı Poco, Altın Kazıktan nefret ediyor ve ölümüne davalılar?

   Aina oğluna şaşırmış gibi baktı.

Aina: nereden biliyorsun bu kadar detayı?

Edgar: orası pislik kaynıyor anne. Biliyorum. Ayrıca Poco benim çocukluktan arkadaşımdı.