BRAWLYWOOD'UN YILDIZLARI ✨

Maskenin Ardındaki Şeytan

Scatt: ne demek gelmeyi reddetti lan!

Fang: dediğim gibi Belle yanındayken onu getiremedim.

     Scatt sinirle yüzünü ovuşturdu. Fang'e patlayası vardı fakat henüz ona ihtiyacı duyuyordu. İşini halledince onu da zaten tıpkı Hans gibi öldürecekti. Fakat şimdilik suyuna gitmesi lazımdı.

Scatt: Herneysee. Önemi yok. Buyrun beyler birer bira içelim.

     Scatt Fang'i ve sevgilisini, Edgar'ı içeri buyur etti. Tabii ki aralarındaki ilişkiden haberi yoktu.

Scatt: Eee Fang? Getirdiğin bu sağlam çocuk da kim?

Fang: Ha evet sizi tanıştırmayı unuttum. Adı Edgar, ve Edgar o da Scatt.

Scatt: memnun oldum Edgar.

Edgar : Bende.

Scatt: Edgar, Fang neyin oluyor? Nereden tanışıyorsunuz, sende mi AK'daydın.

Edgar: Hayır hayır, o çetede değildim. Fangle şans eseri tanıştık diyelim. O benim sev-

Fang: sevdiği bir arkadaşı oldum.

Edgar: ha?

Scatt: güzel güzel. Peki Edgar, AK değilse nereye çalışıyorsun?

Edgar: Ben aslında-

Fang: o Solo takılıyordu genelde.

Scatt: hmm kendi haline bir manyak ha? İşe alındın!

Edgar: Ne? Hayır ben iş için gelmedim-

Scatt: ha, öyle desene! Bende iş istiyorsun sandım, haha!

    Edgar tuhafsamıştı, yüzüne garip gülümsemesini takındı. Ve kadehinden bir yudum aldı. Burada ne olduğunu henüz anlamamıştı fakat Fang ile tartışacağı kesindi.

     Fang Edgar'ı fark etmişti ve ayrıca dediğinin ne kadar da kırıcı olduğunun da farkındaydı. Bu yüzden Edgar'a mahçup bir yüz ifadesiyle baktı. Ama Edgar'ın yüzündeki hoşnutsuz ifadesi zerrece değişmemişti.

   Bir süre sonra Scatt gelen telefonla yerinden kalkıp özür dileyerek odadan ayrıldı. Scatt çıktığı gibi Edgar keskin bir şekilde Fang'e döndü.

Fang: şey ben- ığhk!

   Edgar Fang'in boğazına yapışmıştı. Çok sıkmıyordu fakat biraz nefessiz kalmasını sağlıyordu.

Edgar: Bu herif senin neyin oluyo?! Neden onun yanındayken bambaşka birisin ve ne için hakkımda yalan söylüyorsun?!

Fang: ıh- eğerk- boğaz- ıh- ımı- b- bırakı- bırakırsan ko- ıh- konusucam!

    Fang istese kurtulurdu fakat Edgar'ın en azından sinirini almasını istiyordu. Bu yüzden kurtulmaya çabalamak yerine onun bırakmasını bekledi. Zaten Edgar da çok gecmeden parmaklarını gevsetti.

Fang(derin bir nefes aldı): huh!! Böylesi daha iyi

Edgar: konuş.

Fang: ... Scatt benim çocukluk arkadaşım sayılır. Biraz alaycı ve bir şey olunca yıllarca diline sakız olur.

Edgar: yani?!

Fang : yani şey, eğer aramızdakini bilse... Ne bileyim, muhtemelen bana bakış açısı değişecekti.

   Edgar hiçbir şey demeden sadece gözlerini devirdi. Sonrasında ayağa kalkıp kapıya yöneldi.

Fang: hey, nereye gidiyorsun??

Edgar: lavaboya.

     Fang'e konusma hakkı tanımayarak odadan çıkıp kapıyı kapattı. Hızlı adımlarla kocaman wc yazısına doğru yürüdü. Bu esnada yanina yaklaştığı odadan Scatt'ın sesini duydu. Telefonla konuşuyordu muhtemelen. Yavaşça duvara yaslandı ve dinlemeye koyuldu.