BRAWLYWOOD'UN YILDIZLARI ✨

Kıskançlık İnsana Her Şeyi Yaptırabilir

  Fang Edgar'ın hızla boyun kilidine alıp yere serdi. Sonra bir kahkaha atıp kapıdan bakan Aina'ya döndü.

Fang: haha nasıl da yendim ama! Beni güreşte yenebileceğini sanıyordu.

   Aina bakışlarını Fang'in üzerinde gezdirdikten sonra yerde yatan Edgar'a baktı. Sırtını tutup kalkmaya çalışıyordu.

Aina: ah bebeğim bişeyin var mı?

Edgar: yok... Oyun işte. Eheh... Ih.

Aina:Fang öyle fırlatılır mı çocuk yere?! Bi yerini incitse bende seni incitirdim.

Fang: pardon anın heyecanıyla oldu.

   Bir süre sonra edgar herşeyini toparlamış gitmeye hazırdı. Annesiyle vedalaştıkdan sonra Fangle beraber evden çıktılar.

Edgar: sen kafayı mı yedin?! Annem anlasa napacaktik, sana girmeden önce tembih etmemiş miydim!?

Fang: konuşurken kıvrılan dudakların beni benden alırken bu dediğini yapmak çok zordu.

Edgar: annem anlasaydı sen bi daha nah öperdin o dudakları.

   Fang'in dudakları Edgar'ın cümlesini duyar duymaz kıvrıldı. Sonra Edgar'ı yakasından yakaladı.

Edgar: napiyon lan!?

   Fang Edgar'ı yanından geçtikleri binanın duvarına bastırdı. Sonra dudaklarını dudaklarıyla birleştirdi.

  Nefesleri bitince gözleri buluştu. Birbirlerini oldukça özledikleri aşikardı.

   Otogara vardıklarında vedalaştılar. Edgar her ne kadar Fang'in de gelmesini istese de Fang Belle ile geri dönecekti. Yoksa Fang de bol yiyişmeli yol macerasına hayır demezdi.

  Fang ve Belle de ayrıldıkları aynı parkta buluştuktan sonra Lobi'ye dönmek üzere yola koyuldular.

***

Poco: hay skm!

   Onların her anlarını başından beri dikkatle izlemişti. Oldukça sinirliydi.

   Fang'in kendisi yerine Edgarla olmasını hazmedemiyordu. Edgar'ı bulduğu yerde öldürmek için ant içmişti.

   Otobüse tek başına bindiği anda şans yüzüne güldü poco kendi şahsi arabasıyla otobüsü takibe aldı. Dinlenme tesisine vardıklarında işini bitirecekti.

   Ama hızlı olmalıydı. Bu yüzden hareklerini serileştirdi.

***

(Telefonda)
Edgar: evet evet geliyorum beni bu kadar özlediğinizi bilsem çoktan geri gelmiştim

Chester: seni özlemedik sadece uğraşacak adam yok

Edgar: hah ne kadar da komiksin sen.

Chester: iltifatın için teşekkürlerr

Edgar: seni sonra ararım Chester dinlenme tesisine geldik. Bi muhtara uğriyip gelcem.

Chester: tabii şövalyem sıçmak çok önemli. Git ve o tuvaleti çökermeden dönme!

  Edgar minik bir kahkaha attıktan sonra otobüsten indi. Tesise gittiği sırada sırtında inanılmaz bir ağrı hissetti. Sonrasında gelen baş dönmesi ve göz kararması kaçınılmazdı.

   Etraftakiler Edgar'ın yere düştüğünü görünce başına toplandı. Ve kimileriyse onun vurulduğunu görünce uzak durup güvenli bir yer aradı.