Bull elini sinirle masaya vurdu. Üzerindeki herşeyi sertçe yere iterek karşısındaki kadına döndü.
Bull: Ne yani onlar sana ihanet mi etti!?
Belle: eh... Gibi. Ama bir önemi yok onlar kimseye bişey anlatmazlar.
Bull: bunu yapmış olmaları bile bir sorun! Nasıl olurda O lanet çocuğa yardım ederler!?
Belle: Fang'e hak verebiliyorum ama Colette bunu nasıl yapar aklım almıyor. Eline hiçbir şey geçmeyecekti ki. Galiba onları mahzene kapatınca bana kızdılar.
Bull: şimdi ne yapacaksın?
Belle: bilemiyorum. Ama onları tekrardan çağırmicam. Pişman olup gelirlerse kaçırdıkları adamların kelleleri giriş ücreti olacak.
Bull: ya geri dönmezlerse?
Belle: elbet geri dönerler. Onlar tek başlarına parasız pulsuz bi bok yiyemezler.
Bull: dediğin gibi olmasını umuyorum.
Belle: herneyse. Bull, unutalım onları. Daha önemli konularımız var.
Bull: ne gibi?
Belle: polis peşimizde...
***
Edgar ve Chester evlerine dönmüş müdürden izin alarak günü istirahat ederek geçireceklerdi. Brock ve Colt herşeyi defalarca kez sormalarına rağmen bişey anlatmadilar. Tek söyledikleri "Fang ne anlattıysa o"
Nihayet ikisi işe gittiğinde Chester ve Edgar baş başa kalmıştı. Hâlâ konuşmuyorlardı. Ama Chester dayanamayıp sohbeti açtı.
Chester: nasıl hissediyorsun?
Edgar: normal. Belki biraz yorgun.
Chester: seni fena benzetmişler. Ama onlar nasıl öğrendi ki bunu?
Edgar: Chester sana korkman gereken bir çete olduğunu söylemiştim. Ve ayrıca asıl sen cevap ver. Orada ne halt ediyordun?
Chester: ... Bak. Kızmayacaksın ama.
Edgar: böyle demen vereceğim tepkiyi etkilemiyor.
Chester sıkıntıyla soluk verdi ve Edgar'a döndü. Biraz utansa da ona dürüst olmak istedi.
Chester: seni takip ettik.
Edgar: ama neden?
Chester: çünkü... Senden şüphe ediyorduk. Hemde fazlasıyla.
Edgar: ee sandığınız gibi miymiş?? elinize bişey geçti mi bari ha?!
Chester: aslında evet geçti. Senin çeteden biri olmadığını öğrendim. Ama kesinlikle çok şey biliyorsun.
Edgar: mükemmel.
Chester: ayrıca kulübenin fotoğraflarını çektim.
Edgar ilk başta anlamasa da sonradan hızlıca Chester'a döndü.
Edgar: ne dedin sen??
Chester: dedim ki, kulübenin fotoğrafını çektim.
Edgar hızla ayağa kalkıp Chester'ı yakalarından tuttu.
Edgar: SEN NE YAPTIN ORUSPU ÇOCUĞU!
Chester: hey! Sakin ol. Bu seni neden rahatsız ediyorki! Sen bir polissin!
Edgar: SENİ KURTARDI ONLAR! VE SEN ONLARI MI YAKALATMAYA ÇALIŞIYORSUN?! GEBERECEKTİN LAN!
Chester: haklısın fakat... Onu yakalanmadan önce çekmiştim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BRAWLYWOOD'UN YILDIZLARI ✨
RandomBrawltonya'nın ünlü brawlerlarının yaşadığı Brawlywood da herşey pahalı ve mükemmeldi. Genel olarak suç oranları da oldukça azdı. Herkes lüks ve şerefli bir hayat peşindeydi. Yani çoğunluk... Burada doğup büyümüş çoğu brawlerların meslekleri v...