BRAWLYWOOD'UN YILDIZLARI ✨

Neler Oluyor?

Edgar: Fang bırak beni! Napıyorsun?!

Fang: Kıpırdanmayı kes aptal eşcinsel escort!

Fang Edgar'ın ellerini ve kollarını kıpırdayamayacak şekilde bir sandalyeye bağladı. Edgar neler olup bittiğini anlayamıyordu. Fang bunu neden yapıyordu? Herşey yalan mıydı?..

Edgar: Fang napiyorsun!? Çöz beni!

Fang edgar'ın gözleriyle teması kesmeden bir sigara yaktı ve içmeye başladı. Edgar'a mânalı gözlerle bakıyordu. Edgar oldukça çaresiz ve ihanete uğramış gibi bakıyordu.

Fang: ee küçüğüm her gördüğün insana güvenirsen böyle olur!

Edgar: Fang neler oluyor! Niye beni bağladın!

Fang biraz bekledikten sonra cevapladı. Oldukça soğuk kanlı ve sinir bozucuydu.

Fang: sence bu kadar kat aşağıya bu mekana... Aptal bir fantezi için mi indik?

Edgar ne diyeceğini bilemedi. Haklıydı aptallığı şu anda ölümü olabilirdi. Fang'in söylediği sözler aklında canlandı; "Çetemizi hafife almamanı öneririm. Bizden uzak dursan iyi olur." Gerçekten de uzak durması gereken birileri olduğunu düşündü pişmanlık yanaklarını yakıyordu.

Edgar: Fang... Bana ne yapacaksın?

Fang: ne istersem onu.

Edgar: çok açıklayıcı oldu.

Fang: ne yani öylece seni öldüreceğimi söyleyemem ya!

Edgar duyduğu sözlerle kalbi hızla çarpmaya başladı. Ölümden gerçekten korkuyordu ve hayatta daha yapacak çok şeyi vardı. Tekrar Fang'in bir başka sözü canlandı beyninde; "Hayatının içine edebiliriz. Ayağını denk al"

Edgar neye bulaştığını gerçekten bilmiyordu. Şimdi ne olacaktı gerçekten hayatının sonu muydu? Edgar beynindeki bu düşüncelerin verdiği üzüntü ve korkuyla gözlerini sıkıca kapattı.

Fang anbean onu izliyordu. Haraketlerindeki tedirginlik ve korku fang'i hazdan dört köşe ediyordu. Yavaşça Edgar'a doğru eğildi. Çenesini parmağıyla tutup gözlerinin içine baktı.

Fang: Edgar...

Edgar: Fa- AAĞH!

Fang hızlı bir hareketle sigarasını Edgar'ın kolunda söndürdü. Bu edgar'ın canını yakmıştı. Fang ise sırıtıyordu. Sigaranın külüyle yanmış ufak yere baktı. Sonra geri çekildi.

Edgar: Bunu neden yapıyorsun! Benden ne istiyorsun!

Fang hiç ses etmeden hareket ediyordu. Odada bulunan masanın üzerindeki kalın demir parçasını aldı. Bir süre üzerindeki sembolü inceledikten sonra edgar'a döndü.

Edgar'a vuracak gibi salladı demiri. Edgar gözlerini hızla kapattı. Ama Fang vurmamıştı. Elindeki demiri yatağa bırakıp kenardaki şömineyi yakmaya gitti.

Kenarda bulunan yağı aldı ve odunların üzerine biraz döktü. Sonra cebinden bir çakmak çıkardı ve yaktı. Ortaya çıkan muazzam ateşi izledi.

Bir süre ısındıktan sonra demiri tekrar aldı. Şekil olan yerini ateşe tuttu. Demir iyice ısınıp kırmızıya döndüğünde çekti ve Edgar'a yaklaştı.

Edgar yapacağı şeyi anlayıp kıpırdanmaya başladı. Kendini demirden uzaklaştırmaya çalışıyordu ama nafile...

Edgar: FANG! NAPIYORSUN!

Fang ses çıkarmadan Edgar'ı yakaladı ve sol kolunun omuz kısmına yakın bir yere demiri bastırdı.

Edgar yaşadığı acıyla çığlık attı. Canı o kadar çok yanmıştı ki gözlerinden akan yaşlara mani olamadı. Ağlaması hıçkırıklara dönüştü artık sadece buradan çıkmak istiyordu.