İhanet Yolunda

104 17 41
                                    

Edgar Dougla aşağı inerken hiçbir şeyden haberi yoktu. Nihayet karargaha girdiklerinde Edgar'ı görenler sesi kesmiş ve ona kitlenmişti. Biraz tedirgin olsa da onlara aldırmamaya çalıştı.

Doug: Naber çocuklar? Bakın kim gelmiş!

Tara: Napiyosun Doug?? Onu niye içeri aldın!

Doug: ee Fang'i görmek istedi bende gel dedim.

Pearl: Belle kriz geçirecek...

Doug: niye ki Edgar'ı sevmiyor mu?

Pearl: sen geçen gün olanları ne çabuk unuttun!

Doug: ha? Hangisini?

Pearl: Edgar hakkında...

Doug: Neden Edgar'ın hakkında konuştuk ki?

Tara ve Pearl elini yüzüne kapattı. Ve tam bu esnada Belle'in sesi duyuldu.

Belle: TARA! ÇABUK BURAYA GEL! Misafirlerimiz var...

Tara Belle'in yanına yöneldiği sırada Belle odasından çıktı ve Edgar'ı görünce önce şaşırdı ama sonra gözleri öfkeyle parladı.

Belle: Sen burada ne halt yiyorsun lan!

Edgar: B-ben-

Doug: Fang'i görmeye gelmiş!

Belle: öyle mi? Güzeeel! Doğruca kucağımıza haa! Yakalayın onu!

Edgar: Bekle- ne?!

İki adam hızlıca Edgar'ı yakaladılar, Her ne kadar direnmeye çalışsa da edgar için fazla güçlülerdi. Edgar'ı bir odaya götürüp tavanda asılı duran demirliklere gererek nefesi kesilene kadar dövdüler.

Bu esnada Tara ise Belle'in bahsettiği misafiri yakalamakla meşguldü. Bir yandan kendi kendine düşünüp konuşurken bir yandan da hayretle onları izliyordu.

Tara: İnanmıyorum, bu oruspu çocuğunun ne çok takipçisi varmış!

Önce onları sadece korkutmak istedi ama birinin kulübeye yaklaşıp fotoğraf çektiğini gördü. Artık onu bırakamazdı. Hızlıca yanına yaklaşmaya başladı. Onu fark etmiş olacaklardı ki kaçmaya başladılar. Tara da artık koşmaya başlamıştı. elindeki telefonu fırlattığını gördü. Kendisi de kaçarken en azından birini yakalaması gerektiğini biliyordu.

Tam bu sırada işini kolaylaştıracak bişey yaşamıştı. Hedef uyuşturucu okla vurulmuştu. Diğerlerinin gözden kaybolacağından korkarak sadece onu vuran Doug'a ufak bir bakış atıp diğerlerinin peşinden koştu. Onların tenhaya girmelerini bekledi ama ana caddeden ayrılmadan koştular. Ve yolun sonu karakola ulaştığında Tara yerinde öylece durdu. Ve yavaşça arkasını dönüp karargaha döndü.

Doug: evet Patron! Kulübenin önündeydi!

Belle: bu da bizim hainin yancısı mı?

Chester'ın baygın kafasını ayağıyla dürttü. Sonra iğrenerek arkasını döndü.

Belle: bitirin işini.

Doug: kimin?

Belle: her ikisinin de.

Doug: bu acımasızca Belle!

Belle: Daha acımasız fikirlerimde var Doug.

Doug tek kelime etmedi. Boynunu öne eğdi, yavaşça Chester'a yaklaştı. Silahını doğrulttu. Belle bunu ona bırakarak odadan çıktı.

Doug: Bunu yapamam! Tara, sen yap!

Tara: off! Ver şunu aptal!

Tara silahı Doug'ın elinden çekerek Chester'a yeniden doğrulttu. Doug ise ortadan kayboldu. Tara bunu fark edince bişeyler karıştırdığını anladı. Zaten baygın olduğunu düşünerek hızla odadan çıktı. Doug tam da tahmin ettiği gibi mahzene inmişti.

BRAWLYWOOD'UN YILDIZLARI ✨Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin