Ertesi gün okula gittiğimde elimde olmadan planlamadığım bir şey yapmıştım.Kaçmıştım.
Yuuji'den, Sukuna'dan ve Nobara'dan.
Onları gördüğümde yolumu değiştiriyor, adımlarımı hızlandırıyordum. Hatta bazen koşuyordum. Derslere en son giriyor, ilk çıkan oluyordum. Ya da acelemin olduğunu söyleyerek tüm söyleyeceklerinden kaçıyordum. İki hafta boyunca üçünden de tamamen kaçmıştım.
Babam bana sürpriz yapmıştı. Bayan Kaori ile olan konuşmadan sonra ertesi gün bana ikinci el bir araba almıştı ve üniversiteye gidene kadar kullanmamın yeterli olacağını, üniversite hediyesi olarak daha güzel bir model alacağını söylemişti. Benzin almaya paramın daha rahat etmesi için de harçlığımı arttırmıştı.
Galiba restorandaki işimi bırakmamı istiyordu. Çünkü akşamları evde olamadığım için hem beni almaya geliyordu hem de kendine yemek için bir şeyler alıyordu. Böylece ben de eve yalnız, daha da kötüsü ikizlerden biri ya da ikisiyle birlikte dönmekten korunmuş oluyordum.
Sukuna bir daha restorana yardım etmeye gelmemişti. Annesi bu durumdan hayıflanıyordu ama en azından evde boş durmadığını, babası ile gece geç saatlere kadar antreman yaptığını söylemişti. Antrenörlük lisansı için çalışıyormuş söylediğine göre.
Yuuji de mutfakta çalıştığı için denk gelmiyorduk. Sadece molalarda mutfaktan çıkıyordu ve ben de o sırada kendimi başka işlere vererek Yuuji ile aynı zamanda molaya çıkmadığıma emin oluyordum.
Aslında olan Nobara'ya oluyordu. Ben sayısal, o ise sözel derslere ağırlık verdiği için ortak dersimiz yok denecek kadar azdı. Sadece matematik dersimiz ortaktı. Ona bir şey olmadığını söylesem bile yine de kendimi kaçmak zorunda hissediyordum. Arabamla eve döndüğüm için de öğlen okulda kalmıyordum. Bu sürede biraz uzaklaşmıştık ve kendi sınıfından olan Maki adındaki kız ile yakınlaşmaya başlamıştı.
Nobara'ya anlatamıyordum çünkü anlattığım an bu bir sır olmayacaktı. Bir gerçek olacaktı. Ve ben bunu elimden geldiğince sır olarak saklamak istiyordum.
İkizlerin ikisinin de benden hoşlandığı sırrını.
Dışarıdan baktığınızda bu belli olmuyordu ama bazı şeylerin farkında vardıktan sonra bende diğerleri gibi dışarıdan bakmayı bırakmıştım.
Yuuji Todo ve arkadaşları ile takılıyordu. Yine de gözü hep üzerimdeydi. Beni her gördüğünde selam veriyordu. Bazen laf atıyordu ama ben savuşturuyordum. Üzüldüğünü görsem bile üzüntüsünü göz ardı edip bana selam vermeye ve laf atmaya devam ediyordu. Yine de bunun çok uzun sürmeyeceğini düşünüyordum.
Yuuji'yi ondan kaçmaya başladığımda mı kaybetmiştim, yoksa benden hoşlandığını anladığımda mı?
Sukuna ise ihtimal bile vermediğim o şeyi yapıyordu. Başka birisi ile ilgileniyordu. Aslında, ilgilenmek denemezdi. O kızı daha önce okulda görmemiştim bile. Siyah saçlı, çekik gözlüydü. Aşırı bir güzelliği yoktu ama çirkin de değildi. Duyduğuma göre sokakta saldırıya uğradığı için babası onu Sukuna ve babasının işlettiği boks salonuna yazdırmıştı. Böyle tanışmışlardı ve Sukuna da bir nevi ona bodyguardlık yapıyordu.
Ama bunu isteyerek yaptığı belliydi çünkü bana güldüğü gibi gülüyor, benimle konuştuğu gibi konuşuyordu. Bu sayede benimle nasıl konuştuğunu dışarıdan görebiliyordum.
Flört eder gibi.
Bu beni sinirlendiriyordu.
Bir insan nasıl o kadar iddialı laflar ettikten sonra okulda sadece uzaktan beni izler, yanıma gelmeye bile çalışmaz ve başka birisi ile aniden yakın olmaya başlardı ki?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Twin Problems /İtaFushiSuku/
FanfictionWattpad'deki ilk Yuuji x Megumi x Sukuna kurgusu! (Threesome!) (Ensest yok!) Nazik ikiz Yuuji. Annesiyle birlikte yemekler pişiren, derslerinde birinci, kibar ve eğlenceli bir çocuk. Kaba İkiz Sukuna. Babasıyla bir boks salonu işleten, okulun yolunu...