Gunun ikinci bolumuuu
Dikkat! Smut! Aldatma! (İstemeyenler bölümü geçebilir)
Neden dudaklarımın üstünde Sukuna'nın dudakları vardı ki?
Neden pembelikleri dudaklarımı aralıyor, beni sertçe öpüyordu ki?
Ben neden buna karşı koyamıyordum?
Dili dudaklarımı zorladığında ona itiraz edemedim ve ağzımı açtım. Ağzımın içine boğuk bir inleme bırakırken elleri kaçmayacağımdan emin olmak istercesine sırtıma sarılmıştı ama ben kaçmıyordum. Kaçamıyordum.
Ellerim pembe saçlarına gitti ve çekiştirdi. Bu bir dur işareti değildi. Devam et işaretiydi.
Dillerimizin dansı zaman algımı yıkacak kadar uzun süre sürmüştü. Ne zaman kucağına geçtiğimi, kollarımı boynuna dolayarak onu daha da kendime çektiğimi bilmiyordum. Neden kucağında sürtündüğümü, ceketinin düğmelerini açarak elimi yaralı göğsünde gezdirdiğimi bilmiyordum.
Şuan hiçbir şey bilmiyordum.
Bu yüzden bilen tarafın, yani Sukuna'nın öpücüğü yönetmesine izin verdim. Beni direksiyona bastırıp ellerini iki kat sweatimin altından göğsümde ve karnımda gezdirmesine izin vermedim. Dudaklarının dudaklarımdan ayrılıp yüzümde gezinmesine, boynumu sakince ve iz bırakmadan turlamasına ve yine dudaklarıma gelmesine izin verdim.
Yanıyordum. Tek kelime ile yanıyordum. Üstümden büyük bir ateş geçiyordu ve ben biraz daha serinlemek için soyunmak istiyordum. Sukuna'yı da soymak istiyordum. Şoför koltuğunda işi pişirip ateşimi söndürmesini istiyordum. Başka hiçbir şey umurumda değildi. Bitmesini istemiyordum çünkü bittiğinde bu öpücüğün her anından pişman olacağımı biliyordum.
Önce üstümden Sukuna'nın bana verdiği sweat çıktı ve yan koltukta yerini aldı. Kısa süre sonra kendi sweatim de üstümden çıkmıştı. Klimanın sıcak havası sayesinde üşümüyordum ama sıcak dudaklar göğüsümde dolaşmaya başlarken üşümenin kelime anlamını bile unutmuştum.
Sukuna'nın ceketi de üstünden çıktıktan sonra birbirine değen tenlerimiz ile haz içinde inledim ve kafasını karnıma daha çok bastırarak inledim. Sukuna'nın dudakları tekrar dudaklarımı bulduğunda onu sertçe kendime çekmiştim. Bana verebileceği her şeyi vermesini, beni tüketmesini istiyordum.
Sukuna isteğimi anladı ve beni kucaklayarak arabanın kapısını açtı. Soğuk anlık olarak titrememi sağlarken arka koltuğun kapısını açtı ve tekrar sıcak havayla buluştum.
Sırtım koltuğun sert yüzeyinde rahatsızca kıpırdanırken Sukuna bir kolunu sırtımın altına koyarak bu hissi benden olabildiğince sakınmıştı. Tanrım, daha ben söylemeden tüm isteklerimi anlaması ne kadar da harikaydı!
Dudakları ve dili göğüs uçlarımı ezerken kasıklarımızı birbirine sürtmüş ve bu arsız hareketim karşılığında sağ göğüs ucuma bir ısırık kazanmıştım. Islak dili eşofmanımın sınırına kadar geldiğinde izin istercesine durakladı ama ben onun yerine eşofmanımdan kurtuldum. Hemen arkasından o da kurtulmuştu.
Tek kelime ile hiçbir şey sikimde değildi ve bu çok korkutucuydu. Beni bu kadar etkisi altına alması korkunçtu.
Ama ben tamamen etkisi altına girmeyi istiyordum. Bana hiçbir şey sormamasını, her şeyi kendi istediği gibi yapmasını ve bu itaatkarliğim sonucunda da harika bir zevkle ödüllendirilmek istiyordum.
Sertliklerimiz birbirine sürtündüğünde ikimiz de inledik ve tekrar vahşi bir öpüşmenin ortasına daldık. Dudaklarımdaki ani acıyla inlemem yükselirken akan kan sert bir dil ile duraklatılmış ve tüm kan zevkle emilmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Twin Problems /İtaFushiSuku/
FanfictionWattpad'deki ilk Yuuji x Megumi x Sukuna kurgusu! (Threesome!) (Ensest yok!) Nazik ikiz Yuuji. Annesiyle birlikte yemekler pişiren, derslerinde birinci, kibar ve eğlenceli bir çocuk. Kaba İkiz Sukuna. Babasıyla bir boks salonu işleten, okulun yolunu...