Final

313 21 72
                                    

Eski bolumleri atlamayinnnn

3. Şahıstan.

Megumi zor zamanlar geçirmişti.

Bu ayrılık onda beklediği tepkiyi vermemiş, kalbinin iki kısmını da beklediğinden fazla kırmış, iki ayrılığın acısını aynı anda yaşamaya başlamıştı.

Ev hapsi aldığı bir haftada hiçbir şey beklediği gibi değildi. Odasından çıkmıyor, kitap okumuyor, ders çalışmıyor, müzik dinlemiyor ve hiçbir aktivite yapmıyordu. Yatağında uzanıyor, ağlıyor ve düşünüyordu. Hissettiği acı doğru yolda olduğunun kanıtı sayıldığından o acıyı kaybetmek istemiyordu.

Babası elinden geldiğince onunla konuşmaya çalışıyordu ama işe yaramıyordu. Oğlunun çekti acının farkındaydı ve bu hislerini de ciddiye alıyordu. Eşinden ona kalan en önemli şey olan oğlunun elbette acı çekmesini istemiyordu ama onu korumak zorundaydı ve bu ilişkinin ona vereceği zararın da farkındaydı.

Bir kaç kere Yuji ve Sukuna birlikte ya da ayrı odasının önüne gelmiş ve camına taş atmışlardı ama Megumi cama çıkmamıştı. Onları görmek istemiyordu çünkü kararından vazgeçeceğini, ikisinin kollarına koşacağını biliyordu.

Şarkılara küsmüştü çünkü her şarkı ona Yuji'yi hatırlatıyordu. Çocuğun kadife sesi duyduğu her şarkıya eşlik ediyor, onu küplere bindirecek kadar sinirlendiriyordu. Herhangi bir şarkı duyduğu günü tartışmasız kötü geçiyordu.

Kediler de aynıydı. Evden çıkmasa bile camdan bakınırken gördüğü kedileri tekmelemek istiyordu. Evinin çevresinde kedi istemiyordu. Hele hele de kedilerin miyavlamasını duymayı hiç istemiyordu çünkü aklına hep Sukuna'nın ona kedi taklidi yapması geliyordu. Evden çıkıp kedilerin üstüne litrelerce su boşaltıp geri eve dönmek istiyordu ama yine de çok şirin oldukları için yapamıyordu. Elbette bunu yine sinire vuruyor, evde yalnız olsa bile burnundan soluyacak ve bir şeyleri devirip yıkmak isteyecek kadar sinirleniyordu.

Babası dışında hiçbir insanla muhattap olmadan geçen bir hafta bittiğinde babası ona telefonunu ve arabasının anahtarını geri vermişti. Telefonu sıfırlanmış ve numarası değişmişti. Çaresiz bir umut ile herhangi bir fotoğraf aramıştı ama o umut çaresizdi işte. Hiçbir şey bulamamıştı.

Arabasını aldıktan sonra ise sadece bir kere binmiş, onda da arabanın teybini sökercesine çıkararak yere atmış ve kırmıştı. Müzik dinlemeyi geçin müziğin çalabileceği her şeyden nefret ediyordu.

Babası ise acı haberi ertesi gün daha da acı bir şekilde vermişti. "Okuluna devam edebilirsin." Diye başta ona mutlu gelen haberi verdi.

"Sahi mi?" Diye sordu mırıldanarak. "Ya ikizler? Onlarla görüşmemi istemiyordun. Okulda elbette görüşeceğiz."

"Görüşemeyeceksiniz. Taşındılar."

"Taşındılar... Mı?" Diye sormuştu titreyen sesiyle. Yine mi? Bu sefer de buradan kaçma sebepleri Megumi mi olmuştu? "Nereye?"

"Gidemeyeceğin kadar uzağa." Dedi, aslında öyle olmasa bile. "Hayatlarına devam edecekler. Senin de öyle yapman lazım."

"Pekala... Teşekkürler." Kendine bir bira almış ve yine yukarı çıkmıştı. Boş bulduğu her an bira içiyordu artık.

Okula gittiğinde her şey daha da boktandı. Olanları öğrenmiş olan Nobara'nın ilk yaptığı şey koşarak arkadaşına sarılmak olmuştu. Ondan özür dilemiş, böyle yaptığı için kendine lanetler okumuştu. Megumi ise gülümsemiş ve barıştıkları için çok mutlu olduğunu söylemişti.

Okulun ve kasabanın neler döndüğünden haberi yoktu. Bu yüzden Megumi dedikodulardan uzak kaldı. Bir kaç tanıdık yüz ona ikizlere ne olduğunu sormuştu. Megumi ise gülümseyerek gittiklerini, ama hala iletişimde oldukları ve okulu çok özledikleri gibi şeyler zırvalamıştı.

Twin Problems /İtaFushiSuku/Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin