Twin Problems /İtaFushiSuku/

Ellerinin kana bulanmasını istemem, Megumi."

Oturma yerlerine ilerlerken bir sürü insana omuz atmak zorunda kaldım ama içkiler ve uyuşturucular yüzünden kimse beni takmadı. Kendime bir yer bulmak için bakınırken bir adam beni omuzumdan tutarak durdurdu. "Maçı izleyeceksen bahis oyna." Dedi sert bir ses ile.

"Lanetler Kralı ringte mi?"

"Evet. Ona mı oynayacaksın? Az önce fena bir yenilgi aldı. Kazanacağını sanmam."

Cüzdanımdan iki yüz dolar çıkardım. Ne de olsa kazandığında paramın fazlasını alacaktım. "Lanetler Kralı'na. Peki rakibi kim?"

"Yamalı surat." Dedi adam sırıtarak paramı alırken. "Az önce Lanetler Kralı'nı yenen çocuk."

"Kötü bir bahis oynamışım," dedim ve adamın yanından uzaklaşarak sıralara ilerledim. Benden iri yarı ve kalıplı onlarca insanın arasında görmem imkansızdı bu yüzden ringe uzak bile olsa en rahat görüş açımın olduğu yere geçmiştim, yani en arkaya.

Tahmin ettiğim ve az önceki iddiacı adamın dediği gibi Sukuna sahnedeydi. Altında siyah bir şort vardı. Üstü ise çıplaktı. Saçları her zamanki görünüşünün aksine dik değil, suratına düşen bir şekildeydi. Saçlarının uçları ve yüzü kan içindeydi. Aynı şekilde parmak boğumları, dirsekleri ve dizleri gibi. Saçları inikken Yuuji'ye daha çok benziyordu. İkisini ayırt etmenin ise artık daha kolay bir yolu vardı.

Sukuna'nın yüzündeki ve üst vücudundaki dövmeler.

Aslında dövme değildi çünkü aldığı darbeler sonucunda siyah boya dağılmıştı. Uzun siyah çizgiler göğsünden ve sırtından aşağı doğru iniyordu ama nerede bittiği insanın hayal gücüne bırakılmış gibiydi. Ve dövüşüyordu. Oldukça sert bir şekilde. Yamalı Surat ve Sukuna'nın yumruk ve tekmelerini göremiyordum bile. Birbirlerine saldırıyor, savunuyor, bazen yere düşüyor, tekrar ayağa kalkıyorlardı.

Yamalı Surat'ın bahisçilerini mutlu eden bir şey gerçekleşti ve Sukuna yere düştü. Yamalı Surat kahkaha atarak üstüne çullandığında dirseğini suratına geçirerek ağzından akan kanların çoğunun dirseğine bulaşmasını sağladı ama zevk almış gibi kahkaha attı. Sukuna onu uzaklaştırmaya çalışsa bile bunu başaramıyordu. Ve ben de tamamen işe yaramaz bir şekilde bu kan dondurucu görüntüyü izliyordum.

Daha fazla izlemeye katlanamadım ve insanları yararak en ön sıraya kadar ilerledim. Bu sırada Sukuna'nın kaubettiğini sanan Yamalı Surat üstünden kalkarak destekçilerine bir selam vermekle meşguldü. Ben ise en öne gelmiştim ve bağırabildim en yüksek ses ile bağırmıştım. Yamalı Surata gelen destek seslerinin arasından sıyrılacağımı düşünüyordum.

"HADİ LANETLER KRALI! BASTIR!"

Sukuna elinin tersi ile gözlerini sildi ve bir kaç saniye kalabalığa bakınarak gözleri sesin sahibi aradı. Beni gördüğünde kanlı dişlerini göstererek sırıtmıştı. Yamalı Surat'ı ayağından tutarak yere çekti ve bu sefer üstüne çullanan o oldu. İki eli ile yüzünü yan taraflarından tutarak kendine çekti ve sertçe kafa attı. Bu sefer Lanetler Kralı tezahüratları yükselirken Yamalı Surat'ın kafasını yere çarpmaya başlamıştı.

Karşımdaki görüntü tüyler ürperticiydi. Sukuna'yı bırakın böyle görmeyi, onu bu halde hayal bile etmemiştim. Bu boks değildi. Bu sokak dövüşü değildi. Bu sadece hayatta kalma savaşıydı ve insanlar buna bahis oynuyordu. Ben de buna bahis oynamıştım.

Sukuna'nın her darbesinde artan vıcık vıcık kan sesi midemi bulandırırken Yamalı Surat'ın kurtulma çabası bitti ve kendini serbest bıraktı. Hakem olması gereken ama torbacıdan hallice bir adam yanına gelerek bilincinin kapandığından emin oldu ve zorlukla ayağa kalkan Sukuna'nın kolunu tutup havaya kaldırarak kazananı ilan etti. "LANETLER KRALI RÖVANŞ MAÇINI KAZANDI!"