gecis bolumuuu
Biyoloji dersimin çıkışında bilerek yavaş toparlandım. Benim oyalandığımı gören Yuuji'de insanlar çıkana kadar oyalanmıştı. Demek ki beni cidden bu kadar kısa sürede tanımıştı ve onunla konuşmak için fırsat yaratmaya çalıştığımı anlamıştı. Ayrıca bu fırsata ayak uydurması da bana kin tutmayacak kadar iyi kalpli birisi olduğunu yine kanıtlıyordu.
"Selam," dedim yanına giderek. "Müsait misin?"
"Tabii, sana her zaman!" Çantasını omuzuna attı ve büyük bir gülümseme sundu. Bu son üç haftadır koridorda bana verdiği gülümsemeler gibi değildi. Anlaşılan ondan kaçmayı bıraktığım için cidden sevinmişti. Böyle büyükçe gülümseyince hafifçe kızardığımı hissetmiştim. Yuuji'nin bana verdiği değer bu mimiğinden bile belliydi ve bu halini seviyordum. Sukuna'nın aksine düşünce ve hislerini belli ediyordu. Anlaması ve anlaşması kolay bir insandı.
"Bugün yine restorana gideceksin, değil mi?" Diye sordum kızaran yanaklarımı gizlemek için hafifçe kafamı eğerek.
"Her gün!" Dedi heyecanla. "Ne oldu? Neden sordun?"
"Okul çıkışı beraber gidelim. Daha yeni ve havalı arabamla sana bir tur attıramadım." Aklıma bir tek bu gelmişti çünkü ehliyeti olan kardeş Sukuna olduğu için onu eve, okula ve restorana Sukuna bırakıyordu. En azından ona bu iyiliği yapmak istemiştim.
Sesli bir kahkaha patlattı ve kolunu omuzuma atarak beni sınıfın kapısına doğru çekeledi. "Çok isterim! Ama önce eve uğramam lazım. Kıyafetlerimi yanıma almadım çünkü."
"Sorun olmaz. Uğrarız." Dedim gergince gülümseyerek. Aslında evlerine gitmeyi pek de istemiyordum ama Yuuji'yi kırmama isteğim fazla geliyordu.
Tam kapının önüne gelmişken durdu. "Megumi? Bir sorun var, değil mi?"
Kasılan bedenime engel olamadım. "Hayır, yok. Bir süredir sizden kaçıyorum, biraz zor zamanlardı da. Sizinle alakası yok ama. Kendim halletmem gereken şeyler vardı."
"Her zaman benimle konuşabilirsin, biliyorsun değil mi? Üzgün olmana dayanamıyorum. Nobara'yı darlayıp durdum, acaba ikiniz ayrıldınız mı diye."
Gülmeme engel olamadım. "Kes şunu. Biz Nobara ile çıkmıyoruz. Annene de öyle söylemişsin."
Bu sefer yüzünü samimi bir şok ifadesi kapladı. "Cidden mi? Ben sizi... Sevgili sanıyordum."
"Hayır, aptal. Yani-aptal demek istemedim. Hakaret olarak yani. Hakaret etmek istemedim." Dedim aniden saçma bir şekilde aptal dediğim için alınmayacağını bilmeme rağmen.
Tanrım, niye panik yapmıştım ki?!
Yuuji kahkaha attı ve bu rahatlamamı sağladı. "Alınmıyorum, sakin ol. Ayrıca... Çıkmamanız iyi olmuş. Bu seninle de ayrı takılabileceğimiz anlamına geliyor!"
"Bekle, daha önce Nobara'yı çağırmak istemiyor muydun?" Diye sordum şaşkınlıkla.
"Hayır!" Dedi hemen ve ellerini havaya kaldırıp itiraz edercesine şiddetle iki tarafa salladı. "Elbette çağırmak istiyordum! Nobara harika biri ama... Sizi sevgili sandığım için ve ayrı kalmaktan hoşlanmazsınız diye... Hep ikinizi birlikte çağırıyordum. Çıkmadığınıza göre artık erkek erkeğe takılabiliriz!" Hemen toparlamaya çalıştı ve ben de toparlamasına izin verdim.
Yuuji cidden Nobara ile çıktığımı düşündüğü ve bizim ayrı kalmayı istemeyeceğimizi düşündüğü için mi Nobara'yı peşimizde sürüklüyordu yani.
Yuuji cidden kalbi saf ve temiz bir çocuktu.
"Olur, takılırız." Dedim onaylayarak. "Nobara bir şey demez zaten."
Sukuna yerine seninle birlikte olmamı istediği için bizi seve seve yalnız bırakır, diye ekleyemedim.
Bu düşünce yanaklarımın kızarmasını sağladı. Cidden Yuuji ile yalnız takılmak istiyordum. Sukuna veya Nobara olmadan. Yuuji ile birlikteyken o kadar rahat hissediyordum ki anlatamazdım.
Kapının önünde sohbet ettiğimizi fark etmiş gibi gözleri kapıya takıldı. "Konuşurken sınıftan çıkmayı unutmuşuz." Kendi kendine güldü ve tek kolunu omuzuma atarak boştaki eli ile kapıyı açtı ve gözlerim ikiliye takıldı.
Koridorun ilerisinde Sukuna ve o kız vardı. Vücutları birbirine fazla yakındı. Kapı açılınca kızın gözleri bir kaç saniye bizde oyalandı ama hemen ardından Sukuna'ya dönüp bir şey fısıldadı. Sukuna'da seslice kahkaha attı ve kızın elini tutarak dudaklarına götürerek öptü.
Kendime hakim olamadan kaşlarımı çattım ama Yuuji beni omuzumdan yönlendirerek onların olduğu tarafa götürmeye başladı. Okulun çıkışı oradan olduğu için önlerinden geçmek zorundaydık ve bunu istemesem bile yapmak zorundaydım. Yine de Yuuji yanımda olduğu için kendimi daha rahat hissediyordum.
"Galiba Sukuna sevgili yapmış," dedi yanlarından geçerken. Gözleri bir kaç saniye, kızla vücutları dip dibe duran kardeşine kaymış ve yine bana dönmüştü.
Yüzüme sahte bir gülücük yerleştirdim. "Boşversene, size gidelim de kıyafetlerini al hemen. Önümüzde uzun bir gün var."
Yuuji kahkaha atarken yanlarından geçmiştik bile. Arkamı dönmesem bile Sukuna'nın bakışlarını sırtımda hissediyordum. Bu yüzden Yuuji beni kendine daha çok yapıştırıp uzun boyu yüzünden söylediklerimi eğilerek dinlerken ona yaklaşmaktan çekinmedim.
Bu oyun iki kişi oynanır, Ryoumen Sukuna.
arkdlsr megummybearcigimiz yuujiyi kiskandirmak icin kullanmiyo ama sukuna icin ayni seyi soyleyemem ;)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Twin Problems /İtaFushiSuku/
FanfictionWattpad'deki ilk Yuuji x Megumi x Sukuna kurgusu! (Threesome!) (Ensest yok!) Nazik ikiz Yuuji. Annesiyle birlikte yemekler pişiren, derslerinde birinci, kibar ve eğlenceli bir çocuk. Kaba İkiz Sukuna. Babasıyla bir boks salonu işleten, okulun yolunu...