"İkiz Problemleri."

212 23 24
                                    


Okul günü bittiğinde eve gitmiş ve restorana gitmek için tekrar arabama atlayarak restoranın yolunu tutmuştum. Sukuna bana ne konuştuklarını az buçuk anlatmıştı. Yuuji ikimizin kavga ettiğini sanmış ve Sukuna'ya kızmış, benimle hala daha nasıl birlikte olduğunu sorgulamış ve çekip gitmişti.

Bu moralimi bozarken alnımı işaret parmağı ile dürtmüş ve 'Bu dokunuşunun her şeyi düzelteceğine söz verdiğini' söylemişti. Bu anlık olarak kıkırdamamı sağlasa bile uzun vadede pek moralimi düzeltememişti.

Restoranın önüne gittiğimde Yuuji restoranın önünde sırtını duvara yaslamış, arabamı park edişini izlemişti. Beni mi bekliyordu? Biraz da bana mı kızacaktı?

Surat ifadesinden bir şey okumak imkansız olduğu için daha çok çekinerek arabadan çıktım ve girişe yaklaştım. Ben yaklaştığımda o ise ellerini ceplerine sokmuş ve içeri girmişti.

Ağlayacak gibi olduğumu hissediyordum bu yüzden kafamı önüme eğerek hızlıca personel odasına ilerledim ve içeri girdim.

Aniden bir bedene çarparken bedenime sıkıca kollar dolanmıştı. Bu sıcaklık, bu koku, bu tanıdık beden...

Bu Yuuji'ydi.

Kollarımı sıkıca vücuduna doladım ve kafamı omuzuna bastırdım. Göz yaşlarım düşerken elleri saçlarıma çıktı ve yavaşça saçlarımı okşadı.

"Özür dilerim," diye fısıldadı saçlarıma doğru.

"Asıl... Ben özür dilerim." Dedim hıçkırmamak için kendimi tutarken.

Üst vücudunu geri çekip suratıma baktığında kollarını hala vücuduma sarmayı bırakmamıştı. Dolu gözlerimle ona bakarken bir eli ile gözlerimi silmiş, sonra sıcak dudaklarını gözlerime bastırmıştı.

Bu sefer karşı çıkmadım. Gözden öpmek ayrılık getirmiyordu. Bunu bir sürü defa kanıtlamıştık.

"Seni seviyorum," diye fısıldadı. "Sadece yarısı bana ait, diğer yarısı Sukuna'ya ait olsa bile kalbinin benimle dolu kısmını çok ama çok seviyorum."

"Bende seni seviyorum," dedim onun gibi fısıldarken. "Kalbimde taht kurmuş siz ikizleri çok ama çok seviyorum. Seninle böyle dip dibe olmadığımda çok acı çekiyorum."

"Artık hep dibinde olacağım. Kalbinin daha fazla acı çekmesine izin vermeyeceğim." Yanaklarımdaki elleri tekrar enseme gidip beni sertçe kendine çektiğinde bana uzanan pembe dudaklarını büyük bir zevkle kabullendim.

Özlemle hırçınlaşan dudaklarımız birbirimizi yitip bitirmek ister gibiydi ama nerede olduğumuzun farkında olduğumuzdan çok ileri gitmedik. Yuuji'yi istiyordum. Onun da tüm vücudunu tanımak ve bitmek bilmez sıcaklığıyla beni sarmalamasını istiyordum.

Şuanda dünyanın en mutlu insanı bendim.

Kalbimi böyle attıran bir kişiyi bile bulmam zorken ben ikisini birden bulmuştum ve sonunda ikisine de sahiptim.

Ayrılmaktan korkarcasına birbirimize uzun dakikalar boyunca sarıldık ama bu elbette sonsuza kadar sürmedi. Birbirimize minik birer öpücük daha verdik. "Restoranı beraber kapatalım."

Kafamı sallayarak onayladım. "Olur."

Tekrardan öpüştük ve üstümüzü değiştirip personel odasından çıktık. Bana son kez iki haftadır mahrum kaldığım o gülümsemesini sunduktan sonra mutfak kısmına girmişti. Ben de yavaştan dolmaya başlayan müşterilere hizmet ederek uzun saatler geçirdim.

Molamızı birlikte verdik ve bu iki haftada olan şeyleri bolca kahkaha atarak konuştuk. Notları için onu tebrik ettim. O da Sukuna'da yarattığım harika değişimi tebrik etti. Okul birincisi olduğu kesin sayılsa bile ikimizden de geri kalmayacağını iddia etti ve ben meydan okumasını zevkle kabul ettim.

Twin Problems /İtaFushiSuku/Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin