İstemesem bile o günün iş yoğunluğu da bitti. Saat akşam 10'a yaklaşırken Bayan Kaori istemediğim haberi verdi. "Megumi, saat geç oldu. Buraları toplayıp kapatacağız. İstiyorsan gidebilirsin."
"Teşekkürler Bayan Kaori." Dedim kadına gülümseyerek. Oldukça kibardı ve iyi bir patrondu. Ama galiba Andrew denen müşteriye biraz takıktı. Kim olduğunu veya ne yaptığını bilmiyordum ama bunu net bir şekilde söyleyebilirdim.
Yanıma geldi ve sarıldı. "Her şey için teşekkürler. Lütfen babana burada işe girmek için ısrar et."
"Edeceğim. Emin olun." Dedim kibarlıktan, ama konusunu açacağımı bile pek düşünmüyordum aslında.
"Bu da günlük yevmiyen. Yemek ve tatlıları düşmedim. Onlar çalışanlar için hep müesseseden."
"Cidden mi?" Diye sordum şaşırarak. "Daha önce çalıştığım yerde maaşımızdan kesiyorlardı."
"Restoranda çalışıyorsun. İşimiz yemek yapmak. Kendi çalışanlarımızdan bunu sakınmamız doğru olmaz ki." Gülümsediğinde bende gülümsedim. "Ah, tatlı!" Dedi hatırlamış gibi. "Yuuji! Megumi'nin tatlısını getir!"
"Cidden gerek yoktu ama her şey için teşekkürler." Dedim ama yine de getireceğini biliyordum.
"Ne demek. Seni evimize de beklerim. Yuuji ve Sukuna senden çok bahsetti. Bizim iki haytanın yıldızı senin sayende barıştı resmen."
Yaa, ne demezsiniz(!) İkisi de benden hoşlanıyor. Büyük ihtimalle.
Yuuji una bulanmış yanakları ile koşar adım yanımıza geldi. "Afiyet olsun Megumi!" Dedi tatlıyı uzatarak. "En yeni tatlılarımızdan. Beğeneceğine eminim. Bol karamelli."
"Teşekkürler." Dedim tatlıyı alarak.
"Seni eve bırakmamı ister misin?" Diye sordu Yuuji, annesinin yanında olduğumuz için reddedemeyeceğimi bildiğimden.
"Daha işiniz yok mu? Seni işinden alı koymayayım." Dedim kıvırmak için çabalayarak.
"Erken çıkabilirsin. Biz Sukuna ile toplarız. Umarım buralarda bir yerlerdedir." Müşteriler yine bastırdığında Sukuna da benimle birlikte çalışmıştı ama yoğunluk yüzünden denk gelmemiştik ve bu iyiydi. Onunla ne konuşabileceğimi bilmiyordum.
Kapı açıldığında Bayan Kairo ve Yuuji gibi ben de arkama baktım. Gözlerim irileşirken burada görmeyi beklemediğim birisini görmüştüm.
Babamı.
Bir kaç saniye umursamazca etrafa bakındıktan sonra gözleri bana takıldı. "Ah, Megumi. Burada mıydın?" Dedi Yanıma gelerek. "Kairo, demek benim oğlan seninkilerle arkadaş oldu?"
"Bende şaşırdım, Toji. Dünya küçük cidden."
"Kasabaya dönmüşsünüz. Kapıda senin diğer oğlan ile karşılaştım. Babası gibi sigara bağımlısı olmuş o da." Babam ve Bayan Kairo hiçbir şey yokmuş gibi sohbet ederken Yuuji ve ben şaşkınlıkla ebeveynlerimize bakıyorduk. Yine de babama minnettardım. Onun sayesinde eve ikizlerden herhangi biriyle, daha da kötüsü ikisiyle birlikte dönmekten kurtulmuştum.
"Boşanmamız onu kötü etkiledi. Babasına daha çok benzedi." Dedi hayıflanırcasına.
"Babasından memnun değilsen ikinciye niye evlendin?" Babamın dediğine Bayan Kairo kahkaha attı. "Aşk işte. Ayrı olmuyor. Anladık onu."
"Siz tanışıyor musunuz?" Diye sordu Yuuji, bir türlü dillendiremediğim soruyu sorarak.
"Babanla ben eskiden burada tanıştık ve aşık olduk. Evlenince taşındık. Toji düğünümüzde babanızın sağdıcıydı."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Twin Problems /İtaFushiSuku/
FanfictionWattpad'deki ilk Yuuji x Megumi x Sukuna kurgusu! (Threesome!) (Ensest yok!) Nazik ikiz Yuuji. Annesiyle birlikte yemekler pişiren, derslerinde birinci, kibar ve eğlenceli bir çocuk. Kaba İkiz Sukuna. Babasıyla bir boks salonu işleten, okulun yolunu...