56.Bölümü okuduğunuzdan emin olunuz.
*
"Bak hayır şöyle dur."
"Böyle mi?"
"Aynen. heh dur, daha uzun olmam lazım. Petek yastık ver."
Koltuktaki sonuncu kırlenti de verdim Züleyha'ya. Ayağının altında duran üç kırlentin üstüne ekleyip Beril'e tutunarak hepsinin üstüne çıktı.
"Tamam. Başla Beril." dedi Züleyha saçlarını toplayıp üstündeki kırmızı sweatin şapkasına gizlerken. Beril boğazını temizledi. Sonra da "Ben gideyim artık." dedi sesini değiştirerek.
"Benim sesim öyle değil." dedim ama umursamadılar. Birbirlerine bakarlarken "Beril daha kararsız bak. Ben de has erkek bakışları atacağım." dedi Züleyha. Beril kaşlarını daha çok çattı.
"Çocuğa kaşlarımı çatarak bakmıyordum." dedim. Yine umursamadılar.
"Bir adım geriliyorum." dedi Beril. Bir adım attığı an Züleyha Akın'ın yavaşça elini koluma koymasını canlandırmak için Beril'in kolunu tuttu. Akın gibi yapmamıştı. Beril o arada "Ah bırak, kolum acıyor ah!" diye bağırdı. Ben kahkaha atarken Züleyha Beril'i sarstı.
"Sanatımı bozma!"
"Tamam. Dur baştan." dedi ve tekrar boğazını temizledi Beril. Elimi suratıma bastırsam da görmek istediğim için çok uzun süre elimi suratımda tutmadım.
"Ben gideyim artık." dedi Beril sesini tekrar değiştirip cilveli cilveli. Utançtan koltuğu ısıracaktım artık. Ben böyle konuşmuyordum bir kere.
Bakışmaları kısa sürdü. Beril bir adım gerileyince Züleyha yine kolunu tuttu ve eğildi. zaten çok uzun olmamıştı. Sadece kırlentlere basmıştı. O yüzden çok eğilmesine gerek olmadı. Beril'in yanağını öptüğü sırada ayağının altındaki kırlentlerden biri kaydı. Beril'e tutunurken Beril geriye doğru düştü. Züleyha da onun üstüne düştü.
"Aaa! Bu sahnenin devamı böyle mi?" diye bağırdı Beril.
"Evet güzelim. Aynen böyle." dedi Züleyha sesini kalınlaştırarak. Sırf Akın rolüne girebilmek için Beril'in dolabından kırmızı bir sweat alması inanılmaz utanmama sebep olmamış gibi bir de sahne canlandırıyorlardı.
"Şimdi sweat sırası sende." dedi Züleyha Beril'in üstünden kalkıp onu da çekerken. Üstündeki hırkayı açıp Beril'e uzattı.
"O niye?" dedim merakla.
"Kızardığın için o kısmı da canlandıracağız." dedi Züleyha. Beril hiç sorgulamadan hırkayı ters giyip şapkayı suratına kapattı.
"Beril'in evine girdiğin an haber ver." dedi Züleyha kalın bir sesle.
"Tamam Akııın..." dedi Beril yine cilveli cilveli.
"Allah sizi ıslah etsin! Daha da bir şey anlatırsam size!" diye bağırdım ama ikisi de gülme krizine girmişti. O arada hala suratına şapka olan Beril yanlış yöne gidip koltuğa oturacakken koltuğun hemen bittiği yere, boşluğa oturmaya çalıştı. Bu da Züleyha'nın gülüşünü arttırırken benim sinirli ruh halim aniden dağıldı ve ben de büyük bir kahkaha attım.
Birazcık sarhoştuk.
"Sanat uğruna can verdim resmen." dedi Beril. Bu sefer Züleyha resmen uluyarak gülmeye başladı. Onun gülüşü her şeyden daha komik olduğundan Beril de dayanamadı. Birkaç dakika boyunca sadece güldük. En sonunda Züleyha "Ay altıma işeyeceğim şimdi!" diye bağırıp koşarak tuvalete gitti. Biz de Beril'le birkaç dakika daha güldük ama sonra sakinleştik. Beril hala düştüğü yerde duruyordu. Ben de koltuğun üstündeydim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BOĞAZİÇİ |Yarı Texting (TAMAMLANDI)
Teen Fiction0538*: Petek merhaba, Akın ben. Akın Çağlayan. Koçluk programından. 0538*: dersteydim hemen mesaj atamadım sonra da aklımdan çıktı. Nasılsın? ** TAMAMLANDI. Hayat ve Ay, Şitana, Yaşanmamış Tek Olasılık, Boşlukta Boğulmak ve Boğaziçi aynı evrenin far...