•64.Bölüm•

3.5K 245 14
                                    

Akın Çağlayan

"Bitti sonunda anasını satayım." diye mırıldandı Okan sigarasından büyük bir nefes çekerken. Aniden canım çektiğinde elimi cebime attım ama yoktu paket. Gelmeden almamıştım, hatırlıyordum. O yüzden onun paketine uzanıp bir dal çektim ve ben de yaktım.

"Şükür gerçekten." dedim derin bir nefes alırken.

"Ne zaman geçiyorsun Konya'ya?" dedi Okan merakla. Ofladım. Aslında hiç gidesim yoktu. yazın tamamında burada olmak istiyordum. Petek'in yanında olmak istiyordum ama bir evim yoktu. kağan bir ara temmuzda verebilirdi anahtar ama üç koca ay çocuğun evini kullanamazdım.

"Sınav geçsin de bir." dedim sadece.

"Ne kadar var sınava?"

"Hafta sonu işte. Üç gün kaldı." dedim.

"Nasıl durumlar?"

"Stresten geberiyor." dedim. Okan güldü.

"Normal."

"Normal."

"Sizin ders hariç başka bir cephede ilerleme yok mu?" dedi. Derin bir nefes aldım.

"Aslında konuşurken çok flörtüz de yan yana pek olmuyor. Onu da ben bir tık geri çekiliyorum. Malum geçen yıl sınavı eski sevgilisi orospu evladı yüzünden kazanamamış, dikkat dağıtmak istemedim. Girsin de bir sınava, sonra halledeceğim." dedim.

"Ha eminsin kızdan?"

"Eminim." dedim tereddüt bile etmeden. Emindim. Petek'in benimle konuşurken değişen, daha da inceleşen ses tonunu, cümleleri uzatışını ya da durup dururken naber yazışlarını yorumlayabilecek kapasitede bir adamdım. Ayrıca ona bazen yavrum bazen güzelim deyip duruyordum ve hiç ters tepmemişti. Arada bir telefonla konuşurken o bile bana yavrum diyordu yanlışlıkla.

Her şeyimiz hazırdı da bir türlü ad koymuyorduk işte. Onu da ben engelliyordum, sınavın bittiği saniye ise bitecekti bu durum. AYT'den çıktığı an ona sınavını soracaktım. Sonra buluşacaktık ve peşinden de o gün her şey bir sonuca bağlanacaktı.

Planım buydu ve hiçbir halükârda bunu bozmayacaktım. O yüzden keyifli bir bekleyiş içindeydim.

"Sınavın açıklanacağı zaman da Kağan'dan anahtar alıp buraya geleceğim. Yalnız bırakamam." dedim.

"Bırakma." dedi. Derin bir nefes aldım.

"Ben en başta düşünmüştüm bu olayı da sen çok profesyonel takılıyordun. Dedim bunlardan bir sik olmaz." dedi Okan.

"Öyle düşünüyordum zaten."

"Sana ne oluyorsa amına koyayım? Kız öğrencin değildi, yasak aşk olmuyordu. Ne alaka bu profesyonellik? Gıcık olmuştum sana."

"Hallettik işte oğlum ne var daha?"

"Halledene kadar kızla küfür kıyamet girdiniz birbirinize. Neyse Allah'tan hallettiniz de bak sonu güzel oldu." dedi. Kafamı salladım.

"Senin kayın peder hala bok herifin teki mi?" dedi merakla.

"Aynen kayın peder anasını satayım. Evlendik kızı aldım bile değil mi? ulan kıza üç kere yavrum desem dördüncüye dememeye dikkat ediyorum, kayın pedermiş."

"Demek bok herifin teki."

"Onu hiç karıştırma. Yemin ederim Petek'in babası olmasa herifi sokakta dövüp atacağım."

"Bence Petek'e anlat bu planı. İkiniz babasını dövün."

"Aynen. Petek de tam öyle bir kız."

"Valla manitan stresten oluşuyor, yetmiyor babası da stres sebebi. Bu kız akıl sağlığını koruyabiliyorsa helal olsun ona."

"Koruyor."

"Koruyor tabi, sen koruyorsun."

"Korurum. Ne var?" dedim direkt. Güldü. O arada kafeye giren Kağanı gördüm. Yanında Yasin de vardı. masaya geldiklerinde selamlaştık. Zaten onlarla buluşacaktık da sınavlarının bitmesini bekliyorduk yarım saattir.

"Naber?" dedi Yasin.

"Aynı. Bizde ne değişir oğlum sanki? Ben okumaya bu da yüzmeye ve manita yapmaya çalışıyor." dedi Okan. Kağan bana baktı.

"Hala aynı kız mı?"

"Aynen."

"Koçu olduğun kızla mı?" dedi Yasin.

"Artık değilim."

"Profesyonel..." diye mırıldandı Okan alayla.

"Siktir git."

"Bizim Alp'in manitası da YKS'ye hazırlanıyor." dedi Kağan.

"Arden mi?" dedi Yasin şok içinde. Alp'i tanıyordum. Kağan'ın arkadaşıydı. Emre ve Alp. Yasin bir de. Dördü takılıyorlardı.

"Alp'in manitası mı var?" dedi Okan olaya farklı yerden girip.

"Eskisiyle barıştılar." dedi Yasin.

"Aynen. Neyse o da sınava hazırlanıyor. Dilden girecekmiş ama bir şey olmazsa falan seni söyledim." dedi Kağan.

"Bıraktım ben koçluğu." dedim.

"Olsun, dershaneyi öneririz hiç yoksa. Program güzel. o kıza üzülüyorum, inşallah gider bir yere de gidemezse de önü açık olsun." dedi Kağan.

"Niye üzülüyorsun oğlum kıza?" dedi Okan şaşkınca.

"Alp ayısı ile sevgili olması bile yeter." dedim. Yasin sırıtırken "Alp ananı siker senin" dedi. Omuz silktim. Sikerdi ama ben daha üstündüm. Hiç yoksa spor geçmişim vardı ve Alp'ten daha uzundum. Tamam birkaç santim de olsa daha uzundum.

"Korkunç bir hayatı var kızın, anlatmayayım şimdi ama üzülüyorum."

"Alp'le sevgili olduğu için olabileceğini düşünmüş mü hiç?" dedi Okan, Kağan'ın peşinden.

"Dalga geçme yarak." dedi Kağan.

"Neyse kapatın konuyu." dedi Yasin. Sonra bana baktı.

"Ee? Yok mu bir Şitana'mız?"

"Var ulan. Bir tur daha gidelim." dedim direkt.

"Orayı da yeni bir göt almıştı ya, ortamı düzeltmiş. Ben boka batırır sanmıştım." dedi Kağan.

"Zengin bir göt almış işte. Ortamı elitleştirdi. Zenginler arada işe yarıyor." dedi Okan. Kafamı salladım.

"Kim aldı lan?" dedi Yasin.

"Baran mıydı Bora mıydı öyle bir şey..." dedim.

"Atalay biliyordur, denk geliriz belki." dedi Okan.

"Kafası gidiktir onun." dedim. Sonra da telefonumu açıp Petek'e mesaj attım.

Akın: Nabersin, sesin çıkmıyor?

Petek: DERS ÇALIŞIYORUM GECE ARARIM MESAJ ATMA BANA!

Akın: Tamam yavrum, kolay gelsin.

Akın: <3

Petek: <3

*

Bahsi geçen diğer karakterlerim için Hayat ve Ay ile Şitana'yı okuyabilirsiniz.

Bu bölüm 30'u geçtiğinde diğer bölüm gelecektir.

BOĞAZİÇİ |Yarı Texting (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin