Tercih dönemi sınav döneminden daha berbat olur diyen iki kişi bulunmuştu çevremde.
Biri Züleyha biri de Akın.
Beril de ben de onlara inanmamıştık ama benimkiler yanında daha normal kalan aileleriyle onlar bile zorlanmışken benim bir türlü tatmin olamayan ailem biraz daha çalışıp niye Koç kazanamadın gibi bir laf etmişlerdi bana. Tercih listem baştan sonra yirmi kere düzenlenmiş, ilk başa yazılan Özyeğin ile kesin oraya gireceğime emin olarak uyumuştu babam son gece.
Sonra ben gecenin bir vakti kalkıp tercihimi tak diye değiştirmiştim.
Biraz Akın'ın etkisi de vardı Boğaziçi'ni en üste koymamda. Onunla aynı okulda olmak istemiştim. O bu konuda yorum yapmıyordu asla ama yoruma ihtiyacım yoktu. Benim isteğimdi.
Ayrıca Boğaziçi işletme diye çıktığım bu yolda sadece bölümü değiştirmiştim. Boğaziçi hayalim o hayalde bana da ait olan bir kısımdı. O yüzden umursamamıştım. En üste Boğaziçi'ni koymuş, ikinci sıraya Özyeğin2i atmış, altına da diğer İstanbul'da bulunan okulları sıralamıştım.
Tercih listemde psikolojiden başka bölüm yoktu. bu da büyük bir sorun olmuştu. İktisata yönlendirilmeye, son anda yine işletme yüzünden kavgalar oluşmasına, hiçbiri olmazsa en azından hukuk yaz denilmesine sebep oldu. Büyük kavgalar edildi. Arada annem benim yanımda oldu arada babamın. Uluslararası ilişkiler de yazdılar listeme ama son gece Boğaziçi psikolojiyi en üste alırken bütün uluslararası ilişkileri sildim.
Eşit ağırlıktan yaptığım güzel sıralamanın yanında sözelde daha büyük bir sıralamaya sahip oldum ama o sıralamayı kullanmadım. Sözelde bir bölüm yazmak içimden gelmedi, istediğim bir şey yoktu.
Sadece psikoloji istiyordum.
Ki şu an baktığım ekrana göre isteğim gerçek de olmuştu.
Tercih sırası birdi. Okulun adresi vardı. yerleşme türü vardı. okulun adı yazıyordu.
Boğaziçi'nde psikoloji kazanmıştım.
Saat sabahın sekiziydi ve annemle babam işe gitmişlerdi.
Derin bir nefes aldım. telefonumu çıkartıp anneme mesaj yolladım. Babama mesajı onun atacağını biliyordum. Beril hala uyuyordu, bir türlü uyandıramamıştım. Aramıştım bir sürü kez ama sessizde unutmuştu sanırım.
Akın'ı ise hiç aramamıştım. Eğer Boğaziçi olmazsa kendim üzülecektim ve bunu ona yansıtmak istememiştim.
Derin bir nefes aldım. sonra dershanenin bana onunla alakalı attığı ilk mesaj geldi aklıma. Gülümsedim ve telefonu açıp mesajlara girdim. En üst sırada duran Akın'ın adına dokunduktan sonra mesaj yazdım.
Petek: Petek Akel
Petek: Psikoloji (1.sınıf)
Petek: BOĞAZİÇİ.
Ekranı kapatırken mutfağa gittim. Kendime çay demledim. Uzun uzun kahvaltı sofrası hazırladım. Ben kahvaltı yaparken kapı çaldı. Kaşlarımı çattım ama yine de gidip kapıyı açtım. Bir kurye vardı kapıda.
"Petek Akel?" dedi direkt.
"Benim?"
"Bu size." dedi ve bana bir çiçek buketi uzattı. Sonra da gittiğinde kapıyı kapattım şaşkınca. Çiçeği incelerken üstündeki nota denk geldim. Küçük zarfı açtım.
'Bir BOUN'lüden bir başka BOUN'lüye. Hoş geldin güzelim. -Akın(Boğaziçi) Çağlayan.'
*
24 Nisan 2022 gecesi ne oldu da bu kurguya başladım bilmiyorum, düşününce aslında üniversiteyi de kazanmışım. YKS yılım da değilmiş.
İki yıldır arada bir uğrayıp yazıp aylarca bölüm atmadığım bir kurgu oldu Boğaziçi. Bölümlerinin kısalığının rahatlığı olsun, bana verdiği olumlu hava olsun, severek yazdım. Ayrıca hayatımda yazdığım ilk olmasa da yayınladığım ilk texting kitabıydı.
Bu macerayı okuyan, yorum yapan, finale kadar gelmiş herkese teşekkür ederim.
Profilimdeki diğer kitaplara da bir şans vermeyi, beni takip etmeyi, isterseniz de Instagram hesabımı da takip etmeyi unutmayınız. Hesabım: reminduagain.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BOĞAZİÇİ |Yarı Texting (TAMAMLANDI)
Teen Fiction0538*: Petek merhaba, Akın ben. Akın Çağlayan. Koçluk programından. 0538*: dersteydim hemen mesaj atamadım sonra da aklımdan çıktı. Nasılsın? ** TAMAMLANDI. Hayat ve Ay, Şitana, Yaşanmamış Tek Olasılık, Boşlukta Boğulmak ve Boğaziçi aynı evrenin far...