mira
okula gittiğimde sonunda ege'yi göreceğimi düşünüyordum. bir şekilde onu bulup konuşacaktım, onun için gerçekten endişeleniyordum. buraya geldiğimden beri en değer verdiğim kişi o olmuştu. yanında korkmadan iyi hissettiğim tek kişiydi.
ama gelmemişti.
okula da gelmemişti, eylül de gelmemişti. diğer arkadaşlarına sormak istedim, benim tek arkadaşım o olsada onun gerçek arkadaşları vardı. benimle konuşmasa bile onun konuşacağı başka insanlar vardı. asla onlar gibi olamayacağımı biliyorum. ege beni asla diğer arkadaşları kadar sevmeyecekti, bu yüzden onlar iyi olup olmadığını biliyordur.
bugün ada da gelmemişti, almila ise sabahtan beri oğuzla olan randevusunu anlatıyordu. şu an umrumda değildi, sadece dinliyormuş gibi yapıyordum.
ada dün gece bana 'bir kaç gün olmayacağım, bana inancını kaybetme her şeyi halledeceğim' diyerek mesaj yollamıştı. şu an ne düşünmem kime ne hissetmem gerektiğini bilmiyor gibiydim.
"ben oğuz'un yanına gidiyorum, geliyor musun?"
zil çaldığında almila ayağa kalkmıştı, ona başımı olumsuz anlamda salladıktan sonra gitmişti. almila'nın gitmesinin ardından ben de kalkmıştım. resim odasına giderek arın'ı bulacaktım. ege'den biraz daha haber almazsam kafayı yiyecek gibi hissediyorum.
tahmin ettiğim gibi arın buradaydı, arın dışında bir kaç kişi daha vardı. arın'ın yanıma gittiğimde omzuna dokundum. arın kulaklığını çıkarıp bana döndüğümde çok dikkatli bir şekilde yaptığı resime ara vermişti. beni gördüğünde sanki ne diyeceğini biliyor gibi ayağa kalktı.
"gel dışarı çıkalım."
içeridekileri rahatsız etmemek için koridora çıkıp duvara yaslandık.
"ege ile hiç konuştun mu arın?"
"ege'nin telefonu kırılmış mira, tamirdeydi."
"neden?" dedim endişe ile.
"ege sana anlatmadan bunları anlatamam."
herkes bilirken benim bilmiyor olmam canımı yakmıştı, bana güvenmek zorunda değildi ama arkadaşız sanıyordum.
"iyi mi?"
"daha iyi şu an."
"of kafayı yiyeceğim arın," dedim saçlarımı karıştırırken. "onunla konuşamıyorum, ona ulaşamıyorum. çok endişelendim."
"siz gerçekten çok yakınsınız değil mi?"
"evet, o burada ayakta kalmamı sağlayan kişi."
"yeni tanışmanıza rağmen aranızda özel bir bağ var gibi."
"kimi ne kadar süre tanıdığın önemli olmaz bazen, bir kaç ay tanırsın ama o kişi senin hayatında önemli bir yere sahip olabilir."
"sen iyi misin?"
"ben ne alaka?"
"ege bize senin onların yanında yalnız hissettiğini söylemişti," dedi arın duvara yaslanmış cebinden sakız çıkarıp ilk bana uzatmıştı. sonra sakızı ağzına atıp konuşmaya devam etti. "kaç gündür sadece onlarlasın, egeyle de konuşamadın. yalnız hissediyor olmalısın."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
orkide, gxg
ChickLitYürek! Onu unutacağız! Bu gece - sen ve ben! Sen verdiğin sıcaklığı unutabilirsin - Işığı unutacağım ben! İşini bitirdiğinde, ne olur söyle Ki hemen başlayayım! Çabuk ol! Yoksa sen oyalanırken Ben onu hatırlarım! - Emily Dickinson [13.12.23-?]