kırk

395 51 38
                                    

mira

ege telefonlarımı cevaplamadığından artık endişelenmeye başlamıştım, hava kararmaya başladığında ne mesajlarımı görmüştü ne de aramalarıma dönmüştü. diğerlerine sorduğumda onlarında haberi olmadıklarını söylemişlerdi. son günlerde başından bir şeyler geçtiğini fark ediyordum ama ege hep benden kaçıyordu. benden uzaklaştığını görmek kendimi çok kötü hissediyordu sanki biri beni boğuyor gibiydi.

"anne ben hava almaya çıkıyorum." dedim askılıktan hırkamı alırken. annemin içeriden 'tamam kızım' diyerek seslenmesini duyduğumda dışarıya çıktım. kulaklığımı takıp site içerisinde yürürken ne kadar riskli olursa olsun aniden aklıma gelen fikirle ege'nin binasına doğru ilerledim. artık benden kaçmasını istemiyorum, en azından iyi olduğunu bilmeliyim.

kapıyı çaldığımda aşırı gergin hissediyordum, annesi karşıma çıktığında ona ne diyecektim? okula geldiğinde beni fark etmemiştir eminim. strestle beklerken ege'nin annesi kapıyı açmıştı. bana sorgular bakışlar atarken gerilmiştim.

"ben ege'nin arkadaşıyım da, ege evde mi?"

"yüzün çok tanıdık geliyor, daha önce gelmiş miydin?"

"bu sitede oturuyorum belki görmüşsünüzdür."

"ege'nin sitede arkadaşı olduğunu bilmiyordum," dedi şaşkınlıkla. "hiç bahsetmedi, bu arada ege evde değil tatlım."

"nerede olduğunu biliyor musunuz?"

"ya abisindedir ya da şu hep gittiği depoda, bana haber vermez genelde."

"teşekkür ederim," dedim gülümseyerek. "iyi akşamlar."

ege'yi bulmam gerekiyordu, nereye giderse gitsin onu bulmalıydım. o beni her seferinde bulmuştu. binadan dışarı çıktığımda arın'ı aradım, depoya gitmemiz gerekiyordu. bizden kaçmasına izin vermemeliydik.

"efendim mira?" dedi arın telefonu açtığında.

"aşağı in, ege'ye gidiyoruz."

"ege nerede ki?"

"ege aramalarıma cevap vermiyor arın, depoya gidelim belki oradadır."

"tamam ben savaşlara diyeyim, hemen geliyorum."

arın'ı kapının önünde beklerken çok stresli hissediyordum, annesi ile arası her zamanki gibiydi, belki babasıyla ilgili bir şeyler olmuştu belki de bambaşka bir şey. benden sakladığına göre belki de benimle ilgiliydi. sadece benden uzaklaşması beni çok geriyordu. arın okul çıkışında ege ile konuştuklarından bahsettiğinde içim rahatlamıştı.

arın on dakika kadar bir süre sonra gelmişti, motoruna bindiğimizde depoya doğru gidiyorduk. diğerleriyle konuşmuştu onlar da gelecekti. ege'yi bulma operasyonumuz başlamış oldu.

tahmin ettiğim gibi depoya girdiğimde ege'yi puflardan birisine oturmuş şekilde tavanı izlerken buldum, kapının açılma sesiyle bize doğru dönmüştü. bizi görmesiyle yüzünden şaşkın bir ifade oluşmuştu. son bir ay boyunca ege'yi hep yoran şeyler olmuştu, yine bir şeyler onu yormuştu. tek başına bir şeyleri sırtlanması gerekmiyordu.

bizi gördüğünde ayağa kalkarak yanımıza doğru ilerlemişti, yanına giderek sarıldığımda ege de kollarını belime doladı. bu his her şeye bedel bir histi. sevdiğim insanın yanında olmak.  geri çekildiğimizde onun hafifçe iterek kaşlarımı çatarak bakmaya başladım.

orkide, gxgHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin