mira
eve dönerken saat geç olduğumdan annemler çoktan gelmiş olmalıydı. derste olduğumu bildiklerinden daha fazla geç kalamazdım. birisiyle karşılaşma ihtimaline karşı arınla dönmek zorundaydım, ege ile beraber dönmek isterdim. o motorunu sürerken ona sarılırdım, bir anlık akşamın sessizliğinde esen rüzgarla onunla özgür olurdum. bugün çok güzeldi, ege çok güzeldi.
ondan hoşlandığımı kendime itiraf ettiğim andan beri rahatlamış hissediyordum, içimde bir yerlerde bunu zaten uzun zamandır hissettiğimi biliyordum ama anlayamamıştım. ada'ya olan takıntım yüzünden belki de kendimi çözümleyememiştim, ondan vazgeçtiğim zaman ben kendimi bulmaya başlamıştım.
ege ne düşünürdü bilmiyorum belki de yanında ada için o kadar ağladıktan sonra bana inanmazdı. gerçekten yakın olduğumuzu biliyordum ama şimdi benim için bir şeyler farklı olmaya başlamıştı. korkum ege'yi kaybetmekti. ya benden rahatsız olmaya başlarsa? bunu ona belli etmemeliyim. onunla ilgili hiçbir şeyin bozulmasını istemiyorum.
eve girdiğimde annemler salonda oturmuş konuşuyorlardı, içeri girdiğimde babam bana gülümseyerek selam verdi.
"nasıl geçti günün kızım?"
"güzeldi," dedim gülümseyerek. "çok güzeldi."
aklıma ege geldiğinde ister istemez gülümserken bulmuştum kendimi. onu düşünmek bile o tatlı heyecan kramplarına sebep oluyordu.
"alışmana çok sevindim," dedi babam gülümseyerek. "iyisin değil mi?
"iyiyim, gerçekten."
"bu arada," diye araya girdi annem. "bugün ada ile karşılaştım dersten çıkmış eve dönüyordu."
bu kadar çabuk mu ortaya çıkacaktı her şey?
"öyle mi?" dedim sesimi sakin tutmaya çalışırken.
"çok çalıştığını söyledi, bazı kısımlarda eksiğin oluyormuş diye daha uzun kalıyormuşsun. bana neden demedin?"
ada benim yalanıma ortak mı oldu?
neden?
"ada böyle mi dedi?"
"bebeğim neden zorlandığını söylemedin?"
anne ben zorlanıyorum ama bu yüzden değil. beni görmediğin için zorlanıyorum, beni sevmediğin için zorlanıyorum. beni sevmediğin için kendimi sevemiyorum. ne kadar sevgi alırsam alayım senin vermediğin sevgi hep eksik kalacak, yeri dolduramaz acılar bırakıyorsun bana sadece. üstünü örtebiliyorum ama içi boş kalıyor, adım attığımda içine düşüyorum o boşlukların.
"sizi germek istemedim."
"çok çalıştığın için seninle gurur duyuyorum ama sağlığına da dikkat et."
"duyuyor musun gerçekten?"
"elbette duyuyoruz yavrum," dedi babam gülümseyerek. "seninle her şeyden çok gurur duyuyoruz."
"ben yorgun hissediyorum, iyi geceler."
odama geçtiğimde nasıl hissedeceğimi bilemedim, babamın beni sevdiğine emin olabiliyordum. çoğu zaman annemin etkisinde kalıp ne halde olduğumu görmese bile beni mutluyum sanıyordu. annem mutlu olmadığımı biliyordu ama ses çıkarmıyordu.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
orkide, gxg
ChickLitYürek! Onu unutacağız! Bu gece - sen ve ben! Sen verdiğin sıcaklığı unutabilirsin - Işığı unutacağım ben! İşini bitirdiğinde, ne olur söyle Ki hemen başlayayım! Çabuk ol! Yoksa sen oyalanırken Ben onu hatırlarım! - Emily Dickinson [13.12.23-?]