mira
saat geç olduğundan annemler çoktan gelmiş olmalıydı. anneme nerede olduğum hakkında ne söyleyeceğimi düşünürken içimde sıkıntı oluşmuştu. bu saate kadar derste olduğumu söyleyebilirdim aslında ama üstümdekileri gördüğünde onu rezil ettiğimi söyleyecekti.
arın siteye giriş yaptıktan sonra yaşadığım bloğu sormuştu, bloğun önünde durduğumuzda arın motorunu park edip kendisi de inmişti. kaskı çıkarıp ona verdiğimde saçlarım karışmıştı, kıvırcık olduğundan bakımı gerçekten zordu. arın kaskını çıkarıp motora yaslanarak bana döndü.
"mira bundan kimseye bahsetmezsin değil mi?"
"merak etme arın," dedim gülümseyerek. "bu aramızda kalacak, almila ikimizinde nerede olduğunu bilirse pek iyi şeyler olmaz."
"gerçekten çok garip," dedi arın gülerek. "seni hiç böyle tahmin etmezdim, almila ile okulda sizi çok gördüm. onun yanında mutlu gibiydin."
"değildim," diye itiraf ettim. arın'ın sırrı benimleydi ben de ona güvenebilirdim. "ben onlar gibi hissetmiyorum, bir çok konuda nefret ettikleri kişiyim."
"siz ege ile nasıl tanıştınız?"
"ege benim karşı binamda oturuyordu," dedim gülümseyerek. onu ilk gördüğüm anı düşünmek beni gülümsetmişti. onu görmek bile olduğumdan daha özgür hissettiriyordu. her konuda ona gerçekten hayrandım. "onu gitar çalarken gördüm, çok özgür gözüküyordu ve gerçekten aşırı iyiydi. o gün ona hayran olmuştum. daha sonra bir çok kez bana destek oldu."
"ege böyledir ya, sana da gerçekten değer veriyor. buraya gelmeden önce bile dikkatli sürmem konusunda birazcık uyardı."
birazcık kelimesini bastırarak söylediğinde ben de onunla güldüm, ege'nin bana değer verdiğini biliyordum. yeni tanışmıştık ama hayatımı gerçekten değiştirmişti. bana neden bu kadar iyi bilmiyorum ama ege benim için gerçekten özel bir yerdeydi şu an.
"siz savaşla nasıl tanıştınız asıl, seni orada görmeyi beklemiyordum."
"çok uzun hikaye," dedi gülümseyerek, savaş'tan bahsetmeye başladığı anda gözlerinin içi parlamıştı. "ben evde çok bunalmıştım, her zaman babam ciddi birisi olmamı söylüyordu ve ben de artık gerçekten bundan kurtulmak istiyordum. içimdeki öfkeyi gizlice motor yarışlarına girerek kullandım, onlardan gizli iş yapmak kendimi daha özgür hissettirmişti. elimde olan bir şeydi bu, orada savaşla tanıştık. beni okuldan tanıyorlardı zaten, birbirimizden başta nefret ediyorduk. nefret aşkımız kıvılcımı oldu."
"yakışıyorsunuz," dedim gülümseyerek. "hikayeniz çok iyi bu arada kitap falan mı yazsanız?"
"ünlü iş adamının oğlu arın'ın gizli hayatı diye de manşetlere düşeyim mi?"
"en çok okunan bölümler onlar olurdu, millet dramaya bayılıyor arın."
"lütfen benden uzak olsun, onu kaybetmekten korkuyorum."
birini severken en zor kısmı onu kaybetmekti, onlar her şeye rağmen bir şekilde birbirlerinden kopmamak için uğraşıyorlardı. gerçek aşk bu değil miydi? bütün engellerin sonunda yine beraber olanlar kazanıyordu.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
orkide, gxg
Chick-LitYürek! Onu unutacağız! Bu gece - sen ve ben! Sen verdiğin sıcaklığı unutabilirsin - Işığı unutacağım ben! İşini bitirdiğinde, ne olur söyle Ki hemen başlayayım! Çabuk ol! Yoksa sen oyalanırken Ben onu hatırlarım! - Emily Dickinson [13.12.23-?]