28. Bölüm: Yüzleşelim mi sevgilim?

71 3 0
                                    


-Deniz artık konuşalım. Sen içindekileri döktün belki ama ben dökmedim dökemedim. Gelmedim çünkü gelemedim. Cevap vermedim çünkü veremedim.

     -Güvendim ama güvenmedin! İnandım ama inanmadın! Sevdim ama sevmedin!

(Gözünden yaşlar akmaya başladı.)

-Denizim güzel gözlüm nasıl güvenmem nasıl inanmam nasıl sevmem sen inanıyor musun bu söylediklerine?

     -İnandırdın beni bir haftada bambaşka Onurla tanıştırdın. Ben bu Onuru sevmek istemiyorum.

-Ben seni her halinle seviyorum. Şimdi müsade et ben konuşayım.

     -...

-Ben sabah seninle kahvaltı yapmak için geldim kapıyı açıp beni öpmenin hayaliyle ama geç kaldığın için çıkmıştın. Sonra okula gelip görmek istedim. Yine aklımda dudaklarının hayali. Tam kampüsün bahçesine geldim seni o çocukla gördüm. Önce evde sonra yol boyunca dudaklarının hayalini kurduğum sevgilim başka bir adamla hayalini kurduğum dudaklarını birleştirmiş. Kan beynime sıçradı. O an sinirden ne yaptım ne dedim bilmiyorum. Sana soruyorum ne olduğunu niye geldin diyorsun. Diğer tarafta iki adam senin için birbirine girmiş. O çocuk ağzına geleni söyleyince dayanamadım geçirdim suratına sen beni durdurmaya çalışınca daha da sinirlendim. Elini uzattın bana ama tutamadım çok sinirliydim sana! Arkama bakmadan döndüm gittim.

-Eve gittim. Kapıya geldin açamadım. Açsaydım ağzıma geleni söyleyecektim. Sakinleşmeliydim. Bekledim tekrar arama diye Ulaşa mesaj attım. Sonra Sameti görmeye gittim. Beni çileden çıkardı. Seninle birlikte olduğunu felan zırvaladı.

    -Ne?

-İnanmadım söylediklerine suratına geçirdim yine. Yere yığıldı. Sonra içerden adamlar geldi. Planlıydı her şey oraya geleceğimi biliyordu. Her şeyi ayarlayıp benim tuzağa düşmemi bekledi. Beni hastanelik ettiler.

     -Ne diyorsun Onur sen!

-Öyle işte.. Bir kaç gün hastanede kaldım. Hastaneden Ulaşı aradım gelip beni çıkardı. Senin Ankarada olduğunu söyledi. Bursaya geçtiğinizde dayanamadım seni göremediğim için nefes alamıyordum Ulaş çıktıktan sonra bende düştüm yollara kendimi kapıda buldum. Balkona çıktığında seni görünce gelip sarılmamak için zor tuttum kendimi. Sonra sen aradın dünyalar benim oldu. Tabi söylediklerini duyana kadar.. Bir de çıktın dışarı aklım çıktı dediğini yapacaksın diye.. Daha fazla sabredemedim yanına geldim.. Hiç bir şey demeden çektin gittin.. Kapından ayrılamadım gidemedim. Sanki yanımdaymışsın gibi kokun burnumda uyudum arabada..

     -Neden bu kadar geç kaldın? Nasıl dayandın? Nasıl sabrettin?

-Zordu sevgilim yemin ederim çok zordu! Şimdi yanındayım beni affet senin hiç bir suçun yok biliyorum. Ben eşeğim ben aptalım. Ama sana deliler gibi aşığım.. Affet beni..

     -Sana bir şey demeyeceğim düşünmem gerekiyor.

-Tamam sevgilim beklerim ne kadar istersen beklerim..

     -Beni eve götürür müsün?

-Bir şeyler içelim mi önce?

     -Hayır eve gitmek istiyorum.

-Tamam sevgilim..

Eve gelince Deniz gitmemi istedi. Bırakmak istemesemde düşünmesi için zaman vermem gerekiyordu. İstanbula geri döndüm..

Denizin gözünden devam;

Onur'u gönderdikten sonra eve girdim. Günlerdir kendimde değilim. Sürekli bitti! Geç kaldı. Dönüşü yok artık! Dedim kendime. Dayanamadım aradım ona da söylemek istedim. Kabul etmesinden çok korksamda söyledim. Tamam deseydi bitecekti. Önüme bakacaktım düşünmeyecektim. Ona sinirlenip kapıya çıktığımda karşıma biri çıksa yapar mıydım gerçekten? diye sordum kendime ama yapamazdım! Ben onu deliler gibi severken nasıl yapabilirdim. Sigaramı içerken şimdi burada olsa her şeyi unutalım dese unutur muydum? Boynuna atlar mıydım? Yapamazdım heralde diye düşünürken Onur karşıma dikildi. Ne işi vardı karşımda? Yüzü gözü morarmış ne olmuştu? Hiç bir şey diyemedim. Karşıma geçti ve 'Hadi sözünü tut' dedi. Ben bir şey diyemedim. Boğazım düğümlendi. Ağzımı açsam hıçkırarak bağırarak ağlayacaktım. Sadece yüzüne baktım ve içmeye devam ettim.. Daha fazla dayanamayıp eve girdim. Onu orada bırakıp. Tıpkı onun beni bırakıp gittiği gibi.

Eve geldiğimde tutamadım daha fazla kendimi ağlamaya başladım. Babam ve abim yanıma geldiler. İkiside bir şey sormadı beni sakinleştirmeye çalıştılar sadece babamın yanımda böyle gözükmek istemezdim ama kendime engel olamıyordum.

-Abi beni odama götür.

(Babamın yanında devam etmek istemiyordum.)

     -Tamam abim gel gidelim.

(Babama tamam bende der gibi başıyla işaret verdi.)

Odaya geldiğimizde bir süre daha ağladım ama artık göz yaşım kalmamıştı. Kalbim acıyordu. Onun o hali gözümün önünden gitmedi. Kırgın olsamda yüzüne ne olduğunu merak ediyordum. Abimin haberi var mıydı acaba?

-Onur geldi.

     -Nereye?

-Buradaydı kapıda.

     -Hala kapıda mı?

-Bilmiyorum konuşmadım.

     -Ne demem konuşmadım?

-Konuşmak istemiyorum. Onu görmek istemiyorum. Defolup gitmiştir. Ne yapacak? Kavga etmiş yüzünde morluklar vardı. Sağlam bir kavga ama belli..

     -Ben bakayım bir gitmediyse gelsin.

-Hayır! Hayır istemiyorum. Gelmesin! Gitme abi beni yalnız bırakma gece yanımda kal nolur!

     -Tamam abim yanındayım hadi uyu..

Uykuya daldıktan sonra beni dinlememişti. Uyandığımda Onuru kahvaltıya çağırmıştı. Hiç bir şey demedim. Babamla konuştular bir süre. Babam bana kızdı. ONura bir şey demiyorum diye ama umrumda olmadı. Odama geçip hazırlandım evde duramadım duvarlar üstüme gelmeye başlamıştı. Ben çıkıyorum dedim. Onurda çıkıyordu. Babam Onurun bırakmasını söyledi. Onları dinlemeden çıktım. Bir süre sonra arkamdan geldi. Beni zorla arabaya oturttu. Konuşmak için arabayı durdurdu bir yerde içindekileri döktü.

O içindekileri dökerken benimde içim yandı. Sametle kavga etmek ne! .rspu ç.!!! Her şey onun yüzünden oldu! Birde benimle birlikte olduğunu söylemiş! Nasıl bu kadar çirkinleşe biliyor! Bende saf gibi güvendim ona iyi niyetli olduğunu düşündüm! Onura nasıl zarar verir. Bile isteye!! Ben şimdi Ne yapayım? Onurun, Sametle kavga ettiğine mi yanayım, hastanelik olduğuna mı? Niye gelmiyor dediğimde istesede gelemediğini düşündükçe çıldırcak gibi oluyorum. Kafamı toparlayamadığım için eve geldim onunda gitmesini istedim. Düşünmek istemiyorum ama düşünmem gerek. Ne bu çıkmaz Deniz? Nasıl bir ateş bu yaktı beni, bizi? Biz birbirimize zarar mı veriyoruz? Bu kadarı fazla mı? Off ne karar vereceğim ben şimdi?


——— 28. Bölüm Sonu ———

BEN 'BİZİ' ÇOK SEVDİMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin