Salona döndüğümde İso'nun Zeynep'e sesini yükselttiğini duymuştum.
"İso!" diye bağırdım hızla. "Ya siz ikiniz kendinizi ne zannediyorsunuz? Bir daha benim arkadaşıma sesini yükselttiğini duyarsam.. Karşında Nefo değil, Avukat Nefes Baysal'ı görürsün."
"Avukat Nefes Türker," dedi Yalın arkamdan geldiğini belli ederek.
"Kes sesini," dedim ona bakmadan.
"Nefes, konuşalım biraz."
"İstemiyorum."
"Gel," diyerek elimi tuttuğunda hızla kolumu çektim.
"Yalın sinirliyim, bana dokunma."
"Tamam. Yukarıdayım." Adımları karşıdaki merdivenlere ilerledi. Derin bir nefes alarak birkaç saniye kendime geldim. Ardından ise İso'ya baktım.
"Özür dilerim. Sadece.. Ona sinirledim. Sana patlamak istemezdim."
"Sorun yok. Haklıydın."
"İso, özür dilerim."
"Sorun yok. Git peşinden de hâlledin sorununuzu." Başımı salladım. Merdivenlere ilerleyip üst kata çıktım. Başımı çevirip koridora baktım. Karşıdaki kapıyı açtığımda büyük bir odayla karşılaşmıştım. Kapının karşısındaki kapı büyük bir terasa açılıyordu. Ve Yalın da oradaydı. Kapıyı kapatarak yanına ilerledim.
"Evet? Seni dinliyorum."
"Ben seni dinliyorum. Hadi anlat bana."
"Neyi?"
"Bana olan öfkenin nedenini. Seni düşündüğüm için mi kızgınsın bana? Üzülmeni istemediğim için mi? Üzülme diye canımı bile veririm diye mi yoksa?"
"Yalın.."
"Gözünden akacak tek gözyaşına dünyayı yakarım. Yemin ederim yaparım bunu. Hele de o yaş biri yüzünden dökülürse onu da o dünyanın içinde kül ederim. Nefes, ben yapamayacağım hiçbir şeyi söylemem ve eğer bunu yapmak zorunda kalırsam işte o zaman beni sen de durduramazsın." Ona doğru yaklaştım. Bir elim yüzüne dokunduğunde başını avcuma yaslayıp gözlerini kapattı.
"Kolay bir gün geçirmiyoruz. Günün iğrençliğine verelim bu tartışmayı. Olur mu?" Başını salladığında gülümsemem arttı.
"Güzelim benim." Sıkıca sarıldı. Kollarımı boynuna sardım.
"Yine de bir daha bana bu konuda karışma."
"Söz veremem," dedi gülerek.
"Ya, Yalın."
"Tamam," dedi gülerek. "Seni öpmeme izin verir misin?" Başımı salladım. Dudakları yavaşça dudaklarıma dokundu. Saçlarımı okşadı. Parmakları yüzümü tuttu.
"İso'nun kalbini kırdım değil mi?"
"O böyle şeyleri dert etmez."
"Olsun. Yine de.. Gönlünü nasıl alabilirim?"
"Eğer onun için bir şey yapmak istiyorsan güzel ellerinle bir börek açabilirsin diye düşünüyorum."
"Allah Allah, bunu sen mi istiyorsun yoksa İso mu?" Alt dudağını ısırdığında derin bir nefes aldım.
"Yani, bence İso da ister."
"Dolandırarak değil direkt söyle. Ben sana yaparım zaten." Dudakları kıvrıldı. "Söyle bakalım, neyli börek seviyorsun?"
"Neyli yaparsan öyle severim."
"Hmm, demek öyle?"
"Öyle bebeğim." Kollarımı beline sararak başımı göğsüne yasladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kesilen Nefes
Teen Fiction*MAFYA KURGUSUDUR* ... Nefes Baysal güçlü iş adamı Oğuz Baysal'ın kızıdır. Yıllar öncesinden miras kalan bir gizem yüzünden Yalın Türker'le beraber hareket etmek zorunda kalan Oğuz Baysal için bu hiç de hoş bir durum değildir. Küçük anlaşmanın sonuç...