12. Bölüm : Bir Gün Bir Asır

53 1 1
                                    

Gözlerimi yavaşla araladığımda nerede olduğumu idrak etmeye çalıştım. Kendi odamdaydım. Hızla ayağa kalkarak kapıyı açmaya çalıştım. Kilitliydi. Babam beni odaya mı kilitlemişti? Hızla bahçeye açılan kapıya ilerlediğimde o da kilitliydi. Camlara da arkadan özel bir kilit takılmıştı. Açılmıyordu. Kapıya vurdum.

"Baba! Baba çıkar beni buradan! Ben senin kızınım beni nasıl odaya kilitlersin?! Baba! Sadece konuşalım lütfen!" Ses gelmedi. Kaç saattir uyuyorum bilmiyorum ama hava kararmıştı. "Baba.. Lütfen."

"Eğer ben bu kapıyı açarsam.. Sen bir yolunu bulur elbet kaçarsın bu evden. Seni tanıyorum bi' tanem. En iyi ben tanıyorum. Dışarıya istersem bir ordu dikeyim sen bir yolunu bulur ve gidersin benden. Çünkü benim kızımsın. Gitmeni istemiyorum. Ve gitmeni engellemek için tek çare bu. Anlıyor musun beni?"

"Neden baba? Neden tüm bunlar olmak zorunda. Ben.. Sizi duydum. Arabada. Arabayı gerçekten.. O mu? Yaptı mı?"

"Yaptı kızım. O arabada sen de vardın. Sana aldığımı biliyordu. Asıl hedefi sendin. Benim de orada olmam ekmeğine yağ sürmek oldu. Seni öldürmek isteyen bir adam sevebilir mi? İnanma. Lütfen inanma."

"Ama ben seviyorum."

"Unutursun."

"Unutmak istemiyorum! İstemiyorum baba! Ben birine karşı ilk defa böyle şeyler hissederken unutmak istemiyorum! Bir korkak gibi vazgeçmek istemiyorum!"

"Ama bazen vazgeçmek gerekir. Vazgeçmek her zaman tam bir vazgeçiş değildir Nefes. Dokunmak istersin, dokunamazsın. Yüreğin yanar, yanar ve yanar. Külleri savrulur. Toplamaya çalışırsın, başaramazsın. Kötü olan vazgeçen değil, yüreğini yakandır Nefes. O herif senin yüreğini alev alev yaktı. Kötü olan o. Sen vazgeçmelisin."

"Geçmeyeceğim." Gözlerimden yaşlar süzüldü.

"Biraz yalnız kal ve düşün. Doğrunun bu olduğunu mantığını kullandığında anlayacaksın."

"Ya ben sana âşığım diyorum sen bana mantık diyorsun!" Cevap vermedi. "Baba! Baba çıkar beni buradan!" Gitmişti. Ağlayarak dizlerimin üzerine çöktüm. "O yapmaz. Yalın, yapmaz. Yapmamıştır. Bir yanlışlık vardır. Seviyor beni. Biliyorum ben, eminim. Yapmamıştır."

Cama tıklatıldığında başımı kaldırdım. Yalın'dı. Hızla ayağa kalkarak camın yanına gittim. Kilitli olduğunu bilmeme rağmen açmaya çalıştım ancak yapamadım. Açılmadı. Bana baktı, gülümsedi. Gülümsedim.

"Ağlama," dedi. Sesini zor duyuyordum ancak her şeye rağmen duyuyordum.

"Yaptın mı?" dedim gözlerine bakarak. Cevap vermedi. Sol elini camın üzerine koyduğunda bakışlarım alyansına kaydı. "Benim yüzüklerime aldılar." Dudaklarını büzerek konuşmuştum. Arada cam olmasına rağmen sanki elini hissedebilecekmiş gibi elimi elinin üzerine koydum. Sağ eliyle cebinden yüzüklerime çıkardı.

"Bunları benden alana kadar senin için saklayacağım."

"Yalın, şu an beni kandırmana çok ihtiyacım var. Yapmadım de. İnandır beni. Yalan da olsa inandır." Sustu. "Yalın susarsan babama inanırım. Susma." Yalnızca gözlerime baktı. "Yaptın, değil mi?" Yutkundum. "Yaptın.. Ben.." Gözlerimi kaçırarak elimi çektim. "Ben inanmıştım sana. Sözlerine. Hislerine. Bakışlarına. İnanmıştım."

"Onlar yalan değildi."

"Yalandı. Sen beni hiç sevmedin." Yine sustu. "Git buradan."

"Nefes ben.."

"Hemen gitmezsen babamı çağırırım. Bu sefer seni öldürür."

"Öldürsün. Çıkan ilk kurşun ondan olmaz. Ve o kurşunun girdiği ilk vücut da benim vücudum olmaz."

Kesilen NefesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin