26. Bölüm : Güzel Günler

18 1 0
                                    

"Babacığım, biraz dinlenmen gerek. Henüz tam toparlanmadın."

"Gerek yok kızım. İyiyim ben. Hem bir aydır yatırıyorsunuz beni burada, sıkıldım artık. Gitmek istiyorum. Şirketi boş mu bırakacağım?"

"Ama baba.."

"Aması yok kızım. Hadi sen de git işin gücün vardır. Ben Melih'le gideceğim."

"Peki baba," dedim gülümseyerek. "Görüşürüz öyleyse."

"Görüşürüz kızım." Arabaya bindiğinde ben de Yalın'ın yanına ilerledim. Arabaya bindim.

"Neden gelmedi?"

"Şirkete gidecekmiş. Yalan söylüyor."

"Koca adam, neden yalan söylesin?"

"Çünkü hayatında biri var."

"Ne?" dedi ve gülmeye başladı. Ben de gülüşüne eşlik ettim. "Babanın, sevgilisi mi var? Bayağı böyle, bizim gibi mi? Sevgililer öyle mi? El ele tutuşup öpüşüyorlar falan.. Oha." Yüzümü buruşturdum.

"Ne öpüşmesi ya?"

"Hayatım sevgililer öpüşür."

"Yine de babamı düşününce bir garip oldu.."

"Gerçekten çok garip. Emin misin peki?"

"Aslında bunu bana Zeynep söylemişti. Aklınca benim açığımı bulduğunu düşündü herhâlde. Onu denize attığım gün elinde bir zarfla geldi yanıma. İçinde babamın bir kadınla çekilmiş fotoğrafları varmış. Tabii ben o sinirle zarfı denize fırlattım. Hatta inanmadım. Ama şu an emin gibiyim. Benden neden saklıyor anlamıyorum. Ben ona kızmam ki. Aksine, bunca yıl benim yüzümden yalnızdı zaten. En azından bundan sonra onu mutlu eden biriyle mutlu olsun."

"Kadının çocukları falan da vardır. Bebeğimize üvey teyze ya da dayı mı geliyor?" Güldüm.

"Bilmiyorum artık."

"Çok ilginç, babanın sevgilisi var.." Gülmeye devam etti.

"Diyorum ki babamı takip mi ettirsek? Çok merak ediyorum kim bu kadın?"

"İstiyorsan takarım peşine birini."

"İstiyorum. Babamın gönlünü çalan bu kadını meraj ediyorum." Gülümsedi.

"Bunu bu kadar olgunlukla karşılayacağın aklıma gelmezdi. Babanı kıskanırsın falan diye düşünüyordum az önce."

"Yalın, herkesin öncelikleri var. Seni tanımadan önce benim de önceliğim babamdı ama şu an ailem. Sırf ben kendim için babamı kıskanıp onu yalnızlaştırırsam bencillik yapmış olurum. Ama bu yalnızca babam için geçerli bilgin olsun. Seni öldürürüm." Kahkaha atarak elimin üzerini öptü.

"Bebeğim, duyuyor musun annenin dediklerini? Öldürecekmiş beni."

"Ya sussana çocuğuma deme öyle şeyler." Daha fazla güldü. Ardından ise derin bir nefes alarak kahkahasını baskılamaya çalıştı.

"Sen büroya mı gideceksin benimle mi geleceksin?"

"Büroya at beni. Bir sürü iş birikti."

"Tamam sevgilim." Yaklaşık on dakika sonra araba büronun biraz gerisinde durdu.

"Onlar kim öyle?" dedim arabaların arasındaki iki kişiye bakarak.

"Sanırım biri İso."

"Yaklaşsana biraz." Arabayı yaklaştırdı. "Oha! Yanındaki Burcu!" İso bir anda Burcu'nun dudaklarına yapıştığında neredeyse çığlık atacaktım. Ben niye heyecanlanmıştım bilmiyorum ama heyecanlanmıştım.

Kesilen NefesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin