"Boynum!" dedi başını kaldırarak.
"Yalın git sen. Ben kalırım."
"Hayır," dedi yalnızca. "Buradayım. Sen burada olduğun sürece."
"Peki," diyerek başımı çevirdim.
"Biraz hava almaya çıkalım mı? Hem ben de açılırım. Birer kahve de içeriz."
"Olur." Ayağa kalktığımızda yoğun bakımın yanından uzaklaştık. Dışarı çıktığımızda dün gece oturduğumuz banka oturmuştuk.
"Geliyorum hemen." Arkadaki büfeden birer kahve alarak yanıma gelmişti.
"Teşekkür ederim." Kahveden bir yudum aldığımda o da cebinden bir sigara paketi çıkarmıştı. Bir tane alarak dudaklarının arasına yerleştirdi. Ardından ise paketi bana uzattı. İçinden bir tane aldığımda kendi sigarasını yakmış, çakmağı dudaklarımdaki sigaraya yaklaştırıp ucunu alevlendirmişti. "Sigara içtiğini bilmiyordum."
"Ayda haftada bir anca. Ben de senin içtiğini bilmiyordum."
"Ben sadece canım sıkkınken içerim." Başını salladı hafifçe. Derin bir nefes alarak zehirli dumanı üfledim havaya. Ucundaki külü parmağımla üzerine hafifçe vurarak yere düşürdüm. Kahveden bir yudum alarak yeniden sigaranın zehirle yıkanmış dumanını soludum ciğerlerime.
"Dedem, onlarla yaşamamızı istedi."
"Ne?" dediğimde ne dediğini anlamamıştım.
"Annem ve Yasin dedemin yanında kalıyorlar. Ben de onları. Yanındaydım. Bugün birkaç ev baktığımı söylediğinde kızdı. Onlarla yaşamamızı istiyor. Ben hayır dedim ama çok ısrarcı. İstemezsin diye düşünüyorum." Sessiz kaldım. Bir cevap vermek istemiyordum şu an.
"Zeynep'i neden sevmedin?" diye sordum başımı yüzüne doğru çevirerek. O ise önüne bakmaya devam etti.
"Sen neden sevdin?" diye sordu bir anda bana doğru bakarak.
"Ne?"
"Sen neden sevdin?"
"Bir insanı sevmek için sebep mi gerekiyor?"
"Hayır. Gerekmiyor. Yine de vereceğin cevabı merak ediyorum."
"En yakın arkadaşım o benim."
"Ne güzel," dedi sanki söylediğim şeye inanmamış gibiydi. Gözlerini yeniden çekti üzerimden. Bakışları hastanenin bahçesindeki insanlara döndü. Sigarasından son bir kez daha çekerek yere attı ve ayağının ucuyla ezdi. Ben de son nefesimi alarak izmaritini atarak ezdim. Birden telefonuma arka arkaya mesajlar düşmeye başladı. Sosyal medya hesaplarıma bir sürü mesaj geliyordu.
"Ne zaman evlendin?!"
"Niye haberimiz yok?!"
"Nefes!"
"Kiminle evlendin?!"
Tüm mesajlar bu ve bunlar gibiydi.
"Ne oldu?" dedi Yalın çatık kaşlarla.
"Bir dakika," diyerek hızla son dakika magazin haberlerini paylaşan bir internet sitesine girdim.
Geçtiğimiz günlerde yaşadıkları büyük kaza ile anılan ünlü iş adamı Oğuz Baysal'ın kızı Nefes Baysal yaşadıkları kazadan sonra hiçbir açıklama yapılmamıştı. Az önce gelen kesin bir bilgiye göre Nefes Baysal yoğun bakımda olan babası Oğuz Baysal'ı hiçe sayarak evlendi. Yaşama tutunmaya çalışan Oğuz Baysal'ın uyandığında vereceği tepki merak konusu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kesilen Nefes
Roman pour Adolescents*MAFYA KURGUSUDUR* ... Nefes Baysal güçlü iş adamı Oğuz Baysal'ın kızıdır. Yıllar öncesinden miras kalan bir gizem yüzünden Yalın Türker'le beraber hareket etmek zorunda kalan Oğuz Baysal için bu hiç de hoş bir durum değildir. Küçük anlaşmanın sonuç...