33. Bölüm : Yasaklı İsim

18 1 0
                                    

8 Yıl 5 Ay 19 Gün Sonra:

"Anne!" Başımı çevirdim.

"Efendim güzelim?"

"Tokamı getirdim," diyerek ucunda pembe kurdele olan tokayı avcumun içine bıraktı. Önüme oturduğunda hafifçe canını yakmamaya dikkat ederek saçlarını taradım.

"Anne," dedi Cem odaya girerken. "Şunun saçlarını öyle örme."

"Neden oğlum?" dediğimde Cemre kıkırdadı.

"Beni kıskanıyor anne."

"Ben kıskanmıyorum," dedi Cem. "Altay sürekli saçların çok güzel diyor. Elimden bir kaza çıkacak." Kahkaha attım.

"Senin güzeller güzeli bir kardeşin var oğlum. Buna alışman gerekiyor."

"Ah ah," dedi başını yavaşça iki yana sallayarak. "Anne, sen bu gece yine geç mi geleceksin?"

"Dün gece erken geldim bebeğim," dedim bir yandan da Cemre'nin saçlarına balıksırtı örüyordum.

"Önceki gece geç geldin. Ondan önceki gecenin önceki gecesi de geç geldin." Hiçbir şeyi unutmuyordu. Cem'in bu yönü bana benziyordu.

"Aşkım çalışıyorum, biliyorsun." Omuz silkti.

"Annemin çalışmasını istemiyorsan git çalış bize sen bak."

"Çalışırım kızım. Ben sizi kimseye muhtaç etmem. Anne sen işten çık. Ben çalışmak istiyorum. Ben bakacağım ikinize de. Annemin kocası Cemre'ye de baba olurum." Gülümsedim. Cemre'nin kurdeleli tokasını taktım. Ardından ise Cem'i kucağıma çektim.

"Sen okuyacak ve kendine, gönlünde olan mesleği seçeceksin. İşte o zaman kendine bir aile kuracak ve kendi ailenin babası olacaksın Cem. Sen ve kardeşin benim bebeklerimsiniz ve size ben bakacağım."

"Babam olsa bize bakardı," dedi Cemre. İkizini kıskanıp yanıma gelmişti.

"Ama yok," dedi Cem. Babasına çok öfkeliydi. Ben bu öfkesini dindirmek için çok uğraşmıştım ancak yine de öfkeliydi. Cemre ise her şeye rağmen babasına âşık küçük bir kız çocuğuydu.

"Ama gelecek," dedi Cemre.

"Gelmeyecek ikizim. Boşuna hayal kurma."

"Gelecek, değil mi anne? Geldiğinde Cem'e el hareketi çekebilir miyim?" Güldüm.

"Hayır anneciğim, o hareketin kötü olduğunu konuşmuştuk değil mi? Çekemezsin." Dudaklarını büküp başını salladı. "Hadi, okula geç kalacaksınız. Bu sefer öğretmeninizle konuşmam sizin için. Hadi hadi hadi. Çantalarınızı alın." İkisi de hızla ayağa kalkıp koltuğun üzerinde duran çantalarını aldılar. "Cemre mandalinanı bitir bu sefer. Olduğu gibi bırakmışsın."

"Tamam anne." Cem montunu giyerken Cemre'ye yardımcı olarak fermuarını çekmiştim. Ben de ceketimi alıp çantamı omzuma astım. Anahtarı alıp kapıyı açtığımda çocuklar dışarı çıkmışlardı. Kapıyı kapatıp araba anahtarımı cebimden çıkarıp arabayı açtım. İkisi de arkaya geçtiklerinde ben de sürücü koltuğuna geçip dikiz aynasından onlara baktım.

"Kemerler bağlandı mı?"

"Evet," dedi Cem. "Bağlı."

Kesilen NefesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin