17. Bölüm

55 7 3
                                    

-Sendin demek.

Milli Eğitim Bakanı araya girdi.

-Siz eğitimcilerin özel görüşeceği şeyler vardır. Ben çıkayım. Başbakanla toplantım var.

Bakan çıktı. Koca Şaplakla yalnızız. Hüseyin hoca dümdüz bir ifadeyle bana bakıyor. Sinirlendim.

-Sendin. Beni an be an takip eden. Durumumu buraya raporlayan. Salim'in kişisel bilgilerini buraya veren. Hepsi sendin.
-Sizi bir kaç kez uyardım. Ben olduğumu kolayca anlayabilirdiniz aslında.
-Ne fark eder? Haberim olmadan bu şekilde mahremiyetime saldırmanız doğru muydu?
-Haberim olmadan Salim'le lojmanda görüşmeniz doğru muydu? Sarhoştu bir de.
-Ben almadım eve. Kendisi girdi.

Koca Şaplak derin bir nefes aldı.

-O cesareti siz verdiniz. Vermemeliydiniz. Size mesleğinize ve ihtisasınıza yaraşır davranmanız gerektiğini söylemiştim, hatırladınız mı?

Cinlerim tepeme çıktı. Kusura bakma Koca Şaplak, ben Azmi değilim karşında titreyecek. Yattığım yerden doğruldum.

-Mesleğim ve eğitimim sizi ilgilendirmez. Olumsuz bir durum oluşsaydı Başbakan söylerdi. Tam tersi çok olumlu ve umutlu konuştular.

Koca Şaplak geri adım atmamakta kararlıydı.

-Konumuz o değil Nazlı Hanım veya Selin Hanım. Ya da her neyseniz. Bakın, sizin sorumluluğunuz bana verilmişse, sizi her türlü takip etmek zorundaydım. Ben bana verilen görevi, devletim ve milletim adına yerine getirdim. Siz getirdiniz mi?
-Getirdim. Çocuklara en iyi şekilde davrandım. Onlara vatan sevgisini aşıladım. Yanlışa yönlendirmedim. Doğru bilgiyi aktardım, müfredatı da uyguladım. Siz kimsiniz de beni sorguluyorsunuz?

Koca Şaplak ellerini yumruk yaptı. Konuşmaya devam ettim.

-Sizi tanıdıkça size saygım öyle artmıştı ki. Yerle bir ettiniz.

Koca Şaplağın sesi bir tık daha yükseldi.

-Sizin okulda yarattığınız olumlu atmosferi kim bildirdi buraya sanıyorsunuz? Rica ederim tartışmayalım. Konumuz okul ortamı değil.

Bir anda ezberden konuşmaya başladı.

"İş arkadaşlarına ve iş sahiplerine söz veya hareketle sataşmak"

Ayrıca,

"Hizmet dışında devlet memurunun itibar ve güven duygusunu sarsacak nitelikte davranışlarda bulunmak" disiplin suçudur."

657 sayılı Devlet Memurları Kanunu Disiplin Yönetmeliği.

Kalakaldım. Cevap veremedim. Koca Şaplak konuşmaya devam etti.

-Hizmet dışı davranışlarınıza dikkat etmeliydiniz. Rafet hocayı saymıyorum bile. Zaten ilk kez buraya çağrılıp Salim'in bilgileri istendiğinde onun problemli birisi olduğunu söylemiştim. Bu konuda çok dikkatli olmam gerektiği aktarıldı. Tekrar söylüyorum, uyardım. Ama anlamadınız.
-Zavallı gencin gördüğü ve anlam yüklediği rüyasını da buraya siz ilettiniz. Mahremiyete saygınız yok anladım. Maneviyata da saygınız yokmuş. Sahi, onu nasıl öğrendiniz?
-Salim'in bu rüyasını kahvedeki herkes bilir.
-Yani, gerçekten pes. Siz cidden çok kötü bir insanmışsınız. Aynı disiplin yönetmeliği neden size işlemiyor? Bir de enstitü mezunusunuz. Oturup gizli gizli, milleti izleyip dinliyorsunuz. Siz, güya Türkiye tarihinde en iyi eğitimci ve öğretmenlik becerisine sahip insanlardan birisi olmalıydınız. Lütfen burayı terk edin. Yüzünüzü dahi görmek istemiyorum.

Koca Şaplak boncuk boncuk terlemişti. Sinirden çatlıyordu resmen. Patlamaya hazır bomba gibiydi.

-Hocam!!! Ben yanlış bir şey yapmadım!!! Ben de meraklısı değilim sizin ne haltlar karıştırdığınıza!!! Beni hiçbiriniz ilgilendirmiyor!!!!! Bana bu, görev olarak verildi!!!! Salim ile ilgili her bir detayı buraya iletip gereken planlamaya yardımcı olmak zorundaydım!!!!! Ağzınızdan çıkan laflara dikkat edin!!!!
-Doğru. Problemli birisi diye iletmişsiniz bravo. Salim problemli birisi falan değil. Psikolojik açıdan desteğe ihtiyacı var sadece. Ona çocukken de mi böyle kayıtsız davrandınız? Hiç mi karşınıza alıp da, "Evladım, derdin nedir, neden böylesin? Gel bana anlat, içini dök" demediniz? Ona yardımcı olsaydınız, o da belki şuanki ruh haline bürünmeyecekti.
-Anlatmasına gerek yok ki. Herkes biliyor babasının nasıl bir adam olduğunu zaten.

AŞKIN ZAMANSIZ YOLCULUĞU ❤️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin