39. Bölüm

21 5 0
                                    

Şok vaziyette ikisi de kalakaldı. Babam bir kucağımdaki bebeğe bir de bize baktı.

-Noldu böyle size? Neden ağlıyorsunuz?

Annem hiçbir şey söylemeden banyoya çıkıp gitti.

Gözyaşlarımı silip ayağa kalktım.

-Hoş geldin babacığım. Şey... Annem bugün ilk defa bu bebeğe dokunmama izin verdi. Hikayesini tekrar bana anlatınca da tabi duygulandık.

Babam kaşlarını çattı. Tuğba'nın ise gözleri büyüdü. Sanırım geçmişten gelen raporlarda bu bebeği anneme benim verdiğimi okumuş olmalı. Söze girdi.

-Neden kendinizi üzüp duruyorsunuz yahu? Hem sen daha iyileşmedin. Gel odana çıkarayım seni ben.

Melek teyze elinde tepsiyle hâlâ bekliyordu. Babam kanepeye kuruldu.

-Tövbe tövbee... Valla Tuğba kızım haklı. Ne diye deşersiniz böyle konuları anlamam ki. Neyse, getir Melek ben içerim kahveyi. Tuğba gitmeyin kızım, siz de için. Selin'i odasına çıkarma. Kaç gündür kapalı oturuyor öylece odada.
-Pekii. En azından gidip şu bebeği yerine koyalım biz.

Kolumdan çeke çeke beni yukarı sürükledi. Konuşmak istediği şeyler var belli. Annemi aradı gözlerim. Alt kattaki banyodan çıkıp mutfağa girdi.

Birden Tuğba kolumu sıkarak fısıldadı.

-Annene ne anlattın kız? Doğruyu söyle, açık verdiysen öldük demektir.

Fısıldayarak cevap verdim.

-Saçmalama, olay bildiğin gibi değil. Bebek bahane, ben bugün dedemin kim olduğunu öğrendim.
-Kimmiş?
-Şoka gireceksin kanka.
-Kızım çatlatma insanı.

Alt kattan Melek teyzemin sesi geldi.

-Tuğbaaa, sen de yemeğe kal kızımmmm!!!!!

Tuğba kafayı kaldırıp aşağı seslendi.

-Tamam Melek teyzeeee.

Kafasını bana geri çevirdi. Kolumu bırakmıştı. Vitrindeki bebeği yerine koydum. Tuğba tekrar fısıldadı.

-Salim Bey deme sakın, düşer bayılırım şuraya.
-Saçmalama ya ne alakaa? Ama çok yaklaştın. Azmi.
-Azmi kim?
-Kim olacak, Salim'in en yakın arkadaşı.
-Ananı avradınıııı....

Tuğba şok vaziyette bir elini ağzına kapadı. Gözlerim dolu dolu diğer elini tuttum.

-Canım benim. Ne olur bana yardım et. Lütfen Bozbeyli'ye gidelim. Ne istersen yaparım lütfenn.

Tuğba düşünceli bir şekilde saçını geriye atıp, kafasını kaşıdı. Derin bir nefes aldı.

-Merak etme. Bi çaresini bulacağım ben.

*********

Yemeğe oturduk. Masada duran yemeklerin hiçbirisi gözüme görünmüyor. Etrafıma baktım. Herkes sanki varlığımı unutmuş gibi derin bir sohbet halinde. Ben ise şu masada olmak yerine Salim ile garda yediğimiz simiti düşünüyorum.

Çatalla oynarken bildiğin canım simit çekti. Ve hatta gerçekten, sanki kokusu burnuma geldi.

Annem bana döndü.

-Selin, yemeğini neden yemiyorsun?
-Şey... Annecim. Neden anlamadım canım simit çekti şuanda. Ankara simidi.

Annem şoka girdi.

AŞKIN ZAMANSIZ YOLCULUĞU ❤️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin