30. Bölüm

37 6 0
                                    

Havalar o kadar güzelleşti ki. Yemyeşil oldu her yer. Hazırlıklar tüm hızıyla sürüyor. Resmi nikah için başvurup gün aldık. 22 Temmuzda olacakmış.

Sevgili nişanlım gene yola gitti. Onu beklemek beni öyle sabırsızlandırıyor ki. Bugün dönecek Allah'tan ve ben şimdi onunla buluşmaya gidiyorum.

Kuş cıvıltıları eşliğinde güzel bir kahvaltı yaptık Hatice teyzemle. Koca Şaplak okulun tadilat işiyle ilgileniyor. Evime gidip gelinliğimin son haline baktım. Bir kaç yerine daha dantel eklemek lazım. Allah'a şükür kumaştan yana eksiğim gediğim yok.

Uzunca bir duvak düşünüyorum.

Dışarı çıktım. İlçedekilerin bazıları yaylaya gitti. Öğrencilerim de öyle. Şimdiden öyle özledim ki onları.

Tepeden aşağı inerken Selma ile karşılaştık. Saçı başı biraz dağılmış gibiydi geçen. Şuan daha iyi gibi.

-Hocam, biraz konuşabilir miyiz?
-Sizi dinliyorum.

Sinirimi bozuyor bu kız. Çok gıcık ya.

-Yanlış yapıyorsunuz.
-Ne anlamda?
-Evlenme konusunda.

Ciddileştim iyice. Sert bir sesle sordum.

-Nasıl yani?
-Sizi sevmiyor. Kanmayın.

Birden kolundan sertçe tuttum. Hadi ya? Bu kadarı da fazla ama.

-Bak Selma'cım. İnsanların doğasında, sevmek, aşık olmak vardır. Ama seni sevmeyen birisine takıntı yapıp, ara bozmaya çalışmak sağlıklı değil. Biraz etrafına bak. Salim ve benimle de uğraşmayı bırak.

Kolunu öte yana savurdum. Etraftan bir iki esnaf dışarıda oturuyordu. Hepsi kafasını sallayıp "Cık cık" etti ve başları ile beni onayladı.

Manyak karı ya. Elimde kalacak. Önüme bakıp yürümeye koyuldum. Arkamdan bakakaldı.

Ağacın altına attım kendimi. Ne varsa doğada var. İnsanı huzurla dolduruyor şu manzara.

************

Salim'im geldi. Saçımdan öpüp yanıma oturdu. Bana işlemeli bir baş örtüsü getirmiş. Bu ikinci baş örtüsü. Gizliden gizliye sübliminali verip örtünmemi falan mı istiyor? Örtüyü alıp desenini incelemeye başladım.

-Başımı örtmemi istiyorsan direk söyleyebilirsin.
-Yok, bu onun için değil.
-Ne için?

Salim gülümsedi.

-Şey, ben nikahı erkene almak istedim.
-22 Temmuzdaydı bizim nikahımız Salim.
-O değil kız. Hoca nikahını.
-Aaaa!!!

Elimle ağzımı kapadım. Ben bunu nasıl unuttum. Dini nikahımız da kıyılması gerekiyor tabi ya.

-Ne zamana??
-Bu akşama.
-Bu akşam mı????

Şoktan şoka giriyorum. Neye acele ediyor bu.

-Evet. Hadi hazır olun. Bunu da başında ört diye aldım. Hoşuma gitti.

-Aaaay, eve gitmeliyim o halde hemen ben.

Hemen ayağa kalktım. Örtüyü açıp elimde dalgalandırarak tepeden aşağı koştum. Salim arkamdan gülüyordu. Ellerini ağzının iki yanına koyup bana bağırdı.

-Yavaaaaaş. Düşeceksin!!!

Köprünün orada arkamı döndüm. Tepenin başına gelmiş bana gülüyordu. Örtüyü elimde salladım.

-Bir şey olmaaazzz!! Kaçta geleceksiniz?
-Sekizdeeee!!

Elimi sallayıp tekrar koşmaya başladım. Salim ise arkamdan gülüyordu.

AŞKIN ZAMANSIZ YOLCULUĞU ❤️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin