Mahalle Yolu | Tamamlandı.

27-(Sevgiliyle piknik)

Bazen yanılıyorum aşağıya 'iyi okumalarr' yazmak yerine 'iyi uykularr' yazıyorum. PQKSNSLSIÜPLÜKSNSMS

İyi okumalarr

Kuzeyin arabasına binerken annemin imalı bakışını arkam da hissediyordum. Arabaya tamamen bindiğim de arabanın peceresinden anneme doğru baktım. Ay hâlâ imalı bakışını atıyordu.

Kuzeye döndüğümde bana gülümseyerek baktığını gördüm. Bende gözlerimi annemden alarak gülümsedim.

"Nasılsın sevgilim?" Kuzeye doğru sorduğum soruyu, arabayı çalıştırarak cevapladı.

"İyiyim güzelim, sen nasılsın?" Yüzümdeki gülümsemeyi bozmadan uzanarak Kuzeyin yanağını öptüm.

"İşte şimdi mükemmelim."

Erkeksi bir kahkaha atarak mahallenin çıkışına doğru sürdü arabayı. Aynı zaman da benimle söhbet ediyordu.

"Evett! Söyle bakalım benim biricik kraliçem nereye gitmek ister?" Söylediği kelimelerle küçük bir kahkaha atarak konuştum.

"Bence tenha bir yere gidelim, piknik yaparız." Cümlemin bitişin de Kuzeyin bana dönmesiyle, çapkınca bir göz kırptım. Bu hareketimle birlikte yüzünde büyük bir sırıtış oluştu.

"Azgın kraliçe"

•••••

Kuzeyin arabayı bir piknik alanın da durdurmasıyla zıplayarak indim arabadan.

Kuzeyin arkamdan erkeksi gülüşünü işitmemle hızla ona döndüm. "Ne gülüyosun ya?"

"Küçük çocuk gibi arabadan zıplayarak indin, ona gülüyorum." Diyerek cümlesinin sonunda yine gülmeye başladı.

Kolundan cimciklediğim de acıyla inledi. Bu kez sırıtma sırası bendeydi. "O inlemelerinizi şimdi harcamayın kralım."

Gözleri fal taş gibi açılırken konuştu. "Sen baya baya azgınsın."

Yüzümdeki sırıtışla bir göz kırptım. "Hadi şu yol üstü aldığımız şeyleri çıkaralımm."

Kuzey hızla yanağıma bir öpücük bırakarak arabadan aldıklarımızı indirmeye başladı.

•••••

Kuzeyin Yere serdiğimiz örtüye bıraktığı pizza kutusuyla beraber, bende kendimi bıraktım.

Kuzeyde hemen benim yanıma oturarak burnuma küçük bi fiske vurdu. "Neden bu kadar tatlısın sen ya?"

Sağ elimle hemen yanımda oturan Kuzeyin elini tutarak konuştum. "Küçükken bal kazanına düşmüşüm herhalde."

Ciddi bir şekilde beni dinleyen Kuzey kahkaha atarak yanaklarımdan öpmeye başladı.

Bu kez çenemin altını öptü ve bana bakarak söze girdi. "Arabada dedin ya tenha yere gidelim diye, al sana tenha yer. Ne istiyosan yapa bilirsin."